Ve eskiden yaşadığımız dünya böyle görünürdü. | TED | العالم الذي كنا نعيش به كان يبدو شيئا مثل هذا الكاريكاتير. |
Ve şimdi yaşadığımız dünya şöyle görünüyor. | TED | والعالم الذي نعيش به الآن يبدو شيئا مثل هذا الكاريكاتير. |
Ama içinde yaşadığımız topluma karşı da sorumluyuz. | Open Subtitles | لدينا الحق فى الحياة و العمل والتفكير كأفراد. ولكن أيضاً لدينا إلتزام للمجتمع الذى نعيش به. |
Bir otelde yaşıyoruz çünkü gerçek evimizin duvarlarının rengini beğenmediğine kanaat getirdin. | Open Subtitles | و نعيش به لأنكِ قررت أنكِ لا تحبين لون جدران منزلنا الحقيقي |
Evet, ne çeşit bir dünyada yaşıyoruz ki acele ile girilen bir park yeri insanın hayatından daha değersiz. | Open Subtitles | حسناً اي نوع من العالم نحن نعيش به حيث حياته ثمنها اقل من قدرة هذا النكرة ان يأتي سريعاً الى احد المواقف |
Paddy ile yaşadığımız yere nasıl gidileceğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تستطيع أخذي إلى المكان الذي كنا نعيش به مع بادي |
Ve nasıl yaşadığımız seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | وما الذي نستطيع ان نعيش به من عملك اللعين |
yaşadığımız bu çağda, normalde akrabalarımız kaybolduğunda onlardan vazgeçerdik. | Open Subtitles | في هذا العصر الذي نعيش به عادة , نستسلم إذا ضيعنا أقربائنا |
yaşadığımız bu olay bir devrimdir. | Open Subtitles | ما أدّى إلى حدوث ثورة في الوقت الذي نعيش به |
Birkaç ay önce yaşadığımız dünyayı her açıdan anladığımı sanırdım. | Open Subtitles | لقد إعتدت أن أعتقد منذ عدة أشهر أني أفهم العالم الذي نعيش به |
Ama maalesef içinde yaşadığımız dünya böyle. | Open Subtitles | لكن للأسف هذا هو العالم الذي نعيش به الآن. |
yaşadığımız yerde kalmaya devam edeceksek 4 en fazla 5 senede tüm paramız biter. | Open Subtitles | سنعيش لـ4 أو 5 سنوات كحد أقصى بالعيش بالأسلوب الذي نعيش به قبل نفاد المال، لا |
Hayatı boyunca, Diego Ricardo insanlığın katlandığı... 18 yıllık kısırlığın trajik bir hatırasıydı... ve yaşadığımız dünyaya etkilerinin... öyle gözüküyor ki dünyanın en genç insanı unvanı... bir bayana geçti. | Open Subtitles | طيلة حياته كان دييغو ريكاردو تذكيرا مأساويا للثمان عشرة عام من عدم الخصوبة التي عانتها البشرية و تأثيرها على العالم الذي نعيش به الآن |
- Şu anda bizim yaşadığımız hotelin lobisinde oturuyor. | Open Subtitles | إنه يجلس حالياً بردهة الفندق الذي نعيش به -مرحباً، أي خدمة؟ |
Aslında bu, Baze'in yaşadığımız yerde tuvaletini yapmasını bir hayli sembolik yapıyor çünkü önce onun hakkında konuşmayı sonra evlilik tarihi seçmeyi tercih ediyorsun. | Open Subtitles | في الواقع ، هذا يجعل تبول بيز في المكان الذي نعيش به ذو رمزية عالية لأنك بدلاً من الكلام عنه يمكنك إختيار موعداً لحفل الزفاف |
yaşadığımız hayat hayat değildi. | Open Subtitles | مالذي كنا نعيش به .. لم يكن عيشاً |
yaşadığımız yer gibi. | Open Subtitles | مثل المكان الذي نعيش به |
Acımasız bir dünyada yaşıyoruz... özellikle de kadınlar için. | Open Subtitles | إنّه عالم قاسي الذي نعيش به خصوصًا للمرأة |
Şu anda teknoloji çağında yaşıyoruz. | Open Subtitles | الزمن الذي نعيش به الآن هو زمن للتواصل و التآلف |
Birkaç saat öncesinden daha farklı bir dünyada yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش في عالم مختلف مما كنا نعيش به قبل عدة ساعات |