Işığın en karanlık yerlerde bile bulunabileceğini bize hatırlatması için taşırız. | Open Subtitles | الساحر المضيئ نحمله ليذكرنا بالضوء الذي يمكن ايجاده حتى في أحلك الأماكن |
Işığın en karanlık yerlerde bile bulunabileceğini bize hatırlatması için taşırız. | Open Subtitles | الساحر المضيئ نحمله ليذكرنا بالضوء الذي يمكن ايجاده حتى في أحلك الأماكن |
Sonra yolun kalanında onu taşıyacağız. | Open Subtitles | و سوف نحمله بقية الطريق |
Gordon ölürse bu yükü ikimiz de taşıyacağız. | Open Subtitles | إذا مات (غوردن) هذا عبء علينا أن نحمله معاً |
Aslında, içimizde taşıdığımız o film hiç değildi bu. | Open Subtitles | لم يكن ذلك الفيلم الكامل الذي نحمله داخل أنفسنا |
Omuzlarımızda taşıdığımız meleklerden bir tanesi. | Open Subtitles | الستة والثلاثون السر المقدس الذي نحمله على اكتافنا |
Belki de onu çadıra taşımalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نحمله إلى داخل الخيمة |
Hürmetsizlik için yanımızda taşırız, | Open Subtitles | نحمله معنا من اجل تدنيسنا |
Onlar için taşırız. | Open Subtitles | نحن نحمله لهن |
-Onu taşıyacağız. | Open Subtitles | سوف نحمله |
taşıdığımız inanç sistemidir. | TED | إنه النظام الإيماني الذي نحمله |
Goriller, bizim taşıdığımız virüslere... karşı çok bağışık değil. | Open Subtitles | الغوريلّات لديها القليل أو بدون مقاومة إلى البقّ (حَشْرَة) الّذي نحمله. |
Bu taşıdığımız haçtır. | Open Subtitles | ذلك هو صليبنا الذي نحمله |
Bu yüzden, onu hızlıca arabama taşımalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نحمله للسيارة الآن بسرعة |