Hayatımın yarısını askerde geçirdim... ülkemi savundum. | Open Subtitles | لقد قضيت نصف حياتي في الجيش أخدم فى الدفاع عن بلدي |
Bütün siparişler benden geçer bu demektir ki Hayatımın yarısını burada geçiriyorum. | Open Subtitles | كل طلبات الشحن عن طريقي . و هذا يعني بأني أقضي نصف حياتي هنا |
Şimdi eminim ki Bay Kierney... Hayatımın yarısını, hayatımın çoğunu hapislerde geçirdiğimden bahsedecek. | Open Subtitles | والان انا واثقا ان مستر كيرني سيخبركم انني قضيت نصف حياتي بالسجن معظم حياتي |
Hayatımın yarısı boyunca süpergüçleri olduğuna inandığım insan birden giyinirken ve yemek yerken benden yardım istemeye başladı. | TED | الشخص الذي اعتقدت على مدى نصف حياتي بأن لديه قدرات خارقة احتاج فجأةً إلى المساعدة ليلبس أو ليقطع الطعام. |
Eğer Ölüm Meleği gözlerim olsaydı... Hayatımın yarısı ha? | Open Subtitles | إن حصلت على عينا إله الموت ، فسأخسر نصف حياتي |
Hayatımın yarısında ortada olmadığı için öyle uydurdum. | Open Subtitles | اخترعت ذلك، لأنه غائب لما يقارب نصف حياتي و... |
Meksika'da doğdum ama Hayatımın yarısından çoğu ABD'de gazetecilik yaparak geçti, kendisi de göçmenler tarafından oluşturulmuş bir ülke. | TED | ولدت في المكسيك قضيت أكثر من نصف حياتي أعمل صحفي في أمريكا، دولةٌ أنشأها المهاجرون. |
Hayatımın yarısını ona kızarak geçirdiğime inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنني هدرت نصف حياتي وأنا غاضبة عليه |
Ya, evet. Bu bir lanet. Hayatımın yarısını insanları beklemekle geçirdim. | Open Subtitles | ، نعم ، حسنا ، إنها لعنة قضيت نصف حياتي أنتظر الناس |
Hayatımın yarısını Hamlet ile | Open Subtitles | لقد قضيت نصف حياتي وأنا أحاول أن أكون بمثابة |
Hayatımın yarısını sarhoş olarak ve her türlü insanı inciterek geçirdim. | Open Subtitles | قضيت نصف حياتي بالشرب و آذيت بعض الأشخاص |
Neredeyse Hayatımın yarısını bu dava üstünde harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت تقريبا نصف حياتي على هذه القضيه |
Hayatımın yarısını odaların içine girip çıkmak için bekleyerek geçiriyorum. | Open Subtitles | قضيت نصف حياتي بأنتظار المشي بداخل وخارج الغرف |
Ben Hayatımın yarısını evli geçirdim. Altı aydır bekarım. Özgürlüğün tadını çıkarmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا كنت متزوجة لأكثر من نصف حياتي و أنا مطلقة منذ ستة أشهر , و انا أريد الإستمتاع بحريتي من الزواج |
Hayatımın yarısını, bir tek günde olanları inceleyerek geçirdim. | Open Subtitles | قضيت نصف حياتي التحقق من أحداث جرت في يومٍ واحد |
Yani, burada tek başımayım hem de Hayatımın yarısını birlikte geçirdiğim ve evleneceğimi sandığım kızın düğününde. | Open Subtitles | أعني ها أنا وحيدًا في حفل زفاف الفتاة التي قضيتُ نصف حياتي في افتراض أنني سأتزوجها، ولماذا؟ |
Hayatımın yarısı herşeyi istiyip hiç birşeye sahip olamamakla geçti. | Open Subtitles | قضيت نصف حياتي لا أملك شيئا ، و أرغب بكل الأشياء |
Ve sen kötü hissediyorsun fırsatları kaçırdın 14 yaşında ilk biriyle birlikte oldum, Hayatımın yarısı eder bu | Open Subtitles | و قد تصلح بعض الفرص الفائتة ذلك لقد فقدت عذريتي عندما بلغت الـ14 هذا تقريباً نصف حياتي |
Hayatımın yarısı bitti sayılır ama eIde var sıfır. | Open Subtitles | قضيتُ تقريباً نصف حياتي وليس لدي على الأقل ما أقدمه لها. |
Hayatımın yarısında itfaiye benim bütün dünyamdı. | Open Subtitles | اترين, لأكثر من نصف حياتي, محطة الإطفاء كانت... |
Hayatımın yarısından fazlasını parmaklıklar arkasında geçirdim. | Open Subtitles | فأنا كنت خلف القضبان أكثر من نصف حياتي |
Böyle bir kadınım olması için Ömrümün yarısını verirdim. | Open Subtitles | أنا سأدفع نصف حياتي لأخذ قطعة من تلك المرأة |
Ömrümün yarısı geçti, gurur duyacağım tek bir şey yok. | Open Subtitles | لقد انتهى نصف حياتي وليس لدي شيء يعبر عنه ، لا شيء |