Ciddi yarası olan herhangi biri gelecek olursa haberimiz olsun. | Open Subtitles | أيّ شخص يأتي بجرح رئيسي، نحتاج أن نعرف عنه |
Belki de binanın başka bir yerinde yangın vardır ve bizim haberimiz yoktur... burada yapacak daha iyi bir işi olmayan korkunç bir kalabalık var. | Open Subtitles | ما لم يكن هناك حريق فى الجزء الأخر من البناية لا نعرف عنه شيئا... هناك الكثير من الناس هنا لا يجدوا ما يفعلوه |
Başka bir gönderiden haberimiz olmayabilir. | Open Subtitles | قد يكون هذا الشحن الوحيد الذي نعرف عنه |
Utangaç, kendi hâlinde, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir yılan balığıydı. | TED | إنه حقاً ثعبان بحر متوحد، وخجول، ولا نعرف عنه شيئاً تقريباً. |
Yani tasarımı bir şey haricinde hiçbir şey bilmediğimiz bir bağlamda yapmak zorundaydık: Bütünüyle dikeylikle ilgili olacaktı. | TED | لذا اضطررنا لوضع تصميم في سياق لم نكن نعرف عنه أي شيء تقريبًا، سوى شيء واحد: أنه سوف يتمحور حول الرأسية. |
Bir erkek uğruna tartışan arkadaşlar konusunda birkaç şey biliyoruz biz de. | Open Subtitles | أصدقاء يتخاصمون حول فتى , شيء نعرف عنه شيء أو شيئان |
Bu çok riskli. Hastalık hakkında çok az şey biliyoruz. | Open Subtitles | ثمة مجازفة خطيرة عن مرض نعرف عنه القليل |
İş zamanında yaptığın, bilmediğimiz... - ...her şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | يجب ان نعرف كل ما تفعلينه خلال وقت العمل لا نعرف عنه |
Hayır, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir darbe hakkında bir şey yapmamız beklenemez. | Open Subtitles | لا ، من الصعب أن يُنتظر منا أن نفعل شيئاً حيال إنقلاب عسكري لا نعرف عنه شيئاً |
Çok az şey biliyoruz, ama bu şaşırtıcı değil. | Open Subtitles | لا نعرف عنه الكثير لكن هذا ليس مفاجأ |