Başka kimsenin farkında olmadığı bir güzellikten utanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تخجل من الجمال الذي تزعم ان لا نظير له |
bu sayede hayatta kalabilir.. hatta rakipsiz bir kung-fu ustası bile olabilir. | Open Subtitles | ثمّ يمكنه العيش ويصبح حتى مُعلّم كونغ فو لا نظير له. |
Kıyamet, bugün Sibirya olarak bilinen bölgede insan yaşamının deneyimlediği hiçbir şeye benzemeyen bir ölçekteki muazzam volkanik patlamalarla başladı. | Open Subtitles | بدأت النهاية فيما يعرف الأن بسيبيريا بثوران بركاني بمقياس لا نظير له في التجربة الانسانية. |
Eğer gerçekten öz kardeşime senin için ihanet edeceğimi düşündüysen şüphesiz bir ahmaksın. | Open Subtitles | إن اعتقدت صدقًا أنّي قد أخون أخي من أجلك، فإنّك أحمق لا نظير له. |
Ve bahse girerim ona denk bir şeyi asla göremezsin. | Open Subtitles | وأراهن أنّك لن ترى نظير له ثانية |
Kendilerini burada, hiçbir benzeri olmayan bir adada buldular. | Open Subtitles | وجدوا أنفسهم هنا في مكان لا نظير له |
Ve.. yenilmez bir kung fu ustası olacak. | Open Subtitles | سيصبح مُعلّم كونغ فو لا نظير له. |
Gerçek düğün törenindeki kıyafetin tamamen farklı bir seviyede olacak. dünyanın en görkemli kıyafeti olacak! | Open Subtitles | في حفل الزفاف الفعلي سنجهز لكِ ثوبًا لا نظير له 1000)}! سأجهز ثوبًا بجمال أجنحة فينيكس الممدودة |
Kongo'da buluşup kaynaşabilecekleri özel bir yer var. | Open Subtitles | (هنا في (الكونغو يوجد مكانٌ خاصٌ لا نظير له حيث يسعهم الإلتقاء والإختلاط |
Scorpion'un ilk yıllarında Mark Collins çok parlak bir dönem geçirdi. | Open Subtitles | خلال النشأة الأولى لفريق العقرب مارك كولينس) أظهر تألقا لا نظير له) |
Sadece... tek bir tane. | Open Subtitles | زوج لا نظير له |