ويكيبيديا

    "نحو ما" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nasılsa
        
    • bir şekilde
        
    • nasıl olduysa
        
    • yüzünden boktan
        
    Her nasılsa New York'taki herkesi bir yastıkta kocanabilecek kimseler gibi gösterdi. Open Subtitles وعلى نحو ما جعل الجميع في نيويورك يبدون كا شريك رومانسي متاح
    Genelde bir mimar nasılsa, tasarladığı şeyin, son halini tasavvur edebilir. TED عادة، يستطيع المعماري على نحو ما تصور الحالة النهائية لما يقوم بتصميمه.
    Her nasılsa Teela bazen beni kontrol eder. Open Subtitles على نحو ما تيلا تسيطر لي في بعض الأحيان.
    Beton döküldüğünde kemik hâlâ buradaymış ama bir şekilde, daha sonra yok olmuş. Open Subtitles عندما صبوا الخرسانة العظام كانت هناك ولكنها اختفت على نحو ما بمرور الوقت
    Ancak, DNA'nın bir şeyi hatırlaması için, bir şekilde değişmesi lazım. TED لكن لكي يتذكر الحمض النووي أن شيئًا ما قد حدث، عليه أن يتغير على نحو ما.
    nasıl olduysa, hayâl edilebilecek en şiddetli yıldızın ölümüne sürüklendik. Open Subtitles لقد تعثرنا على نحو ما في طريق أكثر حالات موت النجوم عنفاً
    Olanlar yüzünden boktan hissediyorum, anladın mı? Open Subtitles نحن نشعر بالألم نحو ما حدث هل تدرك ما أقوله؟
    Ve her nasılsa doğumundan itibaren görevi belirlenmiş her karıncanın... ...montaj hattındaki yerini bilerek... ...diğerlerinden oldukça bağımsız olarak iş gördüğü... ...karınca kolonilerinin görünümü konusunda çalışıyordum. TED وكنت أعمل في سياق عرض للمستعمرات فيها كل نملة على نحو ما كانت قد خصصت لمهمتها من تاريخ ولادتها ونوع ما تقوم بشكل مستقل عن الآخرين، تعرف مكانها على خط التجميع.
    Londra'daki çiçekçinizle temas kuracaklarına söz verdiler ama her nasılsa karıştırmışlar. Open Subtitles أكدوا لي أنهم كانوا في طريقهم "للإتصالمعبائعزهوركالخاصفي"لندن، و على نحو ما قاموا بخلط الأمور إنها ليست غلطتي
    Her nasılsa, boya kalemleri tam istediğim gibi işimi gördü. Open Subtitles على نحو ما تبدو أقلام التلوين مناسبة.
    Bu milyar dolarlık karaborsayı işlettiği gibi uyuşturucu ticareti, kara para aklama ve her nasılsa İpek Yolu ile asla ilişkilendirmediğim bir şey olan bilgisayar korsanlığı ile suçlanıyordu. Open Subtitles واتهموه بالاتجار في المخدرات وغسيل الأموال وعلى نحو ما تهم قرصنة الكمبيوتر كذلك وهو الأمر الذي لم أكن أبدا قد ربطه بطريق الحرير
    "bu fikirlerin, diğer fikirler gibi tartışılmaması için hiçbir neden yok. "Tek fark, her nasılsa, bu konuların "tartışılamayacağını kendi aramızda kabul etmişiz". TED فليس هنالك من سبب وجيه يمنع من مناقشة الافكار الدينية.. .. كغيرها من الافكار، عدا بأنه هناك اتفاق على نحو ما لا يجوز لنا ذلك" وهذه نهاية الاقتباس من دوجلاس.
    - Her nasılsa gazetelere geçti. Open Subtitles - على نحو ما حصل في ورقة.
    bir şekilde kendimi papazlık mesleğinde buldum. TED ومع ذلك، على نحو ما انتهى بي الأمر في الكهنوت.
    Hep hasta hakkında konuştum, sanki hasta bu odanın dışında, herhangi bir şekilde var olmayan biriymiş gibi. TED الآن , لقد تحدثت عن المريض كما لو كان المريض , على نحو ما , شخص ما مجرد خارج هذه الغرفة.
    Senin, kalacağını umuyordum. bir şekilde işler kolaylaşırdı. Open Subtitles كنت اتمنى بقائك . مما سيجعل الأمور أهون على نحو ما
    ...bir şekilde tedavi edebileceğime inanırdım. Open Subtitles . ثم سأكون قادراً على نحو ما تصحيح الأمر
    bir şekilde çıkış deliğini kendiniz bulacaksınız ya da yüzeyi donmuş sularda tıkılıp kalırsınız. Open Subtitles وعلى نحو ما فعليك أن تجد طريقك إلى فتحة الخروج أو ستصبح محاصراً تحت سقف الجليد.
    Ama şimdi Emmanuel, June'u buldu ve nasıl olduysa beni de yine buldu. Open Subtitles ولكن ، الآن وقد وجدت إيمانويل جـــون وعلى نحو ما عثر علىَ مرة أخرى
    - Atladığımızda, nasıl olduysa, ben onun altındaydım, resmen üzerime iniş yaptı. Open Subtitles - لا أعرف. عندما قفز ونحن ، على نحو ما حصل الأول بموجب له ، وقال انه حصل على على رأس لي ، وانه سقط على لي.
    Olanlar yüzünden boktan hissediyoruz. Open Subtitles نحن نشعر بالألم نحو ما حدث

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد