-Yok canım. Sana ihtiyacımız yok. Sen olmadan da başımız yeterince dertte. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجة لك لدينا ما يكفي من المشاكل بدونك |
Senin sadakana ihtiyacımız yok, babam yemeğini karakolda yer. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجة إلي صدقة منك أبي يأكل في قسم الشرطة |
Elizabeth. Dışarıdan yardıma ihtiyacımız yok. Bu çocukları tanıyorum. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجة إلى أي مساعدة خارجية أعرف هؤلاء الأطفال |
Şimdi, bu belaya katılmamıza gerek yok. Fred White'a ne olduğunu gördünüz. | Open Subtitles | هذا المشكلة نحن لسنا بحاجة إليها رأيت ما حدث إلى فريد وايت |
Pazar-akşamı maç yorumcularına ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجة لأي لاعبين من أبطال كرة القدم يوم الاثنين |
- Onlara ihtiyacımız yok. - Bence bu çok saçma bir yaşam biçimi. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجة لهم تبدو كطريقة مجنونة للعيش أنت طورتيها |
Senin gibi heriflerin mesajına ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجة إلى أيّ رسائل من الحمقى أمثالك. |
Yarınki çekimden önce ona ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | لا، نحن لسنا بحاجة له كل عابث لاطلاق النار غدا. |
Onlara şimdi ihtiyacımız yok, eve dönerken ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجة إليهم الآن لكننا سنحتاجهم للذهاب إلى البيت |
Önemli değil, size ihtiyacımız yok. Unuttum bile ben. | Open Subtitles | لا بأس، نحن لسنا بحاجة إليكما في الواقع، لقد تخطيت المسألة منذ الآن |
Ben saçma olmayı seçmiyorum. Senin kahvene ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | لا أختار أن أكون مزحة نحن لسنا بحاجة إلى قهوتك |
Bize ne yapacağımızı söylemenize ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | النظرة، نحن لسنا بحاجة إلى تخبرنا ما العمل أو شريكك. |
Bay Stewans'a göre Michael Jennings'e artık ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | طبقا للسّيد ستيفينس نحن لسنا بحاجة إلى جينينجس |
Demetrius, sana ona ihtiyacımız yok söylüyorum. | Open Subtitles | ديميتريس ، أنا أقول لك نحن لسنا بحاجة إليه |
Yemeğe ihtiyacımız yok. Bize kalacak bir yer ver. | Open Subtitles | نحن لسنا بحاجة إلى عشاء أعطنا مكان لنبقى |
İstemiyorsanız su dökmenize gerek yok. | TED | نحن لسنا بحاجة إلى تسرّب الماء إذا كنا لا نريد ذلك. |
Bu tip yakıt kullanmayalım. Kafana takmana gerek yok. Birkaç depo daha katkı koyabiliriz. | Open Subtitles | يا رجل, نحن لسنا بحاجة لحرق هذا النوع من العجلات هل اصلحت سيارتي؟ |
Efendim, tam teşekküllü bir operasyon düzenlememize gerek yok. | Open Subtitles | سيدي، نحن لسنا بحاجة إلى شن عملية واسعة النطاق |
Belki de bir ufuk çizgisi oluşturmak için bir solucan deliği kurmamız gerekmez. | Open Subtitles | ربما نحن لسنا بحاجة للاتصال بثقب دودي لتشكيل أفق الحدث |
Onlar izinsiz girdiler Karris, kendimizi açıklamak zorunda değiliz. | Open Subtitles | إنهم دخلاء نحن لسنا بحاجة لأن نوضح لهم شيئا |
Stern sana, orada ihtiyacımız olmayacak. | Open Subtitles | ستيرن ، نحن لسنا بحاجة لك هناك أنت فيزيائي |
- O zaman artık buna ihtiyacımız kalmadı. | Open Subtitles | حسنا، ثم نحن لسنا بحاجة هذا الرجل لا أكثر. |
- Bela istemiyoruz. - Oh, bununla gurur duyuyor olmalısın. | Open Subtitles | ـ نحن لسنا بحاجة للمشاكل ـ أنت يجب أن تكون فخورآ |