- Ben hiçbir şey yapmadım. - biliyoruz. Niçin burada olduğumuzu sanıyorsun? | Open Subtitles | ـ لا لم أجربها ـ نحن نعرف أنك تفكر لماذا نحن هنا |
O adam ve o küçük kızın hayatını kurtardığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أنك أنقذت حياة ذلك الرجل وتلك الفتاة الصغيرة |
Senin nevrotiği oynayabileceğini biliyoruz ama sen aslında iri, güçlü birisin. | Open Subtitles | نعرف أنك تجيد لعب دور العُصابي لكنك أيضاً متعضل ومتكثل البنية |
Şaşırtıcı olduğunu biliyoruz, bu yüzden dur ve in hadi. Yorulacaksın. | Open Subtitles | نعرف أنك كنت رائعــا ، لذا توقفي وأنزلي , إنه متعــب |
Erken emeklilik istediğinizi biliyorduk ama bu kadar... alçak gönüllü olduğunu bilmiyorduk. | Open Subtitles | عرفنا أنك أردت التقاعد المبكر لكننا لم نعرف أنك متواضع |
Bence ikimiz de biliyoruz ki takımla gelebileceğin son noktaya geldin. | Open Subtitles | أعتقد أن كلينا نعرف أنك وصلت إلى أقصى إمكانياتك مع الفرقة |
Güç pozisyonunda zor bir işinin olduğunu biliyoruz. | TED | نعرف أنك حصلت على وظيفة صعبة في مركز قوة. |
Onu boş verin. Hepimiz ne kadar iyi hatırlayabildiğinizi biliyoruz. | Open Subtitles | لا تقلقى ، نحن جميعاً نعرف أنك تتذكرينه جيداً |
Çayır Köpeği'ni aradığını biliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعرف كل شيء عن ذلك ونحن نعرف أنك كنت تبحث عن كلب المراعى |
Onu öldürmediğinizi biliyoruz. Bu, çok ortada. | Open Subtitles | نحن نعرف أنك لم تقتلي السيدة دويل لقد أثبتنا ذلك |
Yardıma ihtiyacınız olduğunu biliyoruz ... ve bize dost olduklarını kanıtlamış insanlarla berabersiniz. | Open Subtitles | نعرف أنك محتاج وانك هنا بين اولئك الذين اثبتوا انهم اصدقائنا |
Sana sadık olduğumuza göre, bir gün şansı bizim de yüzümüze güldüreceğini biliyoruz; | Open Subtitles | نعرف أنك سترسل لنا ثروة كبيرة في يوم من الأيّام |
Bir istisna hariç; meslektaşın Jean Briault'yu öldürttüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | باستثناء واحد نحن نعرف أنك قتلت زميلنا جان برياوليت |
- Siz ikiniz aranan suçlularsınız. - Frank, boşuna. Hainsin, biliyoruz. | Open Subtitles | أنتما الأثنان موقوفان فرانك وفر كلامك نعرف أنك قذر |
Daha önce de karşı karşıya geldik. Cesaretin olmadığını ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | لقد اجتزنا هذا من قبل ونحن نعرف أنك لا تملك الجرأه |
Bunu daha önce de yaşamıştık. İkimiz de biliyoruz ki bunu yapacak cesaretin yok. | Open Subtitles | لقد اجتزنا هذا من قبل ونحن نعرف أنك لا تملك الجرأه |
İkimiz de bu işin içinde duygularının olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | أنت وأنا نعرف أنك لست متورطاً في هذا الأمر أنت تريد المال فقط |
Oğlun ve ben her ikimizde senin masum olduğunu biliyoruz. Bu öğleden sonra evinde olacaksın. | Open Subtitles | ابنك وأنا ، نعرف أنك بريء ، وسوف تعود إلى بيتك بعد ظهر اليوم |
Bir süredir Avatar olduğunu biliyoruz. Bunları hatırlıyor musun? | Open Subtitles | نحن نعرف أنك الآفاتار منذ وقت محدد أتذكر هذه؟ |
Seni fark edince yaptık bunu. Bizi dinlediğini biliyorduk. | Open Subtitles | فعلنا ذلك لتسليتك، كنا نعرف أنك تتصنّتين |
Genç kadınları bu kulübeye getirip gerçek dünyayla iletişim kurmanın ya da geri dönmenin mümkün olmadığını söyleyen sapık bir oduncu olmadığını nereden bilelim? | Open Subtitles | كيف لا نعرف أنك لست معتوه يقود النساء إلى كوخه حيث لا طريقة للتواصل لا عودة للعالم الحقيقي |