ويكيبيديا

    "نعرفُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tanıyoruz
        
    • biliriz
        
    • biliyorduk
        
    • bilmiyoruz
        
    • olduğunu biliyoruz
        
    • haberdarız
        
    Buradaki herkesi tanıyoruz. Benzin bulmak zor olmaz. Open Subtitles نعرفُ الجميع هنا الحصول على الوقود لن يكونَ صعباً
    Gerçekten nerdeyse birbirimizi 8 yıldır tanıyoruz. Open Subtitles جدياً نحنُ نعرفُ بَعضنا لأكثر من 8 سنوات
    Farklı olan biri geldiğinde insanların nasıl tepki verdiğini hepimiz biliriz. Open Subtitles نحنُ جميعاً نعرفُ كيف يتعامل الناس . عندما يتعلق الأمر بشخص مُختلف
    Karanlık yerlerde kötü şeylerin döndüğünü biliyorduk. Open Subtitles نحنُ نعرفُ أن أشياءً سيّئة تحدث في الأماكنِ المظلمة.
    Ama bilim insanları olarak bugün kaç hücre tipi olduğunu bile bilmiyoruz ve çoğu konuşma başlığı ne olurdu, onu da bilmiyoruz. TED لكن كعلماء، لا نعرف حتى الآن عدد أنواع الخلية الموجودة ولا نعرفُ ما ستكون عناوين معظم تلك المحادثات.
    O hayatı yaşayan çocuklara ne olduğunu biliyoruz. TED نعرفُ ماذا يحدثُ للأطفال الذين يعيشون حياة كذلك.
    Fakat birbirimizi çok az tanıyoruz ve seni henüz sevip sevmediğimi bilmiyorum. Open Subtitles لكننا بالكاد نعرفُ بعضنا البعض.. ولا أعرف إن كنتُ أحبُكِ بعد.
    Ne dedin? Birbirimizi uzun süredir tanıyoruz. Open Subtitles نعم، نعرفُ بَعضنا منذُ زمنٍ طويل
    Birbirimizi uzun zamandır tanıyoruz, değil mi? Open Subtitles نحن نعرفُ بعضنا منذ زمنٍ طويل، صحيح؟
    Her çift değil tabii. Brad ile biz birbirimizi onlarca yıldır tanıyoruz. Open Subtitles (ليس كأيِ زوجينِ آخرين, فأنا و (براد نعرفُ بعضنا البعضُ منذ 10 سنين
    Nokta mutasyonlardan kaynaklanan ağır genetik hastalıklar özellikle sinir bozucudur çünkü genelde biliriz ki hastalığa sebep olan o tek harf değişimi teoride onu tedavi edebilir. TED تعدُ الأمراض الوراثية الخطيرة التي تسببها الطفرات النقطية محبطة بشكلٍ خاص، لأننا نعرفُ أحيانًا تغير الحرف الواحد تمامًا الذي يسبب المرض ويمكننا نظريًا علاج المرض.
    Bunu bir arkadaş olarak düzeltemeyeceğimizi biliriz, o acısını dindiremeyiz, bu yüzden o garip sessizliği doldurmak için bir şeyler söyleriz, kimi zaman pişman olduğumuz şeyler. TED نعرفُ كأصدقاء أننا لا نستطيع معالجة الأمر، ولا نستطيع طرح الألم جانبًا، لذلك نقول كلمات لملء السكون الغريب، كلمات نندمُ أحيانًا على قولها.
    Bizden olanla nasıl ilgileneceğimizi biliriz. Open Subtitles هناكَ شيء، نحنُ نعرفُ كيفَ نعتني ببعضنا
    Bunları zaten biliyorduk. Open Subtitles غننا نعرفُ كل ذلك مسبقاً.
    Oysa hepimiz George'un nerede olduğunu biliyorduk. Open Subtitles .(الآن جميعُنا نعرفُ أينَ كانَ (جورج
    Yok olmadığını biliyorduk, Mark. Open Subtitles (نعرفُ أنك لم تغادر يا (مارك
    Bu türün en yakın akrabalarını henüz bilmiyoruz. TED حالياً، لا نعرفُ في الحقيقة أقرب أقارب هذه المخلوقات بعد.
    Daha henüz dışarıda ne kadar pusucu olduğunu ya da ülkenin ne kadar içine sızdıklarını ve hangi tehditleri oluşturduklarını bile bilmiyoruz. Open Subtitles لا نعرفُ عددَ المُتخفّين حتّى. أو مدى تغلغلهم في بلدنا. أو مدى ما يشكّلوه من خطر، لا شيءَ من ذلك.
    Güvenlik mi? Neler yapabilecekleri hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Güvenlik diye bir şeyden söz edemeyiz. Open Subtitles لا نعرفُ أيّ شيءٍ عن قدراتهم لا يوجدُ ما يُسمّى آمن
    Konuşamadan ya da düşünemeden önce neyin yanlış ve doğru olduğunu biliyoruz. TED نعرفُ ما هو الصواب وما هو الخطأ قبل أن نتمكن من التحدث أو التفكير حوله.
    Nerede yaşadığını, kim olduğunu biliyoruz. Buda avukatımızından küçük birşey. Open Subtitles نحن نعرفُ أينَ تسكن , و نعرفُ إسمك , هاك شيئ من المحامي.
    Seyirciler: Evet! TK: Artık daha iyi bir yol olduğunu biliyoruz. TED تريسي كيسي: نعرفُ بوجود طريقة أفضل.
    Cranwell ve St. John B.'de geçirdiğin süreden haberdarız. Open Subtitles نعرفُ بشأن فترك في كرانويل "والقسم "ب" في مشفى "القديس جونز

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد