"نعملُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• çalışıyoruz

Ve mümkün olan ne varsa bulmak için beyin cerrahları ve doku mühendisleriyle çalışıyoruz.
ونحنُ نعملُ مع مهندسي الأنسجة الحيوية وجرَّاحي الأعصاب لمعرفة ما يمكننا فعلا القيام به.

Biliyorsun, Adebisi ve ben artık Sicilyalılarla çalışıyoruz.
تَعرفُ أني و أديبيسي نعملُ معَ الصِقليين الآن

Aylardır bunun üstünde çalışıyoruz, bizim için çok önemli.
إننا نعملُ لأشهر على هذا الأمر وهو شديدُ الأهمية.

Dedektif, aylardır bu dava üzerinde çalışıyoruz.
أيها المحقق أننا نعملُ على هذهِ القضية منذ شهور

- Yerini bulmaya çalışıyoruz.
نحنُ نعملُ الآنَ على تحديدِ مكانها الحالي

Burada uzun süreli bir operasyon üzerinde çalışıyoruz.
نحنُ نعملُ على مهمةٍ متخفيّةٍ طويلةُ المدى هنا

Şimdiden beraber çalışıyoruz. Sadece sizi mi yolladılar?
ها نحنُ نعملُ سوياً بالفعل هل أنتم كلَّ من تمَّ إرسالهم؟

Yaklaşık sekiz senedir birlikte çalışıyoruz.
لقد كنا نعملُ معاً لـثمانِسنوات.

Çünkü dediğim gibi, ikimiz de sana çalışıyoruz.
لأنهُ كما قلت، كلانا نعملُ لأجلك.

Hükümet için çalışıyoruz. Komisyoncuyuz.
نحنُ نعملُ لصالح الحكومة، فنحنُ وسطاء

Dinle, bir klinikte çalışıyoruz.
إصغي إلي ، إننا نعملُ بمكتبٍ قانونيّ.

Bu yetilerin üçünü de bir arada toplayan bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Bir yandan ışık ve sesle okuyup yazarken diğer yandan beyindeki oksijen kullanımının haritasını çıkaracak. Bunların hepsi beyin-bilgisayar iletişimiyle invasif olmayan mobil bir düzenekle implant, cerrahi müdahele veya opsiyonel beyin ameliyatı olmadan yapılabilecek.
نعملُ على نظامٍ يضعُ هذه الإمكانيات الثلاث في نفس النظام... قراءة وكتابة الخلايا العصبية باستخدام الضوء والصوت، وخلال ذلك الوقت وضع خريطة مفصلة للأكسجين المستخدَم في الدماغ... كل هذا معًا في جهاز محمول غير مؤلم يسمح بتواصل الحاسوب والدماغ، دون زراعة وجراحة، ودون جراحة دماغ اختيارية لازمة.

İnsanlar, sağlıklı olduklarında başlayacak düzenli tarama imkânının sağlanmasıyla sıklıkla erken safha kanser alarmını etkin kılacak sistem üzerine çalışıyoruz. Bu sayede, kanseri durdurmak için başlangıç evresinde ve bu evrenin ötesine ilerlemeden önce önlem alınabilir.
نحن نعملُ على وسائل لتفعيل ناقوس الخطر للسرطان في مرحلة مبكرة عن طريق تمكين الفحوص المنتظمة التي ستبدأ عندما يكون الشخص في صحة جيدة وبذلك يمكن اتخاذ الإجراء لإيقاف السرطان في حالة ظهوره، وقبل استفحاله لما بعد مراحله الأولى.

Biz leş devriyesinde çalışıyoruz, değil mi?
-نحنُ نعملُ في المَشرحَة، صح؟ -صحيح

Üstünde çalışıyoruz.
نحنُ نعملُ على هذا

İkimiz beraber çok iyi çalışıyoruz.
اليوم سوياً جيداً نعملُ نحن

Biz de burada bunun üzerinde çalışıyoruz.
وهذا مانحنُ نعملُ عليه

Cumartesi günü elimizden geldiğince hızlı çalışıyoruz, Bay Blanchard.
نحنُ نعملُ بأقصى قُدرتنا في يومِ (عُطلةٍ لنا يا سيد(بلينشارد

İkimiz de sana çalışıyoruz.
كلانا نعملُ لأجلِك.

- Okuluna git. çalışıyoruz burada.
إذهب للمدرسة، إننا نعملُ هنا