ويكيبيديا

    "نحن يَجِبُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zorundayız
        
    • almalıyız
        
    • etmeliyiz
        
    Umudumuzu kaybetmemek ve devam etmek zorundayız Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ لا نَفْقدَ الأملَ وعلينا الاستمرار
    Tüm gece bununla ilgilenmek zorundayız, hareket ettir. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نُشغّلَه طوال اللّيل،و نبقيه يَتحرّك
    Bu kanamayı durdurmak zorundayız. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَوقّفَ هذا النزيف. انة بخيرُ.
    Yeni giysiler almalıyız. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَشتري بَعْض الملابسِ الجديدةِ.
    Bize yiyecek ve giyecek veriyorlar, onlara itaat etmeliyiz. Open Subtitles يَعطونَنا غذائَنا وملابسَنا. و نحن يَجِبُ أَنْ نَطِيعَ.
    Onun için bu olmadan önce, seni durdurmak zorundayız. Open Subtitles لذا قبل أَنْ يَحْدثَ، نحن يَجِبُ أَنْ نَتوقّفَك.
    Hayır, bunun ne kadarının bir tuzak olduğunu ortaya çıkarmak zorundayız. Open Subtitles لا، نحن يَجِبُ أَنْ نَكتشفَ ..كَمْ من الافخاخ.
    Sızıntılar çok güçlü. Terk etmek zorundayız. Open Subtitles إنّ التسرّباتَ قوية جداً نحن يَجِبُ ان نَتْركهاُ
    Bu davayı kazanmak zorundayız. Hiçbir şey için değilse bile, iç huzuru için. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَرْبحُ هذه الحالةِ لراحةِ البال، على الأقل.
    - Bak polise gitmek zorundayız. Open Subtitles انظر نحن يَجِبُ أَنْ نَذْهبَ إلى الشرطةِ.
    Eyaletin emrettiği şeyleri yapmak zorundayız. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَعمَلُ الذي الحالة تُخبرُنا لنَعمَلُ.
    Biliyoruz ki şimdi yine katlanmak zorundayız. Open Subtitles نَعْرفُ، نحن يَجِبُ الآن أَنْ نَحْملَ ثانيةً.
    Geri dönmek zorundayız, Sagamore kafamızı koparacak. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَعُودَ. ساجامور سَيكونُ عِنْدَهُ رؤوسُنا.
    Neden sizin isteklerinize uymak zorundayız? Open Subtitles الذي يَعمَلُ نحن يَجِبُ أَنْ نَتوافقَ إلى أيّ تُريدُ؟
    Üzgünüm efendim, 2-3 gün daha beklemek zorundayız. Open Subtitles آسف سيدتى,نحن يَجِبُ أَنْ يَنتظرَ يومان او ثلاثة أخرين.
    Şerifi ve adamalrını bulmak zorundayız, Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نَجِدُ مُديرَ الشرطة ورجالَه
    Crosby, robotu kuşatmak için senden izin almalıyız. Open Subtitles كروسبي، نحن يَجِبُ أَنْ إطلبْ مِنْك تَسليم الإنسان الآلي.
    Bilmiyorum, belki de o programı satın almalıyız. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ، لَرُبَّمَا نحن يَجِبُ أَنْ نَطْلبَ البرنامجَ.
    Belki de senin yerine başka birini göreve almalıyız. Open Subtitles ثمّ ربما نحن يَجِبُ أَنْ نَحْصلَ على أشخاص آخرون مسئولون
    Birbirimize yardım etmeliyiz, boğazımızı kesmemeliyiz. Open Subtitles نحن يَجِبُ أَنْ نُساعدَ بعضنا البعض، لا نـقْـطــعَ حناجرَ بعضنا البعضِ.
    Yeni bir hastalık olup olmadığını kontrol etmeliyiz. Open Subtitles لَرُبَّمَا نحن يَجِبُ أَنْ نُدقّقَ هو لَيسَ شيءاً جديدَ.
    Dans etmeliyiz, unutma. Open Subtitles تذكّرْ، نحن يَجِبُ أَنْ نَرْقصَ. لا تَنْسِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد