hiçbir şey bilmiyoruz, o ise bilmemiz gereken her şeyi biliyor. | Open Subtitles | نحن لا نعرف شيئاً و هو يعرف كل ما نحتاج معرفته |
Efendim, bu biyolojik silah hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | سيدي, لا نعرف شيئاً عن السلاح البيولوجي. |
Birlikte çalışmamız gerekiyor ama birbirimiz hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | يُفترَضبناالعملمعاً، و نحن لا نعرف شيئاً عن بعضِنا |
Wraith oluşu dışında geçmişi hakkında hiç bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف شيئاً عن ماضي ما عدا أنه كان شبح |
Hepimiz doğduğumuzda hiçbir şey bilmiyorduk, bunu seçersek, öylece de ölebiliriz. | Open Subtitles | جميعنا ولدنا لا نعرف شيئاً وسنموت كذلك إذا إخترنا هذا |
Ama size hiç birşey söylemeyeceğiz, çünkü hiç birşey bilmiyoruz. Haklı mıyım? | Open Subtitles | ولكننا لن نخبرك شيئاً لأننا لا نعرف شيئاً |
- Bir şeyler bildiğimizi sanıyorlar. | Open Subtitles | -يظنونا نعرف شيئاً |
Biz hiçbir şey bilmiyoruz. Beyin her şeyi biliyor. | Open Subtitles | ،نحن لا نعرف شيئاً بينما يعرف العقل كلّ شيء |
Birbirimiz hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعرف شيئاً عن بعضنا البعض ولا أعرف حتى اسمك |
Onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Ve de bana yalan söyledi. Ona güvenebileceğimi söylediğinde yalan söyledi. | Open Subtitles | لا نعرف شيئاً عنها و قد كذبَتْ عليّ حين قالت بوسعي الوثوق بها، كذبَتْ |
Onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | و سأتحمّل المجازفة نحن لا نعرف شيئاً عنها |
Karanlık gezegenle ilgili neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz. Kimse bilmiyor. | Open Subtitles | اسمع نحن لا نعرف شيئاً عن كوكب الظلام لا أحد يعرف |
Christopher Hall hakkında hiçbir şey bilmiyoruz çünkü böyle biri hiç yoktu. | Open Subtitles | لا نعرف شيئاً عن كريستوفر هول لأن كريستوفر هول غير موجود |
Sekiz yıllık evlilikten sonra görünen o ki, birbirimizle ilgili hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | يبدو أننا لا نعرف شيئاً عن بعضنا البعض. |
Ve diğerleri hakkında da hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | إننا لا نعرف شيئاً عن الأخريات |
Ailesi hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | فنحن لا نعرف شيئاً عن والديها. |
Her şeye rağmen, bir ateş yaktık, ve doğa hakkında hiç bir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | بأي حال لقد أضرمنا ناراً، ونحن لا نعرف شيئاً عن الطبيعة |
- Yani hiç bir şey bilmiyoruz. - Evet, biliyoruz. | Open Subtitles | إذاً إننا لا نعرف شيئاً - بلى، إننى نعرف - |
Diğer yandan, aslında şizofreni hakkında pek bir şey bilmiyoruz. Aralarında ilişki olabilir. | Open Subtitles | على الجانب الآخر، لا نعرف شيئاً عن الفصام ربما يكون له علاقة |
Sadece birkaç yüzyıl önce, yani kozmik zamanda yalnızca bir saniye önce nerede ve hangi zamanda olduğumuza dair hiçbir şey bilmiyorduk. | Open Subtitles | قبل قرونٍ قليلة فقط مجرد ثانية من الزمن الكوني لم نكن نعرف شيئاً عن من و أين كنا |
Daha hiç birşey bilmiyoruz ama ben gözlerimi kapatmaya korkuyorum. | Open Subtitles | نحن بالكاد نعرف شيئاً الآن و أنا أخاف أن أُغمض عيناي |
- Bir şeyler bildiğimizi sanıyorlar. | Open Subtitles | -يظنونا نعرف شيئاً |