Bak, hepimiz aynı araştırmayı yapıyoruz, hepimiz aynı pisliği bulduk. | Open Subtitles | نحنُ نفعل جميعاً نفس الأبحاث ؛ نبحث عن نفس الأوساخ |
Sonra sen geldin ve şimdi bunu yapıyoruz ve nefret ettiğim küçük bir parçam bir prenses olmak istiyor. | Open Subtitles | ،و بعدها جئت أنت ،و ها نحنُ نفعل هذا و جزءٌ صغير منّي أكرههُ يريدُ أن يكون أميـرة |
Doktorlar olarak; biz hayatı korumak adına her şeyi yapıyoruz, tüm hayatları. | Open Subtitles | كأطباء نحنُ نفعل ما بوسعنا للحفاظ على الحياة، أي حياة |
Onun hakkında bilgi toplamak için elimizden geleni yapıyoruz, Bay Cox. | Open Subtitles | نحنُ نفعل كل ما بوسعنا "لنجمع معلومات عنه يا سيد "كوكس |
Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz ama hiçbir şeyin garantisi yok. | Open Subtitles | نحنُ نفعل ما بوسعنا هنا ولكن لا توجد ضماناتٌ |
Bunu ne için yapıyoruz ki? | Open Subtitles | ومن أجل من نحنُ نفعل هذا, على أيةِ حال؟ |
Bunu herkesin iyiliği için yapıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نفعل هذا من أجل مصلحة الجميع. |
Şimdi söylediğimi yapıyoruz, sen çalışmıyormuş gibi... | Open Subtitles | الآن نحنُ نفعل الأمر حيث أنتِ تدّعين بأنكِ لا... |
Dostlarıyla birlikte kalabilsin diye yapıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نفعل هذا حتى يبقى هنا مع أصدقائه |
Ben de dedim ki, bunlar özel şeyler değil. Bunları hep yapıyoruz. | Open Subtitles | وقلت: "ما المميز بهذا الأمر؟" نحنُ نفعل هذا الهراء طوال الوقتِ! |
Şey, ee... ..aynı şeyi biz de hayvanlara yapıyoruz. | Open Subtitles | حسناً... نحنُ نفعل نفس الشيء للحيوانات |
Utanılacak bir şey mi yapıyoruz? | Open Subtitles | هل نحنُ نفعل شيئاً مُخزياً؟ |
20 yıldır bunu Amerika'ya yapıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نفعل ذلك في (أميركا) مُنذ 20 عامًا. |
Aynı şeyi yapıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نفعل الأمر ذاته |
- Elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نفعل كُل ما بوسعنا. |
Bunu onun iyiliği için yapıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نفعل ذلك من أجله |
Elimizden gelenin en iyisin yapıyoruz, Ben Herkesin yaptığı bu. | Open Subtitles | نحنُ نفعل ما بوسعنا يا (بن) |