Sanırım o olaya bir göz atma şansınız yoktur? Üzgünüm. | Open Subtitles | لا أفترض أنّ بإمكانك إلقاء نظرة خاطفة لذلك السجل المُغلق. |
- Tanrım, evet. Buraya uğrayıp bir göz atayım istedim... | Open Subtitles | فقد أردت المرور وتعرف ، أخذ نظرة خاطفة ،انا فقط |
Polisleri aradım ve sonra şöyle bir göz atmak için kapıya gittim. | Open Subtitles | اتصلت برجال الشرطة ومن ثم ذهبت لإلقاء نظرة خاطفة من خلال الباب |
Onlar için, basit bir bakış bile, anlam yüklü olabilir. | Open Subtitles | بالنسبة لهم, حتى نظرة خاطفة يمكن أن تكون مُحمّلة بالمعنى |
Pekala, sen orada dur, biraz kıvran. Ben kocacığının beyninin kapağını açıp... | Open Subtitles | حسنٌ، انتظري على وضعك لحظة، سألقي نظرة خاطفة أسفل قلنسوة... |
Çocuklarını camdan göz ucuyla da olsa görürüm diye geceleri eski evine gittiğini söyledi ya? | Open Subtitles | تعلم كيف تحدثت عن قيادتها بجوار منزلها القديم فى محاولة لإلقاء نظرة خاطفة على أطفالها من خلال النافذة فى الليل ؟ |
Öncesinde seçeneklerime şöyle bir göz atabilir miyim? | Open Subtitles | اتظنين انه بامكاني القاء نظرة خاطفة علي خياراتي اولا؟ |
Size yazı işleri defterimize bir göz atma fırsatını vermek. | TED | أعطيكم نظرة خاطفة في مفكرتنا التحريرية. |
Belki bizi davet ediyorlar. bir göz atalım. | Open Subtitles | أعتقد بأنّهم يريدوننا أن ندخل ونلقي نظرة خاطفة |
Parmaklıklardan atla içeri sıvış ve camdan bir göz at. | Open Subtitles | تسلل إلى هناك و خذ نظرة خاطفة من النافذة |
Bir dakikalığına vicdanımla savaştım. Sonra bir göz atmaya karar verdim. | Open Subtitles | تصارعت مع ضميري لمدة دقيقة ثم قررت إتخاذ نظرة خاطفة |
Mesaj geldi, ben de kızlardan geldiğini düşündüm, bir göz attım. | Open Subtitles | لا اعلم , اعتقدت انه يمكن ان يكن البنات , لذا القيت نظرة خاطفة |
Eğer bir göz atabilirseniz çok daha rahat hissederim. | Open Subtitles | الأسفل لو كان بإمكانك أن تأخذ نظرة خاطفة فذلك سيجعلني أشعر بالتحسن |
Bilgisayarına şöyle bir göz atmamız da, ...sorunu çözebilir. | Open Subtitles | لعل نظرة خاطفة على حاسوبه تساعد في توضيح هذا الأمر |
Hemen gezegenin yörüngesinde dönmek, iniş yapmak, bariz yaşam belirtileri için hızlıca etrafa göz atmak ve ana üsse raporlamak. | TED | ستلقي فوراً نظرة خاطفة وسريعة على مدار هذا الكوكب عن أي علامات كبيرة وواضحة للحياة ، وتقدم تقرير للقاعدة |
Arkaya gidip özel olarak hallederiz işi ama bir göz atmak istersiniz önce dedim. | Open Subtitles | سوف نذهب بعيداً قليلا من هنا ونستمر في هذا بشكل شخصي ، لكن فكرت انكما تريدان ان تلقيا نظرة خاطفة |
Biliyorsun, bir bakış için neler vermezdim. | Open Subtitles | أنا مستعد لأقتُل من أجل إلقاء نظرة خاطفة |
Motorsikletimin üzerindeyken kıçıma bir bakış atacaklar, ve beni yıldız yapacaklar! | Open Subtitles | اسمعوني , اسمعوني , سيلقون نظرة خاطفة عليّ و أنا على متن دراجتي و سيجعلون منّي نجماً , يا أعزائي . أجل |
Pekala, sen orada dur, biraz kıvran. Ben kocacığının beyninin kapağını açıp... | Open Subtitles | حسنٌ، انتظري على وضعك لحظة، سألقي نظرة خاطفة أسفل قلنسوة... |