Yöneticilerin gelmesine izin veren bir yasa sistemi ve ayrıca harici bir yasal sistem yerine koyuyorlar. | TED | يحضرون نظاما تشريعيا من شأنه ان يخول المدراء ان يحضروا وايضا نظام تشريعي خارجي. |
Bu sistem yeniden ayarlanabilirlik ve programlanabilirlik özellikleriyle birlikte tamamen edilgen bir sistem haline getirilmiştir. | TED | وبالتالي يأخذ قابلية إعادة التشكيل والقابلية البرمجية ويجعلها نظاما خامل تماما. |
Bir sistemi limitleri üzerinde çalıştırıp daha da hızlanan bir tempoyla çalıştırmaya devam edersek ne olduğunu bir düşünün: sistem bozulur ve durur. | TED | وما يحدث حين تشغل نظاما متجاوزا حدوده ونستمر في ذلك في معدل تسارعي مستمر هو أن النظام يتوقف عن العمل ويصاب بالعطل. |
Çalışmalar gösteriyor ki, köpeklerle büyüyen çocukların bağışıklık sistemi daha güçlü oluyor. | Open Subtitles | تشير الدراسات أن الأطفال الذين يكبرون مع الكلاب يملكون نظاما مناعيا أقوى. |
Ataları tarafından geliştirilen sistemi kullanarak, suyun her çiftliğe ulaşmasını sağlıyor. | Open Subtitles | إنه يتحكم في سريان الماء لكل مزرعة مستخدما نظاما اخترعه أجداده |
Hükümetiniz Yıldız Geçidi teknolojisi ile ilgili durumlarda protokolü kendi belirleyebileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | حكومتك تعتقد أنها يمكن أن تملي علينا نظاما بخصوص تقنية بوابة النجوم |
protokolü çiğnediğimi ve bunun için Müttefikler'in beni öldüreceğini biliyorum. | Open Subtitles | أفهم بأنّني كسرت نظاما. بأنّ التحالف له ني مقتول للذي عملت. |
Bunun yerine katı bir izolasyonun esas olduğu, psikolojik baskıya dayalı gelişmiş bir sistem kullanıyordu. | TED | بدلًا من ذلك استخدم نظاما معقدا من الضغط النفسي حيث العزل الكامل أمر جوهري. |
Her zaman kullanmayı bildiğiniz bir sistem oluşturuyoruz. | TED | نبني نظاما لطالما عرفتم كيفية استعماله. |
Bu iki katmanlı bir sistem oluşturur: yasal ve yasa dışı iş. | TED | فهو يخلق نظاما ثنائيا: عمل قانوني وغير قانوني. |
Olay şu ki bir sistem bozulursa, diğeri devreye girebilir, bu da neredeyse hatasız bir sistem yaratır. | TED | المغزى من هذا هو أنه وعند فشل نظام واحد، يمكن لنظام آخر أن يتكفل بالأمر، مكونة بذلك نظاما مضمونا وسهلا نسبيا. |
Tamam, belki de benimki öyle güzel bir sistem değildir. | Open Subtitles | حسنا, ربما ليس نظاما كبيرا أنت على حق, إنه ليس كذلك |
Doğru fitil ile beraber elektronik sistem, için için yanan bir hurda yığınına dönüşecektir. | Open Subtitles | بالفتيل الصحيح سوف تشغل نظاما اليكترونيا إلى كومة يتصاعد منها الدخان |
Seni duydum ama burada gayet güzel işleyen bir sistem var. | Open Subtitles | سمعتك، وقررت، أن لدي نظاما جيدا جدا هنا. |
Artık bilimsel olarak bu sınırları belirleyebiliyoruz, bu da bize insanlık için dengeli bir dünya sistemi sunuyor. | TED | الآن، يمكننا اليوم، علمياً، تحديد هذه الحدود، التي توفر لنا نظاما أرضيا مستقرا للبشرية. |
Bir tepsi içindeki çatal bıçak setinin koltuk üzerinde olduğu bir sistemi açıklar mısın? | Open Subtitles | فسر لي نظاما ً تنظيميا ً حيث وجود طقم من أغراض الشقة على أريكة يعتبر صحيحا ً |
Onun görünüşünü değiştirip kaynağını yalnız bırakarak bir kez daha protokolü çiğnedin. | Open Subtitles | لذا، بعد الضمادته فوق، إنتهكت نظاما ثانية بترك إتصالك بدون تدخّل. |
Yani demek istiyorsun ki, ben zararsız ve bilimsel olarak geçerli, hayatımızı daha iyi yapacak bir protokolü yapmaktan men mi edildim? | Open Subtitles | أتقصد أنه من الممنوع أن أطبق نظاما علميا آمنا و الذي سيؤدي لتحسين حياتنا؟ |
Sydney ve o protokolü çiğnemiş. Ama yine de sonucun iyi olmasına sevindim. | Open Subtitles | هو وسدني كسرت نظاما لكن أنا مسرور حسب. |