Yardımın karşılığında sana bir anlaşma teklif etmiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لا نعرض عليكِ إتفاقاً مٌقابل مٌساعدتك |
İnsanlığın gerileme ve çökme olasılığını inkar etmiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لا نكرر إمكانية موت أو أحياء البشر |
Bize kendimizi suçlu hissettirip gitme, bunu hak etmiyoruz. | Open Subtitles | لا تترك هذا الذنب علينا! نحنُ لا نستحق هذا. |
Gözünüzde insan değiliz biz, değil mi? | Open Subtitles | نحنُ لا نُعتبر بشر بالنسبة لكم حقاً، ألسنا كذلك؟ |
Sonuçta hiçbirimiz açığa vurduklarımızdan fazlası ya da azı değiliz. | Open Subtitles | ففي نهاية الأمر ، نحنُ لا نُمثّل شيئاً أكثر مِن ما نظهره للآخرين |
Şu anda hiç müşteri kabul etmiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لا نأخذ زبائن جدد في الوقت الحاضر |
- Bir şey yarattığımız yok. Bir şey de inşa etmiyoruz. - Evet. | Open Subtitles | ـ نحنُ لا نخلق أو نبنيّ أيّ شيء. |
Hiçbir şey üretmiyoruz, hiçbir şey ihraç etmiyoruz | Open Subtitles | نُحن لا نصنع شئ، نحنُ لا نُصدِّر شئ. |
İnsanları aşağıya yollayıp ölüme terk etmiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لا نرسل الناس ليموتوا هناك فحسب |
Ofisi terk etmiyoruz bile. | Open Subtitles | نحنُ لا نغادر المكتب مِن الأساس |
Şu anda sadece Jake'ten söz etmiyoruz, değil mi? | Open Subtitles | نحنُ لا نتحدث بشأن (جايك) فقط الآن ،، اليسَ كذلك؟ |
Hareket etmiyoruz. | Open Subtitles | نحنُ لا نتحرّك |
Biz kedi gibi değiliz, Jerry. Ahlak kurallarımız var. | Open Subtitles | نحنُ لا نحب القطط يا جيري نحنُ لدينا أخلاق |
Artık tarihi geçmiş sorgulama yöntemlerine güvenmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | هيَ بشأن اختراق العقول البشريّة نحنُ لا نعتمد بعد الآن على أساليب التحقيق الغير مُحدثة |
Senin peşinde değiliz. Kadının peşindeyiz. | Open Subtitles | نحنُ لا نريدك نحن نريد العاهرة |
Burada suçlu aramaya hevesli değiliz, Bay Anderson. | Open Subtitles | نحنُ لا نسعى لإلقاء الذنب علىأحدسيد(أندرسون) |