Anlaşmaya göre geri kalan her şey bizde kalıyor. | Open Subtitles | الصفقة معه كانت على أن نحتفظ بأي شيء أخر |
İyi yürekli kurtarıcıya, gözünün bizde olduğunu söyledin mi? | Open Subtitles | هل أخبرتم المحارب العظيم بأننا نحتفظ يعينه من أجله ؟ |
Oh, bu evleri sadece yatlarımız için tutuyoruz. | Open Subtitles | إنّنا نحتفظ بهذه في المنزل من أجل تعميد اليخت |
Ama şimdi hepimiz bir şey saklıyoruz, istesek de istemesek de. | TED | لكن اﻵن، جميعنا نحتفظ بشيء ما. سواءً أردنا ذلك أم لا. |
Aslında bunu özel bir ana saklayalım. | Open Subtitles | كما تعلمين, دعينا نحتفظ بذلك لمناسبة خاصة |
Eğer istersen, artıkları sana saklarız, Mumlar altında romantik akşam yemeği yersin. | Open Subtitles | إن أردت نستطيع أن نحتفظ الباقي لعشاء رومانسي لإثنان لاحقاً |
Belki siz öyle yapıyorsunuz ama benim geldiğim yerde biz sonuna kadar gideriz. | Open Subtitles | ربما هذا ما تقومون به نحن نحتفظ بأزواجنا في المكان الذي أتيت منه. |
Sonra biraz daha büyük bir hayat istediğime karar verdim, bu yüzden, eğer çalışırsam, kızların özel okuluna gidebileceğini... ve ikimizin de arabasının bizde kalabileceğini... ve iptal etmeyi düşündüğümüz şu kayak seyahatlerinden... birini de alabileceğimizi farkettim. | Open Subtitles | ثم قررت أنني أريد حياة أكبر بقليل لذا ظننت ان عملت يمكن للفتاتان ان تبقيا بالمدرسة الخاصة و يمكننا ان نحتفظ بالسيارتين |
Bilemedim, belki bebek bizde kalır. Kızı sevmeye başladım. | Open Subtitles | لستُ أدري، ربّما نحتفظ بالطفلة، بدأتُ أُعجب بهذه الفتاة. |
Aletin bizde kalmasının hiç yolu yok, değil mi? | Open Subtitles | أليست هناك أية إمكانية لأن نحتفظ بهذا الجهاز؟ |
Burada senin gibi tiplerin bir listesini tutuyoruz. | Open Subtitles | نحن نحتفظ بقائمة للناس مثلكم هنا في المركز |
Büyük çocukları burada tutuyoruz. | Open Subtitles | هذا حيثما نحتفظ ببعض الأطفال من ذوى الأعمار الكبيرة. |
Hayır, sayın yargıç. Ancak, tanığı tekrar çağırma hakkımızı saklı tutuyoruz. | Open Subtitles | كلا، سيادتك، لكن نحتفظ بحق طلب الشاهد مرة أخرى |
Esas malzemeyi gerçekten ölümcül durumlar için saklıyoruz. | Open Subtitles | نحتفظ بالجيد من أجل الحالات الطارئة و الخطيرة |
-Onları birkaç ay saklıyoruz. Alfabetik sırada tutulurlar. | Open Subtitles | نحتفظ بهم لمدة شهرين وتتم أرشفتهم وفقاً للتسلسل الزمني |
Bu yüzden sırlarımızı saklayalım ve bunu yapan İskoç çocukla birlikte ruhlarına huzur dileyelim. | Open Subtitles | لذلك دعنا نحتفظ بأسرارنا وندعهم يهنأون بالطمأنينة مع الفتى الاسكتلندي الذي وضعناه لهم |
En iyi yalanları hep kendimize saklarız. | Open Subtitles | دائماً ما نحتفظ بأفضل أكاذيبنا لأنفسنا |
Belki siz öyle yapıyorsunuz ama benim geldiğim yerde biz sonuna kadar gideriz. | Open Subtitles | ربما هذا ما تقومون به نحن نحتفظ بأزواجنا في المكان الذي أتيت منه. |
Daha sonra öğrenciyken, daha farklı bir bahçeye gittim, Arnhem'de şempanzeleri tuttuğumuz bir zooloji bahçesi. | TED | بعد ذلك بكثير، وكطالب، ذهبت إلى حديقة مختلفة جدا، حديقة حيوانية في أرنهيم حيث نحتفظ بشمبانزيات. |
Son zamanlardaki soygunlar yüzünden burda sakladığımız paranın miktarını azalttılar. | Open Subtitles | خفضوا كمية المال التى نحتفظ بها بسبب عمليات السطو الأخيرة. |
Kameramanı kovalım, çevirmen kalsın! | Open Subtitles | ما رأيكم بان نفصل المصور و لكن نحتفظ بالمترجم؟ |
Kayıt tutmayız, kasalar kişiseldir. | Open Subtitles | نحن لا نحتفظ بالسجلات إن المؤتمنات شيء خاصّ |
Seçeneklerimizi açık tutmalıyız. | Open Subtitles | ليس مضرا أن نحتفظ بالخيارات المتاحة لدينا |
Hey, Çavuş, simleri nerede sakladığımızı biliyor musun? | Open Subtitles | مرحباً، أيها الرقيب، هل تعرف المكان الذي نحتفظ بالمسكرة به؟ |
Sır tutarız. Mecburuz. | Open Subtitles | نحن نحتفظ بالأسرار هذا واجب علينا |
Kesin bir şey öğrenene kadar, bu olayı basından uzak tutalım. | Open Subtitles | لذا حتى نعرف شيء، دعنا نحتفظ بالأمر طي الكتمان. |
Bir şimşek çakması sürpriziyle ...ve onları güvenli olana kadar, elimizde tutacağız. | Open Subtitles | مع المفاجأة ثم نحتفظ بالجسور حتي يمكن تأمينها |