Birleşik Devletler'de sadece bir yılda 7 bin kemik iliği nakli gerçekleştirilmektedir. | Open Subtitles | أن هناك فقط 7,000 حالة زرع نخاع في السنة في الولايات المتحدة؟ |
Karanfil içen ve kemik iliği yiyen sanatçı görünümlü bir hatunla çıkmıştı. | Open Subtitles | هناك الفتاة المهتمة بالفنون التي واعدها التي تدخن القرنفل وتأكل نخاع العظام |
Kemik iliği nakli olduğun için daha iyisin, değil mi? | Open Subtitles | و انت بخير لانك اجريت عملية زرع نخاع عظمي, صحيح؟ |
Yüksek doz kemoterapi veya radyasyon hastanın mevcut iliğini, kötü huylu hücreleri ve kan kök hücrelerini öldürür. | TED | قد تودي جرعات كبيرة من الكيمياوي والأشعة بحياة نخاع المريض، وتدمرالخلايا الخبيثة وخلايا الدم الجذعية. |
Kemik iliğinden bir sonuç alamadık. Tek yol dalak biyopsisi. | Open Subtitles | لا، نخاع عظمه غير حاسم فحص المثانة هو الحل الوحيد |
Ya kemik iliği nakli kararını doktorlara bıraksaydık ama sonradan "ruh iliği nakli" diyeceğimiz bir şey yapmış olsaydık? | TED | ماذا لو تركنا أمر زراعة النخاع العطمي إلى الأطباء، وفعلنا شيء آخر الذي أطلقنا عليه لاحقًا "زراعة نخاع روحنا؟" |
Kan kök hücrelerinin sadece az bir kısmı bütün vücuda yetecek kadar sağlıklı iliği yeniden üretebilir. | TED | مجرد مجموعة صغيرة من خلايا الدم الجذعية بإمكانها أن تُحيي نخاع الجسد بالكامل. |
Fakat kemik iliği nakli, risklerle birlikte gelir, buna graft versus host hastalığı dahildir. | TED | لكن زراعة نخاع العظم محفوفة بالمخاطر أيضًا، من ضمنها مرض عدم توافق خلايا المضيف. |
Fakat kemik iliği nakline ihtiyacı olan birçok hastanın uyumlu bir aile bireyi yoktur. | TED | لكن العديد من المرضى الذين يحتجون زراعة نخاع العظم ليس لديهم تطابق من أفراد عائلتهم. |
Ben pediyatrik kanser doktoru, ve kliniksel uzmanlığımın kemik iliği nakli olan Standford Üniversitesi'nde kök hücre araştırmacısıyım. | TED | أنا طبيب سرطان أطفال وباحث في الخلايا الجذعية في جامعة ستانفورد حيث كان تركيزي السريري على زراعة نخاع العظام |
Jill Bolte Taylor 'ın geçen yılki sunumundan esinlenerek buraya bir insan beyni getirmedim ama bir litre kemik iliği getirdim. | TED | الآن، ملهما من حديث جل بولت تيلور العام الماضي لم أحضر دماغا بشرية ولكنني أحضرت لتراً من نخاع العظام |
Dolayısıyla çok hızlı bir şekilde sadece bir delikten bol miktarda iliği çekmenizi ya da çıkarmanızı sağlar. | TED | فتمكننا من النضح بسرعة كبيرة أو شفط، نخاع عظمي غني جدا بسرعة كبيرة من ثقب واحد |
Peki, bu neden önemli ? Kemik iliği zengin bir yetişkin kök hücre kaynağıdır. | TED | فلماذا نهتم؟ نخاع العظام مصدر غني جدا للخلايا الجذعية البالغة |
Kemik iliği kırıktan çıkıp vücuduna yayılmış olabilir. | Open Subtitles | ربما نخاع العظم ترسب خارج الكسر وإرتحل قليلاً |
Yapacağım şey şu; size lokal anestezi uygulayacağım ve kalçanızdan bir parça kemik iliği alacağım. | Open Subtitles | ما سافعله هو أنني سأعطيك مخدر محلي ثم أزيل قطعة صغيرة من نخاع العظم من فخذك |
Yenisini vermeden önce, eski kemik iliğini tamamen öldürmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نقتل نخاع العظم قبل إعطائك الجديد |
Her şeyi açıklar. Röntgendeki çoğalmaları, kemik iliğini ve böbrek yetmezliğini. | Open Subtitles | التشرح بالأشعة السينية نخاع العظم، الفشل الكلوي |
Multipl skleroz olan hastalar aldık ve basit bir soru sorduk: Kemik iliğinden alınan kök hücreler sinirlerini koruyabilir mi? | TED | لقد أخذنا مرضى مصابين بتصلب الأنسجة المتعدد وطرحنا سؤال بسيط: هل الخلايا الجذعية من نخاع العظام ستكون محمية من أعصابهم؟ |
Sadece gördüklerimi söylüyorum. Ayak kesilmiş olsaydı ilik, yerinde olurdu. | Open Subtitles | لو ان القدم قطعت لكان نخاع العظم لا يزال سليما |
Tüy ateşe ateş kana kan kemiğe kemik iliğe ilik küllere küller kara | Open Subtitles | ريشة إلى نار نار إلى دم دم إلى عظم عظم إلى نخاع نخاع إلى رماد رماد إلى ثلج |
Eğer kanınızda bir sorun varsa bu durumun izinin kemik iliğine kadar takip edilebilme fırsatı vardır. | TED | إذا عانيت من اضطراب في دمك فهناك احتمال كبير أن يكون سببه في نخاع العظم. |
Kemik iliğinin uyumlu olup olmadığına karar vermek için antikor üretimini tetikleriz. | Open Subtitles | نحن نقوم بتحفيز إنتاج الأجسام المضادة لتحديد إذا ماكان نخاع العظم مطابق |
Bazı sorunlarınız olduğunu biliyoruz ama kemik iliğiniz onu tedavi edebilir. | Open Subtitles | نعرف ان هناك بعض المشاكل لكن نخاع عظمك قد يشفيه |
Burada kimse benim lanet olası kemik iliğimi istemiyor. | Open Subtitles | لا أحد هنا يطلبني أن أعطيه نخاع عظمي اللعين |
Methylone sadece dokuda bulunmaz. Kemik iliğinde de belirgin olabilir. | Open Subtitles | لم يظهر "الإكستاسي" فى الانسجة فحسب بل يمكن التحقق منه فى نخاع العظام |
Onun ilikleri karınınkine tam olarak uyuyor. | Open Subtitles | نخاع عظامه يمثل أفضل تطابق بالنسبه لزوجتك. |
Ve yetişkin kök hücreleri sizde ve bende bulunmaktadır -- kanımızda, kemik iliğimizde, yağ dokumuzda, derimizde ve diğer organlarda. | TED | و الخلايا الجذعية البالغة موجودة فيك و في -- في دمائنا ، و في نخاع العظام ، في دهوننا ، جلدنا وأعضائنا الأخرى. |