Tek yapmamız gereken şey, katı olmasını istediğimiz yerleri katılaştırmak, ve sonra kalan kumu çıkarmak, ve daha sonra mimarimize sahibiz. | TED | كل ما نحتاج فعله هو أن نقوم بتحجير الأجزاء التي يجب أن تكون صلبة ومن ثم نستطيع أن نحفر في الرمل و نقوم بفننا المعماري |
O zamana kadar tek yapmamız gereken arkamıza yaslanmak ve bu küçük mucizenin bizi büyülemesini izlemek olacak. | Open Subtitles | حتى ذلك الحين ، كل ما نحتاج فعله هو أن تسترخي و نشاهد هذه المعجزة الصغيرة تبهرنا |
Bütün yapmamız gereken ayrışmamış proteini mitokondriden ayırmak. | Open Subtitles | كل ما نحتاج فعله الآن هو فصل الميتوكوندريا من البروتين غير المتقارن |
Bence toplum olarak yapmamız gereken şey, bu yeni gerçekliği, gerçeği çarpıtmak veya dijital bilgiyle doldurmak yerine insan deneyimini artıracak şekilde hayal etmek için gerçekten çaba göstermek. | TED | و ما أظن أننا نحتاج فعله بصفتنا مجتمعا. هو المحاولة و القيام بمجهود لتخيل كيف يمكننا خلق هذا الواقع الجديد بطريقة تمد من التجربة الإنسانية، بدل جعل واقعنا كلعبة أو بعثرة المعلومات الرقمية فيه. |
Bence yapmamız gereken şey bu. | TED | وهذا، في رأيي، هو ما نحتاج فعله. |
Tek yapmamız gereken Brenda'nın rakamlarını esas almak. | Open Subtitles | كل ما نحتاج فعله هو مقارنة رقم بريندا |
Homer, özel olarak yapmamız gereken bir şey var. | Open Subtitles | والآن يا (هومر)، هناك شيء واحد نحتاج فعله على انفراد |
Şimdi yapmamız gereken tek şey Juliet'imizi bulmak. | Open Subtitles | والآن جلّ ما نحتاج فعله هو إيجاد (جوليت) |