Bu küçük beyleri, karar almaya teşvik ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نشجع هؤلاء الصغارعلى إدارة شؤونهم الخاصة |
Çiftçileri mümkün olduğunca çok mısır üretmeye teşvik ediyoruz. İşleri büyütmeye, sağlamlaştırmaya... Mısır kökü başına para yardımı yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نشجع المزارعين للزراع بقدر ما يستطيعون الزراعة , نحن فاجئنا المزارعين بالاعانات |
Özellikle de aile sahiplerini buna teşvik ediyoruz. | Open Subtitles | ,كما تعلمين, الآباء خصيصاً نحن نشجع ذلك حقاً |
Biz müşterilerimizi nedenlerini anlamak için, bu varsayımları yeniden düşünmeye, ve hep birlikte nasıl değiştirebileceğimizi anlamaya teşvik ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نشجع عملائنا لإعادة النظر في تلك الافتراضات، لفهم من أين جاءوا. |
Okulda yaratıcılığı teşvik ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نشجع الإبتكارية في المدرسة |
Bir nevi herkesi özel birilerini bulmaya teşvik ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نشجع الجميع لايجاد ذلك الشخص المميز |
Will, insanların ortaya atlayıp bir şeyler paylaşması için teşvik ediyoruz. | Open Subtitles | حسنا, (ويل) نحن نشجع الناس على الظهور و المشاركه |
Çocuklarımızı hislerini paylaşmaya teşvik ediyoruz. | Open Subtitles | - نحن نشجع أطفالنا على تبادل شعورهم - |
Tyler'ı, sevgililerini, bir arabanın arka koltuğunda veya ucuz bir motel odasında gizli saklı sikmesi yerine, onları eve getirmesine teşvik ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نشجع (تايلر) ان يأتي بخليلاته إلى هنا بدل... كما تعرف, مضاجعتهم بالسر |