hepimiz biliyoruz bu doğru. Ve hiçbir zaman çalışanlar tarafından yapılan spontane bir toplantı göremezsiniz; | TED | ونحن نعلم جميعا أن هذا صحيح. وانك لن ترى إجتماع عفوي ينادي به الموظفين |
hepimiz biliyoruz ki temiz enerji ürünleri, teknolojileri, yüksek ön ödeme fiyatları ama düşük işletme maaliyetliyle ilişkilendiriliyor. | TED | نعلم جميعا أن منتجات الطاقة النظيفة والتكنولوجيا ذات تكاليف أولية عالية، لكن تكاليف تشغيلها قليلة. |
hepimiz biliyoruz ki o köprü haricinde çıkış yolu yok. | Open Subtitles | نعلم جميعا أنه ليس هناك طريق للخروج إلا عبر هذا الجسر |
Hepimizin bildiği gibi ailenin biyolojik ve sosyal teşviki özel yansımaya yol gösterir; | Open Subtitles | فكما نعلم جميعا, ان التحفيز الحيوي والإجتماعي للعائله يقود إلى إنعكاسات شخصيه, خارج إحتياجات الحزب |
Hepimizin bildiği gibi ailenin biyolojik ve sosyal teşviki özel yansımaya yol gösterir; | Open Subtitles | فكما نعلم جميعا, ان التحفيز الحيوي والإجتماعي للعائله يقود إلى إنعكاسات شخصيه, خارج إحتياجات الحزب |
Bu dünyada gerçek aşkı bulmanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | أردت أن أقول فقط بأني أعتقد أننا نعلم جميعا |
- "Bu" nun anlamını hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | انا, انا, انا, انا, انا. ونحن نعلم جميعا ما تغنيه كلمة \ انا. بولينا. |
Yeter bu kadar poz verip el salladığın. Elini kaldıracak kadar gücün olduğunu hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم جميعا انك قوية بما فيه الكفايه لرفع ذراعك |
o kadar büyür ki kendini ölümden korur peki, bunu hepimiz biliyoruz | Open Subtitles | كبيرة جداً و ذكية حتى على الموت نفسه حسناً ، ونحن نعلم جميعا بأن |
Ne kadar meşgul olduğunu ve cemiyetimiz için ne kadar sıkı çalıştığını hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم جميعا كم هو مشغول وكم يعمل جاهدا من أجل المجتمع. |
Kendini dâhi sanıyorsun, ama hepimiz biliyoruz ki babanın milyonları olmasaydı hiç bir yere gelemezdin. | Open Subtitles | تعتقد بأنك عبقري، لكننا نعلم جميعا أنه من دون ملايين والدك أنت لن تكون أي شئ |
Siz birbirinize böyle mutlu olduğunuzu söylüyorsunuz ama hepimiz biliyoruz ki, böyle olmayı tercih edersiniz. | Open Subtitles | يا رفاق يقولون كل الأخرى التي كنت سعيدا يجري هذا، عندما نعلم جميعا أن تفضل أن يكون هذا. |
Hiyerarşi. hepimiz biliyoruz ki günümüzde hiyerarşi, sistemleri nasıl yürüttüğümüzdür, ama bildiğimiz gibi bu artık bozuldu. | TED | انها التسلسل الهرمي. ونحن نعلم جميعا أن التسلسل الهرمي هو كيف ندير الكثير من الانظمة اليوم ، لكن كما نعلم ، اصبحت معطلة. |
Değerli bir şeyler, bu arada, aşırı bağımlılık ve karasevda sayılmaz, çünkü hepimiz biliyoruz ki bunlar yaşamak için elverişli yerler değil, değil mi? | TED | شيء يستحق ذلك الحب. بالمناسبة، لا يجب الأخذ بعين الاعتبار الإدمان والشغف، لأننا نعلم جميعا أنهما ليسا مكانين آمنين للعيش. |
Şimdi hepimiz biliyoruz, Niye adamı suçlu bulup gaz odasına göndermiyoruz çünkü olacağını bildiğimiz şey bu? | Open Subtitles | والان طالما نعرف هذا جميعا لماذا لا نجد هذا الرجل مذنب ونلقى به فى الحجره الغازيه .. لان هذا ما نعلم جميعا انه سيحدث فى النهايه ؟ |
Bu konuda baya sakinim, çünkü hepimiz biliyoruz ki... | Open Subtitles | أنا راضي جدا بذلك ... لأنه وكما نعلم جميعا |
hepimiz biliyoruz o metinler uyuşmuyor. | Open Subtitles | نعلم جميعا ان هذه النصوص غير متطابقة |
Hepimizin bildiği üzere astronomi Yunanlar tarafından milattan önce 785'de bulunmuştur. | Open Subtitles | و كما نعلم جميعا أن علم الأبراج الفلكية قد أنشأه الإغرقيين فى عام فى عام 785 قبل الميلاد |
Evet, Hepimizin bildiği üzere çatışma içinde bulunmanın verdiği yaygın sonuçları atlatmak için ilaç tedavisi uyguladığımı biliyoruz. | Open Subtitles | نعم، حسنا، اه، نعلم جميعا أنني أخذ الخطوات المقررة للتغلب على القضايا المشتركة جدا الناجمة عن الحالات القتالية. |
(Kahkahalar) Hepimizin bildiği üzere bu Yeşil Dev Hulk | TED | (ضحك) ونحن نعلم جميعا من هو اﻟ"الهَلْك" |
Ve Hepimizin bildiği gibi "kandırmak" demek "blöf yapmak" demek | Open Subtitles | و كما نعلم جميعا "يحتاك" تعنى "يحتال"... . ا |
Ayrıca hepimiz onun kaçma düşüncesinde olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعلم جميعا من أين حصل على فكرة الهروب. |