ويكيبيديا

    "ندرك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fark
        
    • farkındayız
        
    • biliyoruz
        
    • farkında
        
    • farkına
        
    • anlıyoruz
        
    • bizi
        
    • bizim
        
    • bilmiyorduk
        
    • ki
        
    • anladık
        
    Şimdi fark ediyoruz ki, insanlara önerdiğimiz en büyük grup basitçe bir zehir. Open Subtitles بالطبع ندرك الآن أن أكبرُ هذه المجموعات التي كنا نوصيها هي بالأساس سموم
    Ama aynı zamanda, ürünlerimizin güvenli ve sağlıklı olmadığını fark ediyoruz. TED ولكن في الوقت ذاته ، ندرك أن منتجاتنا غير آمنة و غير صحية.
    İkimizde Romeo Juliet aşkımızın sorun olacağının farkındayız ama birbirimizin yeteneğine duyduğumuz derin saygı üstesinden gelmemize yardımcı olacaktır. Open Subtitles نحن ندرك أنه لدينا رومانسية روميو وجولييت وسوف يكون تحدي ولكن إحترامنا العميق لموهبة بعضنا البعض سوف يجعلنا نتخطاها
    Çünkü biliyoruz ki, dışarıdaki insanlar gelip bize yardım edebilirler, fakat kendimize yardım etmezsek, yapılacak hiç bir şey yok. TED لأننا نعرف، نحن ندرك بأن الناس في الخارج يمكنهم المجيء ومساعدتنا لكن إن لم نساعد أنفسنا، لا يمكننا فعل شئ
    Hem de, bu iletişimin uzun bir süredir devam ettiğinin farkında olmak önemli bir şey. TED وبالمناسبة، أعتقد أيضا بأنه من المهم أن ندرك بأن هذا الحوار قد انطلق منذ مدة.
    farkına bile varamadan bir bakmışız, bir kaç kilo şişmanlamışız. Open Subtitles و قبل أن ندرك نكون قد أضفنا لوزننا بعض الأرطال
    Ama eğer asfalta büyümemiz olarak bakarsak, o zaman tüm yaptığımızın gezegenin özündeki temel işletim sistemini tahrip etmek olduğunu fark ederiz. TED لكن إذا نظرنا إلى الأسفلت كنمونا ، فإننا ندرك أن كل ما نفعله هو تدمير نظام التشغيل الأساسي لكوكب الأرض.
    Ve 20 dakika sonra "Tavsiyen için teşekkür ederim" der. fark ederiz ki hiçbir tavsiye vermemişiz. TED و بعد 20 دقيقة يقولون شكراً لك على النصيحة و من ثم ندرك أننا لم نسدي أي نصيحة
    Şimdilerde, zaman içerisinde, şunu fark ettik ki, beynin farklı tarafları farklı şeyler yapıyor. TED الآن، بمرور الوقت أصبحنا ندرك أن الأجزاء المختلفة من الدماغ تفوم بأمور مختلفة
    Gerçek inancın kolay cevapları olmadığını fark etmeliyiz. TED يجب علينا أن ندرك أن اﻹيمان الحقيقي لا توجد له إجابات سهلة.
    Bu kaynakların ne kadar değerli ve nadide olduklarını fark etmiyoruz ve ilgisizliğimiz yüzünden onları yok etmeye devam ediyoruz. TED ونحن لا ندرك مدى أهمية وقيمة هذه الموارد، ومع ذلك، من خلال لامبالاتنا، نستمر في تدميرها.
    Dolayısıyla, bir sürü soru sorabilirler ve bazen doğru cevabımızın olmadığını fark ederiz. TED يمكن للأطفال أن يسألوا أطناناً من الأسئلة وأحياناً ندرك ببساطة أننا لا نملك الإجابات المناسبة.
    Birleşik Devletler'de, firmaların tüzel kişiler olduğu gerçeğinin farkındayız. TED في الولايات المتحدة، نحن ندرك حقيقة أن الشركات هي الشخصيات الاعتبارية.
    Bunun sadece teknolojiyle olamayacağını farkındayız. TED لا يمكن أن تكون فقط تكنولوجيا، ندرك هذا
    Hepimiz bir ölçüde bunların farkındayız. TED ونحن ندرك تلك الأفكار بالفعل إلى حدٍ ما.
    Tüm bu türlerin ortak bir ataya sahip olmuş olması gerektiğini biliyoruz. TED وبذلك ندرك أن جميع هذه الكائنات لابد أن يكون لها سلف مشترك.
    biliyoruz ki o dakikalarda insani değillerdi, ama ışık, ve hava, ve renk. Open Subtitles نحن ندرك أنهم في تلك اللحظات لا يكونون لحماً، بل نور، وهواء، ولون.
    Daha kolektif toplumlarda biliyoruz ki, kendi iyiliğimiz diğerlerinin iyiliğine oldukça bağlıdır. TED في مجتمع أكثر تآلفا، ندرك من داخلنا أن سعادتنا مرتبطة بشكل عميق بسعادة الآخرين.
    Neredeyse farkında olmadan, bir pazar ekonomisine sahip olmaktan bir piyasa toplumu olmaya sürüklendik TED لقد جنحنا تقريباً بدون أن ندرك من كون لدينا إقتصاد سوق حر الى كوننا نصبح مجتمعات أسواق.
    Konu kadınlarımız ve kızlarımıza geldiğinde ise, onların birer lütuf olduğunun farkında olmalıyız. TED ونساؤنا وفتياتنا علينا أن ندرك أنّ النساء والفتيات هبٌة
    Bunun şimdi farkına varıyoruz. Çözmek için biraz zamana ihtiyacımız var. Open Subtitles نحن ندرك هذا الآن ونحتاج بعض الوقت فقط لنعرف ما هو
    Daha fazla anlıyoruz ki bir bütün kenti yoğunlaştırmaya bile ihtiyacımız yok. TED ونحن اليوم وبصورة متزايدة ندرك اننا لسنا بحاجة الى ان مدن كاملة بكثافة مرتفعة جداً
    İlerlemenin seviyesinin önemli olmadığının farkına varmak çok mühim, çünkü herhangi bir gelişme bizi sayı çizgisine getirmeye yetebilir. TED من المصيري أن ندرك أن معدل التطور لا يهم، لأن أي تطور هو كافٍ لإيصالنا إلى منطقة النهاية.
    Zamanla yarışıyor olduğumuzun farkına olduğumuz sürece bizim için sorun olmaz, Sayın Başkan. Open Subtitles ليست لدىّ مشكلة فى هذا, سيدى الرئيس طالما أننا ندرك أننا نسابق الزمن
    Orada, içinde 500ü aşkın mağaranın bulunduğu bir tepenin olduğunu bilmiyorduk. Open Subtitles لم ندرك وجود حافة جبل هناك وبها أكثر من 500 كهف
    Bugün görüyoruz ki çok farkı kök hücre türleri var. TED اليوم ندرك أن هنالك كمية كبيرة من الخلايا الجذعية المختلفة.
    Ve hepimizin bir aile olmamız gerektiğini anladık. Open Subtitles ونحن ندرك بأننا يجب أن نكون عائلة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد