"نعرف أنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • biliyoruz
        
    • biliyorduk
        
    • bilelim
        
    - Ben hiçbir şey yapmadım. - biliyoruz. Niçin burada olduğumuzu sanıyorsun? Open Subtitles ـ لا لم أجربها ـ نحن نعرف أنك تفكر لماذا نحن هنا
    O adam ve o küçük kızın hayatını kurtardığını biliyoruz. Open Subtitles نحن نعرف أنك أنقذت حياة ذلك الرجل وتلك الفتاة الصغيرة
    Senin nevrotiği oynayabileceğini biliyoruz ama sen aslında iri, güçlü birisin. Open Subtitles نعرف أنك تجيد لعب دور العُصابي لكنك أيضاً متعضل ومتكثل البنية
    Şaşırtıcı olduğunu biliyoruz, bu yüzden dur ve in hadi. Yorulacaksın. Open Subtitles نعرف أنك كنت رائعــا ، لذا توقفي وأنزلي , إنه متعــب
    Erken emeklilik istediğinizi biliyorduk ama bu kadar... alçak gönüllü olduğunu bilmiyorduk. Open Subtitles عرفنا أنك أردت التقاعد المبكر لكننا لم نعرف أنك متواضع
    Bence ikimiz de biliyoruz ki takımla gelebileceğin son noktaya geldin. Open Subtitles ‫أعتقد أن كلينا نعرف أنك وصلت ‫إلى أقصى إمكانياتك مع الفرقة
    Güç pozisyonunda zor bir işinin olduğunu biliyoruz. TED نعرف أنك حصلت على وظيفة صعبة في مركز قوة.
    Onu boş verin. Hepimiz ne kadar iyi hatırlayabildiğinizi biliyoruz. Open Subtitles لا تقلقى ، نحن جميعاً نعرف أنك تتذكرينه جيداً
    Çayır Köpeği'ni aradığını biliyoruz. Open Subtitles ونحن نعرف كل شيء عن ذلك ونحن نعرف أنك كنت تبحث عن كلب المراعى
    Onu öldürmediğinizi biliyoruz. Bu, çok ortada. Open Subtitles نحن نعرف أنك لم تقتلي السيدة دويل لقد أثبتنا ذلك
    Yardıma ihtiyacınız olduğunu biliyoruz ... ve bize dost olduklarını kanıtlamış insanlarla berabersiniz. Open Subtitles نعرف أنك محتاج وانك هنا بين اولئك الذين اثبتوا انهم اصدقائنا
    Sana sadık olduğumuza göre, bir gün şansı bizim de yüzümüze güldüreceğini biliyoruz; Open Subtitles نعرف أنك سترسل لنا ثروة كبيرة في يوم من الأيّام
    Bir istisna hariç; meslektaşın Jean Briault'yu öldürttüğünü biliyoruz. Open Subtitles باستثناء واحد نحن نعرف أنك قتلت زميلنا جان برياوليت
    - Siz ikiniz aranan suçlularsınız. - Frank, boşuna. Hainsin, biliyoruz. Open Subtitles أنتما الأثنان موقوفان فرانك وفر كلامك نعرف أنك قذر
    Daha önce de karşı karşıya geldik. Cesaretin olmadığını ikimiz de biliyoruz. Open Subtitles لقد اجتزنا هذا من قبل ونحن نعرف أنك لا تملك الجرأه
    Bunu daha önce de yaşamıştık. İkimiz de biliyoruz ki bunu yapacak cesaretin yok. Open Subtitles لقد اجتزنا هذا من قبل ونحن نعرف أنك لا تملك الجرأه
    İkimiz de bu işin içinde duygularının olmadığını biliyoruz. Open Subtitles أنت وأنا نعرف أنك لست متورطاً في هذا الأمر أنت تريد المال فقط
    Oğlun ve ben her ikimizde senin masum olduğunu biliyoruz. Bu öğleden sonra evinde olacaksın. Open Subtitles ابنك وأنا ، نعرف أنك بريء ، وسوف تعود إلى بيتك بعد ظهر اليوم
    Bir süredir Avatar olduğunu biliyoruz. Bunları hatırlıyor musun? Open Subtitles نحن نعرف أنك الآفاتار منذ وقت محدد أتذكر هذه؟
    Seni fark edince yaptık bunu. Bizi dinlediğini biliyorduk. Open Subtitles فعلنا ذلك لتسليتك، كنا نعرف أنك تتصنّتين
    Genç kadınları bu kulübeye getirip gerçek dünyayla iletişim kurmanın ya da geri dönmenin mümkün olmadığını söyleyen sapık bir oduncu olmadığını nereden bilelim? Open Subtitles كيف لا نعرف أنك لست معتوه يقود النساء إلى كوخه حيث لا طريقة للتواصل لا عودة للعالم الحقيقي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more