ويكيبيديا

    "نظروا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • baktılar
        
    • bakıp
        
    • baktıklarında
        
    • baktı
        
    • bakarlarsa
        
    • bakmaya
        
    • bakmışlar
        
    • baktıkları
        
    • baktıklarını
        
    • bakıyorlardı
        
    • bakıyordu
        
    • görünüyorlardı
        
    İlk ameliyattan yedi yıl sonra kaç hastanın yeni bir ameliyata ihtiyacı olduğuna baktılar. TED لقد نظروا إلى عدد المرضى الذين كانوا بحاجة إلى إعادة العملية بعد سبع سنوات بعد العملية الأولى.
    Atalarımız, kayıtlı tarih boyunca gökyüzüne baktılar ve varlığımızın doğasını düşündüler. TED وأجدادنا، لطالما كان هناك تاريخ مسجل، قد نظروا إلى السماء وتأملوا حقيقية وجودنا.
    Onlar ise gözlerimin içine bakıp şirketi parçalamak istediklerini söylediler. Open Subtitles وهم نظروا إلى بالعين .وأخبروني بأنهم يرغبون بأن يمزقوناه إرباً
    Gençler, kendilerini yetiştiren insanların gözlerine baktıklarında onları tekrar canlı göreceklerinin bir garantisi yoktu. TED وبمجرد أن نظروا في أعين هؤلاء الذين ربوهم، علموا أنه لا ضمانات على أنهم قد يرونهم أحياء مرة أخرى.
    Görüyorsunuz ki; Kmer yönetimi Kamboçya'ya baktı ve yüzyıllardır kalıplaşmış bir eşitsizlik gördü. TED لأن الخمير الاحمر نظروا الى كمبوديا نظروا الى كمبوديا فوجدوا قرون من الظلم
    Eğer bakarlarsa, onların kıçlarına vurursun. Bir kere. Open Subtitles إذا نظروا ,يجب أن تركل مؤخراتهم ركلة واحدة
    Bana yakından bakmaya devam ettikçe bütün bu şeyleri yapmış olamayacağımı göreceklerdi. Open Subtitles وأنهم كلما نظروا عن كثب كلما بدا الأمر غير منطقي.
    Yazıtlara göre 13'üncü kabile Dünya'ya indiğinde gökyüzüne bakmışlar ve 12 kardeşlerini görmüşler. Open Subtitles ..الكتاب المقدس يقول ..عندما هبطت القبيلة ال13 على الأرض نظروا إلى السماء وشاهدوا وجوه إخوانهم ال12
    Dışına baktılar... ...ve sonra da içinde olanı değiştirdiler. TED لقد نظروا للعالم الخارجي, وبعد ذلك غيروا عالمهم الداخلي.
    Onlara barınaklarında ilk verdiğimiz zaman, aslında bunları aldılar, baktılar. TED عندما أعطيناهم إياها وهم في أقفاصهم، هم نوعا ما إلتقطوها، نظروا إليها.
    Göğüslerime baktılar, alay ettiler ve kapı dışarı ettiler beni. Open Subtitles نظروا الى ثدياي فجلعوني سخرية لهم ثم ركلوني خارجاً
    Yola baktılar ve 15 santimetre aşağıda olduğunu söylediler. Open Subtitles نظروا إلى الطريق وقالوا بأنّه كان منخفض 15 سنتيمتر عن مسـتواه
    Oroku Nine tarafından harekete geçirilen rakunlar, aşağı baktılar ve gördüklerinden şaşkına döndüler. Open Subtitles بعد تحفيز من سيدة اوروكو الراكون نظروا الى الاسفل و قد صدموا لما راوه
    Buda onları cennete çağırırken, onlar başlarını kaldırıp, aya baktılar. Open Subtitles لقد نظروا الى الهلال و كأن تقودهم الى الجنة
    Çok heyecanlanarak geri döndüm. Bana bir tür umutsuzlukla bakıp dediler ki; "Ada mı?" TED ولقد تحمست ورجعت و نظروا الى في حالة فزع وقالو: جزيرة؟
    ..gözümün içine bakıp herşeyin normal olduğunu söylemelerinin nedenini bilmek istiyorum. Open Subtitles أطباء الأشين نظروا إلى وجها لوجه و أخبرونى أن كل شئ على ما يرام
    Bu, olacağını kimsenin beklemediği bir trajediydi. Ancak geriye dönüp baktıklarında, tehlike belirtilerini fark ettiler fakat daha önce kimse bu belirtileri anlamamıştı. TED كانت هذه مأساة لم يتوقعها أحد، ولكن عندما نظروا إلى الماضي، أدركوا وجود علامات منذرة، غير أنهم لم يفهموا ما رأوه.
    Ama içerdekiler bana nasıl baktı gördün mü? Open Subtitles لكن هل رايت الطريقة التي نظروا بها إلي ؟
    Bilim insanları kısa ve orta gelecek üzerinde tartışıyor olabilirler. Ancak çok daha ileriye bakarlarsa daha net bir görüşe sahip olacaklardır. Open Subtitles قد يتجادل العلماء بشأن المدة قصيرة أم طويلة الأجل، لكن كلما نظروا أكثر إلى الأمام كلما اتضحت الصورة.
    Ama ondan sonra herkes Hartley'lere farklı gözle bakmaya başladılar. Open Subtitles ولكن الجميع نظروا إلي عائلة (هارتلي) نظره مختلفه بعد ذلك
    Aniden bir sessizlik olmuş. Hepsi birden mazoşiste bakmışlar ve sormuşlar: Open Subtitles فصمتوا جميعاً نظروا إلى معذب الذات وقالوا...
    İnsanların bana niçin o şekilde baktıkları umurumda değil. Open Subtitles إنني لا أعرف لم نظروا إلي بهذه الطريقة
    Mezarlıkta Santiye nasıl baktıklarını gördükten sonra geçmişte olanların aynısının gelecekte de olacağının farkındayım. Open Subtitles الطريقة التي نظروا بها لسانتي في المقبرة أنا أعلم أن كل شيء سيعود كما في السابق
    O çocukların yüz ifadelerini bir görmeliydin Bana sanki beni tanıyorlarmış gibi bakıyorlardı Open Subtitles كان عليك ان ترى وجوه هؤلاء الاطفال نظروا لى و كأنهم يعرفونى بالفعل
    Onlar da bakıyordu. Open Subtitles وهم أيضاً نظروا إليك. لماذا لم تضربيهم إذن
    Ama daha yakından bakınca farkettiler ki, her açıdan özdeş görünüyorlardı. Open Subtitles لكن, حين نظروا عن كثب وجدوا أنّهما مُتماثلتين بشتى الأنحاء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد