ويكيبيديا

    "نخطط" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • planlıyoruz
        
    • planlıyorduk
        
    • plan
        
    • düşünüyoruz
        
    • planladığımız
        
    • planlamamıştık
        
    • planlamıyoruz
        
    • Biz
        
    • planladık
        
    • planladığımızı
        
    • düşünmüyoruz
        
    • planımız
        
    • planlarken
        
    • planlamaya
        
    • planı
        
    Gelecek yıl, sekiz hastalığı tartışmayı planlıyoruz. sonra, on altı. TED السنة المقبلة، نخطط للقيام بثمانية أمراض، السنة التي بعد، 16.
    Bundan sonra, bir yerleşim biriminde kendi kliniğimizi kurmayı planlıyoruz. Open Subtitles بعد ذلك نحن نخطط لانشاء عيادتنا الخاصة في احد المواقع
    Hayır, onu arabamın arkasına koyduk. Daha sonra yapmayı planlıyorduk. Open Subtitles كلا، وضعناه في خلفيّة سيّارتي، كنا نخطط لفعل ذلك لاحقًا..
    Aslında baba-oğul rafting gezisi için plan yapıyorduk. Open Subtitles في الواقع ، كنا نخطط بالذهاب لرحلة بركوب النهر السريع مع الآباء
    Onların doğal seslerini deşifre ettikçe, bunları da bilgisayar sistemine eklemeyi düşünüyoruz. TED لكن مع حلِّنا شفرات أصوات الدلافين الطبيعية، فإننا نخطط أيضاً لإضافتها إلى نظامنا الحاسوبي.
    planladığımız yeri olmasa da ufak bir yer açabiliriz. Open Subtitles بإمكاني بيع سيارتي وبذلك يمكننا الحصول على الورشة ليس بالورشة التي كنا نخطط لها ولكنهاستفيبالغرض.
    Bu kadar çabuk çocuk yapmayı planlamamıştık ama şimdi olacağı için çok heyecanlıyım. Open Subtitles أعني, لم نخطط ان نملك اطفال قريباً جداً لكن الان لدينا, وانا مثار
    Bakın, Lavon'la ben bir yıl sonra birbirimizin yanına taşınmayı planlıyoruz. Open Subtitles لكن ترون , انا ولافون نخطط للأنتقال للعيش معا بعد عام
    - Son demlerini yaşıyor zaten. - O blokun tamamını yeniden geliştirmeyi planlıyoruz. Open Subtitles هو في أيامه الأخيرة على كل حال نخطط لتطوير ما في الشارع بأكمله
    Şu anda Karayipler'de 3 noktamız var ve dördüncüyü planlıyoruz. TED حاليا لدينا ثلاثة مواقع في الكاريبي و نخطط للرابع
    Bu fonları kullanarak projemizde ilerlemeyi ve patent hakkını almayı planlıyoruz. TED وباستخدام هذه الأموال، فإننا نخطط لتقديم براءة اختراع كاملة للمشروع ومواصلة العمل على مشروعنا.
    Yalnızca bu yıl, topluluğumuzun desteğiyle, dünyanın çeşitli yerlerindeki çocuklara, 1 milyon mikroskop yollamayı planlıyoruz. TED في هذا العام وحده، وبدعم من مجتمعنا، نخطط لشحن مليون مجهر للأطفال في مختلف أنحاء العالم.
    Kardeşimle bunu haftalardır planlıyorduk... şimdi trafik de vardır, Portland'a zamanında yetişemem artık. Open Subtitles أختي وأنا كنا نخطط لهذا لأسابيع ومع زحمة المرور, لم أعتقد أني سأصل إلى بورتلاند في الوقت
    Yarın seyahate çıkmayı planlıyorduk, öyle değil mi? Open Subtitles كنا نخطط للقيام برحلة غداً، تماماً مثل اليوم
    Bize danışmazsa nasıl plan yaparız? Open Subtitles كيف يتوجب علينا ان نخطط لأى شىء لو لم تستشيرنا
    Üç yıl içinde, bilinen hastalıkların yüzde 40'ını tamamlamayı düşünüyoruz. TED في غضون ثلاث سنوات، ونحن نخطط لتغطي 40 في المائة من عبء الأمراض.
    planladığımız gibi devam edebiliriz ve hiçbirşey değişmek zorunda kalmaz, değil mi? Open Subtitles نحن نستطيع المضي كما كنا نخطط ولا شئ يتغير، صحيح؟
    -Aslında planlamamıştık. -Hiçbir şey planlandığı gibi olmadı. Open Subtitles لم نخطط لذلك بالضبط لم يكن أمامنا اختيار
    Evet, çok iyi. Çünkü seni ona geri vermeyi planlamıyoruz. Open Subtitles جيد ، لاننا لن نخطط لتعود اليها مره اخرى
    En baştan yeniden kullanmak için tasarlıyoruz, çünkü her şey yeniden kullanılır, Biz yeni yeni planlamaya başladık. TED نُصممُ من أجل إعادة الإستخدام منذ البداية، لأن كل شيء أعيدَ إستخدامه، والآن فقط نحن نخطط لذلك.
    Seni soymak, sonra nehre atmak ve eve çırılçıplak dönmeni planladık. Open Subtitles كنا نخطط لتعريتك و إلقاءك في النهر و نجعلك تركض للمنزل عارياً
    Hayatımda hiç bir kısıtlamanın olmadığını ve Lisa ile bir gün aile kurmayı planladığımızı anlattım. TED أخبرتها أنه لا يوجد حدود في حياتي وأنني وليزا نخطط لتكوين عائلة يوما ما.
    Hanımefendi, şu noktada cenazeyi kimseye vermeyi düşünmüyoruz. Open Subtitles سيدتي، في هذه المرحلة لا نخطط لتسريح بقاياه لأي أحد
    Belki de kendi planımız çerçevesinde hareket etmemizin zamanı gelmiştir. Open Subtitles لكن ربما هذا هو الوقت المناسب لكي نخطط بانفسنا
    Tüm bunları planlarken "hiçbir sürpriz olmasın" dedi. Open Subtitles عندما كنا نخطط لكل هذا، قال لي أنه لا يرغب في المفاجآت
    plan şu, bir sonraki planı yapmak için güvenli bir yer bulmak. Open Subtitles والخطة هي أن نجد موقعاً آمنا نخطط به لخطوتنا التالية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد