Tanrım, şu anda sana karşı çok düşmanca hisler besliyorum. | Open Subtitles | اللهي، أنا لا أَستطيعُ تصديق كَمْ أَشْعرُ بالمعاداة نحوك الآن. |
Seni tanıdığım ilk günden beri... sana karşı hislerim oldu. | Open Subtitles | منذ أوّل يوم التقيتك، وقد أحسست نحوك بكلّ مشاعر الحبّ |
Ben arkasından dolaşıp onu sana doğru getireceğim. Sen de onu mıhlayacaksın. | Open Subtitles | سآتيه من الخلف، وأفزعه نحوك عندما أفزع أبن العاهرة ذلك، أرديه أنت |
Tam arabana binecekken, Kevin sana doğru geldi ve cüzdanını mı istedi? | Open Subtitles | لقد كنت تقريبا عند سيارتك وثم كيفن جانغ تقدم نحوك وطالب بمحفظتك |
sana olan hislerimi hatırlamıyor olman, onların gerçek olmadığı göstermez. | Open Subtitles | فقط لانك لا تتذكرين مشاعري نحوك لا يعني انه اختفت |
Sonra baba baltayı size doğru salladı ve onu da vurdunuz. | Open Subtitles | ثم قام الاب بِأشهار الفأس نحوك فقمت بأطلاق النار عليه ايضا |
Sen burada dur. O senin üzerine geldiğinde ben arkadan iğneyi yaparım. | Open Subtitles | أنت تقف هناك,وعندما يتقدم نحوك سأحقنه في ظهره |
Ve sana karşı olan görevlerimi, ihmal etmem için beni kimsenin ayartmasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ولم أكن بحاجة لإغرائي من أحد لإبعادي عن واجباتي نحوك |
Şu anda sana karşı hissettiklerimi söylemek için on yıl beklemek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أنتظر عشر سنوات لأخبرك عما أشعره نحوك الان |
sana karşı bir şeyler hissettiğimi gösterememenin? | Open Subtitles | و لست قادرة على محادثتك و لست قادرة على إظهار أى مشاعر نحوك |
sana karşı kin beslemiyoruz çavuş. | Open Subtitles | ليس عند أحد هنا أيّ عداء نحوك أيها الرقيب |
Birbirimizi tanımıyoruz sana doğru yürüyorum ve sen iyi görünüyorsun. | Open Subtitles | لا نعرف بعضنا البعض، وأنا أسير نحوك ومظهرك يبدوا جيد. |
Düğün günümüzde, koridordan sana doğru yürümeyi beklerken şöyle düşünmüştüm, | Open Subtitles | اتعلم في يوم زفافنا عندما كنت انتظر ان امشي بالممر نحوك كنت افكر |
Booth, o adamlar içgüdüyle sana doğru geliyorlar. | Open Subtitles | بوث, من الطبيعي أن يسير هؤلاء الأشخاص نحوك |
Çünkü gücün yoktu, sana olan duygularımdan şüphe ediyor musun? | Open Subtitles | لأنك لم يكن لديك السلطة كنت تشك في مشاعري نحوك |
Dediğine göre, sana olan tutkusu delilikmiş. | Open Subtitles | وقال أن العاطفة التي كان يشعر بها نحوك ما هي إلا هوى طارئ |
ama sonra elinizde size doğru eğilebilir, kalınlaşabilir. | TED | ولكن عندما تحمله بيدك . .يمكنه ان يميل نحوك .. وان يصبح اثخن |
- Paranı istemiyorum.. - Biliyorsun, silahlıyım, Archie. üzerine çevrili üç silah var. | Open Subtitles | ثلاث مسدسات يصوبون نحوك الآن حاول أن تفعل شيء |
Testisler ortaya çıkıyor -- başparmak gibiler, böyle dosdoğru sana geliyor -- | TED | الأعضاء بدأت بالظهور و إنها تبدومثل الابهام، قادمة نحوك. |
Kocalarımın Senin için hissettikleri Senin için çok sağlıklı olabilir. | Open Subtitles | شعور زوجى نحوك الأن أظن أنه سيكون من الصحى لكى |
Ailen ve senin hakkında düşündüklerim hariç. O yalan değildi. | Open Subtitles | فيما عدا شعوري نحوك ونحو عائلتك هذا لم يكن كذبة |
O gece, sinemada senden etkilendim. | Open Subtitles | تلك الليلة عندما كنا نشاهد الفيلم كنت منجذباً نحوك. |
Hiçbir şey seninle ilgili hislerimi değiştiremez. | Open Subtitles | لاشيئ ابداً سيقوم بتغيير طريقة شعوري نحوك |
Bütün lanet olası gizli işaretlerinle beni kendine çektin. | Open Subtitles | أنت أعطيتني كل إيمائاتك السرية لذا جئت نحوك |