biz bunu başardık, gizlilikle ilgili bu sorulardan bazılarını ele almaya başladık ve bu konunun hemen hemen kapandığını hissediyoruz. | TED | لقد أنجزنا هذا، بدأنا نعالج بعض من مسائل الخصوصية تلك ونحن نشعر أن هذا الأمر قد انتهى إلى حد كبير. |
Yüzyıllar süren bilimsel araştırma sonucunda biz, yaşamın en temel prensiplerini kavrayışta önemli başarılar elde etmeye başladığımızı hissediyoruz. | TED | و نشعر أننا بَعد قرون من الأبحاث العلميّة، بدأنا نحرز تقدّمًا ملحوظًا في فهم أحد أكثر مبادئ الحياة أهمية. |
Kendini daha iyi hissetmeni sağlar mı bilmem ama çocukluğumuzda birçok kez olayları gerçekte olduğundan biraz daha ağır hissederiz. | Open Subtitles | لا أعرف إن كان هذا سيحسن شعورك، لكن في أحيان كثيرة خلال طفولتنا، نشعر بالأشياء أسوأ مما هي في الحقيقة. |
Sonuç olarak, kızlarla başarılı bir çevrimiçi topluluk oluşturduğumuzu düşünüyoruz. | TED | لذا، فإننا نشعر بأننا شكلنا مجتمع إلكتروني ناجح مع الفتيات. |
Neden hep saçma sapan da olsa konuşmak zorundayız? Kendimizi iyi hissetmek için mi? | Open Subtitles | لماذا يجب علينا أن نتكلم في أي هراء حتى نشعر بالراحة ؟ |
Teknolojimiz ne hissettiğimizi anlayacak. | TED | الفضاء المحيط بنا، وتقنيتنا ستعرف ما نشعر به. |
Bir şekilde devamlı bağlantıda olmanın bizi daha az yalnız hissettireceğini sanıyoruz. | TED | و نبدأ بالاعتقاد أن كوننا مرتبطين دائما سيجعلنا نشعر أننا أقل وحدة. |
Dijital dünya bize kendimizi daima meşgul, ebediyen meşgul olarak hissetmemiz için planlanmış. | TED | يتآمر العالم الرقمي ليجعلنا نشعر بأننا مشغولون إلى ما لا نهاية، مشغولون دائمًا |
Hepimz önemli bir davanın yükünü omuzlarımızda hissediyoruz Bayan Morton, ancak yasa açık. | Open Subtitles | جميعنا نشعر بثقل وزن هذه القضية يا سيدة مورتون و لكن القانون واضح |
Hepimiz parasıyla aptalca şeyler yapan maddiyatçı barbarlardan... ekonominin intikam almasını hissediyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نشعر بانتقام الاقتصاد بسبب كفار المادية. الذين فعلوا أشاء غبية بأموالهم. |
Burada böyle duruyor olmamız çok dramatik ama yine de kendimizi rahat hissediyoruz. | Open Subtitles | حتى الطريقة التي نجلس بها الآن ذلك مثيرة حقا و نشعر بالراحة بعدها |
Sanırım hepimiz aynı şeyi hissediyoruz ama bence bu hisle savaşmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد جميعنا نشعر بنفس الشعور. لكننا نحتاج أن نحارب تلك الغريزة. |
Pişmanlığı, az kalsın iyi bir şekilde sonuçlanacakken aldığımız bir karar yüzünden kötü sonuçlanmasından sorumlu olduğumuzu düşündüğümüzde hissederiz. | TED | نحن نشعر بالندم عندما نظن أننا مسؤولون عن قرار كانت نتائجه سلبية، لكن وقتها تقريباً كان صواب. |
Bazen, beynin belirleyici olduğunu hissederiz, beyin bizim kim olacağımızı belirler. | TED | لذلك نشعر أحيانا أن المخ حاسم, أن المخ يحدد من سنكون في المستقبل. |
Hepimiz düşünüyoruz ki, bizim olduğumuz yere çok yabancı bir durumdasın. | Open Subtitles | .. لإننا نشعر جميعاً بأنكِ تفكرين بطريقة مختلفة عما نفعل نحن |
Hepimiz acıyı hissetmek ve bağışlanmak ve nihayetinde özgür olmak istiyorsak, suçlu hissetmeliyiz. | Open Subtitles | يجب ان نتمني جميعا ان نشعر بالذنب . كي نشعر بالالم . وان نطلب الغفران حتي نكون في النهاية احرار |
Günümüzün sanatçıları ne hissettiğimizi anlayabilir. | TED | وفنانو اليوم بات باستطاعتهم معرفة ما نشعر به. |
bize sunulacak her şey için, Rabbim bizi gerçek şükredenlerden eylesin. Amin. | Open Subtitles | عندما نوشك أن نرحب به ربما الرب يجعلنا نشعر بالإمتنان حقا ،آمين. |
Aristo'ya göre anlatının rolü hayatı taklit etmek ve bize o duyguları hissettirmek. | TED | ووفقًا له، فإن الهدف من رواية القصص هو مُحاكاة الحياة وأن نشعر بالعاطفة. |
Aniden, motorların göğüs kafesimizi titreten gürültüsünü hissettik. | TED | وقتها كنا نشعر بصوت همهمة المحركات كأنه داخل صدورنا. |
-Kendimizi çok küçük hissetmeliyiz. -Sayın peder. | Open Subtitles | لأن هناك الكثير مما لا نعرفه ، ونحن نشعر بصغرنا |
Ve böyle kendimizi iyi hissettiğimiz anlarımız olur. | TED | ونحن نشعر بهذه اللحظة القصيرة من النشوة بسبب اننا قمنا بالعمل الصحيح |
Hiçbirimiz kendimizi güvende hissetmiyoruz. Birinin bu konuda bir şeyler yapmasını istiyoruz sadece. | Open Subtitles | جميعنا نشعر بعدم الآمان، فقط نود أن يفعل شخص ما شيء حيال هذا |
O halde bu şekilde, bir sürü farklı şey için pişmanlık hissedebiliriz. | TED | الآن خلال هذا السياق، يمكننا أن نشعر بالندم حيال أشياء كثيرة مختلفة. |
Bütün gün evde otursak bile kötü hissetmeyiz. | Open Subtitles | . ولن نشعر بسوء, إن بقينا بالداخل طيلة الوقت |