ويكيبيديا

    "نعيش في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşıyoruz
        
    • yaşıyorduk
        
    • yaşadığımız
        
    • yaşıyor
        
    • dünyada
        
    • evrende
        
    • yaşıyormuşuz
        
    • de oturuyoruz
        
    • biz
        
    • yaşadığımızı
        
    • yaşarız
        
    • yaşadık
        
    Bugün ya Afrika'da yaşıyoruz, ya da taze bir sürgündeyiz. TED سواء كنا نعيش في أفريقيا .. أو في خارج القارة
    Dünyamız değişiyor. Şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar şimdilerde hepimiz için dünya çapında sorunlar oldu. TED إن عالمنا يتغير. نعيش في عالم مختلف الآن، و ما كان مرة مشاكل فردية هي الآن في الحقيقة مشاكل عالمية بالنسبة لنا جميعاً.
    Çoklu evrenin çoğunda hiçbir şey yoktur ve biz fizik kanunlarının bir şeylerin olmasına izin verdiği birkaç yerden birinde yaşıyoruz. TED في غالب الكون المتعدد لا يوجد شئ، ونحن نعيش في واحد من الأماكن القليلة حيث تسمح قوانين الفيزياء بوجود شئ ما.
    Ve henüz tamamen taşrada değil, küçük bir köyde yaşıyoruz. TED ونحن نعيش في قرية صغيرة، فلم نذهب للريف حتى الآن.
    3 boyutlu bir dünyada yaşıyoruz, üçüncü boyutu tabi ki kullanabiliriz. TED نحن نعيش في عالم ثلاثي الأبعاد، فلما لا نستخدم البعد الثالث.
    Sonuçta, şu anda, tüketimle değil katılımla tanımlanmış bir dünyada yaşıyoruz. TED بالنهاية، نحن نعيش في عالم لا يحكمه الاستهلاك، وإنما التفاعل والمشاركة.
    Klostrofobi içinde yaşıyoruz, karanlık suların kuşattığı çelik ve betondan bir ülkede. Open Subtitles نعيش في الخوف من الأماكن الضيقة، أرض الفولاذ والخرسانة محصور بالمياه المظلمة
    Lily, burada amerikanın kültür ve sanat merkezinin tam ortasında yaşıyoruz. Open Subtitles ليلي .. نحن نعيش في مركز الفن و الحضارة في امريكا
    Nükleer savaşın gerçek bir tehdit olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش في عالم حيث الحرب النووية تشكل تهديدا حقيقيا.
    Ama biz Highbury'de yaşıyoruz, burada insanlara hak ettikleri saygı ve incelikle davranırız. Open Subtitles لكننا نعيش في هايبري حيث اننا نتعامل مع الناس بالاحترام والمجاملة التي يستحقونها
    biz Japonya'da yaşıyoruz, Yani burada olmak tam bir delilik. Open Subtitles نحن نعيش في اليابان، لذا فمن الجنوني أن نكون هنا
    Artı, kupon biriktiriyoruz ve büyük büyükannemle birlikte berbat bir evde yaşıyoruz. Open Subtitles ايضا، نجمع الكوبونات و نعيش في منزل سيء مع جدة والدتي المجنونة.
    Yan taraftaki ana evde yaşıyoruz, burada fırında çalışıyoruz, tüm kazançlar da Lancester'dan daha fazla arsa almaya gidiyor. Open Subtitles نعيش في المنزل الرئيسي المجاور نعمل هنا في المخبز و جميع الأرباح نشتري بها أراضي إضافيه في مدينة لانكاستير
    Bilgi ile şişirilmiş, ama bilgeliğe aç bir toplumda yaşıyoruz. TED نحن نعيش في مجتمع مشبع بالمعلومات ولكنه فقير للحكمة
    ve umursadıklarını. Ancak, dediğim gibi, yolumuza konmuş engellerle dolu bir çevrede yaşıyoruz. TED وهم فعلاُ يهمتمون ولكن كما اسلفت .. نحن نعيش في بيئة حيث يوجد الكثير من العقبات في دربنا
    Şimdi ise bir tür küresel farkındalık yaratıyor gibi görünen İnternet çağında yaşıyoruz. TED نحن اليوم نعيش في عصر الانترنت والذي على ما يبدو أنه يبني وعياً عالمياً
    Yeni gelen göçmenler olarak zihinsel engelli yetişkinlere bakım sağlayan bir evin tavan arasında yaşıyorduk. TED كمهاجرين جدد، كنا نعيش في الطابق العلوي لمنزل خاص للعناية بالأشخاص ذوو إعاقات عقلية.
    Her neyse çok uzun zaman önceydi bu ve bizler gerçekten böylesine güzel bir evde yaşadığımız için minnettarız. Open Subtitles على أي حال، لقد كان قبل فترة طويلة، ونحن شاكرون للوضع حقاً وحسب أن نعيش في بيت جميل مثله.
    biz ve onlar, birbirimizin varlığından haberdar olmadan paralel hayatlar yaşıyor olabiliriz. Open Subtitles نحن وهم نعيش في عوالم متوازية كل منا غير مدرك بوجود الآخر
    İçinde karadelikten başka birey kalmamış olan bir evrende yaşayacağızç TED سوف نعيش في كون لا شئ فيه سوى الثقوب السوداء.
    Hatta hepsinden çok, neredeyse farklı dünyalarda yaşıyormuşuz gibi görünüyor. TED في الحقيقة، في كثيرٍ من الأحيان، يبدو وكأننا فعليًا نعيش في عالمين مختلفين.
    biz de Long Island City'de oturuyoruz ve o da oldukça yaşlı. Open Subtitles و نحن نعيش في مدينة بعيدة و السيدة كبيرة السن
    Küçücük bir çocukken bile, finansal ve duygusal çöküşün gölgesinde yaşadığımızı biliyordum. TED وعلى الرغم من صغري عرفت بأننا نعيش في ظل الإنهيار المالي والعاطفي.
    biz gece Hobları Güney'de yaşarız ve bizde de oldu. Open Subtitles نعم. نحن امنياتنا الليلية نعيش في الجنوب وهو هناك، أيضا.
    biz çok liberal bir şehirde yaşadık ve babam Demokrat Parti'de bir politikacıydı. TED كنا نعيش في مدينة ليبرالية جدًا و كان والدي سياسيًا تابعًا للحزب الديمقراطي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد