Bugün ya Afrika'da yaşıyoruz, ya da taze bir sürgündeyiz. | TED | سواء كنا نعيش في أفريقيا .. أو في خارج القارة |
Dünyamız değişiyor. Şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar şimdilerde hepimiz için dünya çapında sorunlar oldu. | TED | إن عالمنا يتغير. نعيش في عالم مختلف الآن، و ما كان مرة مشاكل فردية هي الآن في الحقيقة مشاكل عالمية بالنسبة لنا جميعاً. |
Çoklu evrenin çoğunda hiçbir şey yoktur ve biz fizik kanunlarının bir şeylerin olmasına izin verdiği birkaç yerden birinde yaşıyoruz. | TED | في غالب الكون المتعدد لا يوجد شئ، ونحن نعيش في واحد من الأماكن القليلة حيث تسمح قوانين الفيزياء بوجود شئ ما. |
Ve henüz tamamen taşrada değil, küçük bir köyde yaşıyoruz. | TED | ونحن نعيش في قرية صغيرة، فلم نذهب للريف حتى الآن. |
3 boyutlu bir dünyada yaşıyoruz, üçüncü boyutu tabi ki kullanabiliriz. | TED | نحن نعيش في عالم ثلاثي الأبعاد، فلما لا نستخدم البعد الثالث. |
Sonuçta, şu anda, tüketimle değil katılımla tanımlanmış bir dünyada yaşıyoruz. | TED | بالنهاية، نحن نعيش في عالم لا يحكمه الاستهلاك، وإنما التفاعل والمشاركة. |
Klostrofobi içinde yaşıyoruz, karanlık suların kuşattığı çelik ve betondan bir ülkede. | Open Subtitles | نعيش في الخوف من الأماكن الضيقة، أرض الفولاذ والخرسانة محصور بالمياه المظلمة |
Lily, burada amerikanın kültür ve sanat merkezinin tam ortasında yaşıyoruz. | Open Subtitles | ليلي .. نحن نعيش في مركز الفن و الحضارة في امريكا |
Nükleer savaşın gerçek bir tehdit olduğu bir dünyada yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش في عالم حيث الحرب النووية تشكل تهديدا حقيقيا. |
Ama biz Highbury'de yaşıyoruz, burada insanlara hak ettikleri saygı ve incelikle davranırız. | Open Subtitles | لكننا نعيش في هايبري حيث اننا نتعامل مع الناس بالاحترام والمجاملة التي يستحقونها |
biz Japonya'da yaşıyoruz, Yani burada olmak tam bir delilik. | Open Subtitles | نحن نعيش في اليابان، لذا فمن الجنوني أن نكون هنا |
Artı, kupon biriktiriyoruz ve büyük büyükannemle birlikte berbat bir evde yaşıyoruz. | Open Subtitles | ايضا، نجمع الكوبونات و نعيش في منزل سيء مع جدة والدتي المجنونة. |
Yan taraftaki ana evde yaşıyoruz, burada fırında çalışıyoruz, tüm kazançlar da Lancester'dan daha fazla arsa almaya gidiyor. | Open Subtitles | نعيش في المنزل الرئيسي المجاور نعمل هنا في المخبز و جميع الأرباح نشتري بها أراضي إضافيه في مدينة لانكاستير |
Bilgi ile şişirilmiş, ama bilgeliğe aç bir toplumda yaşıyoruz. | TED | نحن نعيش في مجتمع مشبع بالمعلومات ولكنه فقير للحكمة |
ve umursadıklarını. Ancak, dediğim gibi, yolumuza konmuş engellerle dolu bir çevrede yaşıyoruz. | TED | وهم فعلاُ يهمتمون ولكن كما اسلفت .. نحن نعيش في بيئة حيث يوجد الكثير من العقبات في دربنا |
Şimdi ise bir tür küresel farkındalık yaratıyor gibi görünen İnternet çağında yaşıyoruz. | TED | نحن اليوم نعيش في عصر الانترنت والذي على ما يبدو أنه يبني وعياً عالمياً |
Yeni gelen göçmenler olarak zihinsel engelli yetişkinlere bakım sağlayan bir evin tavan arasında yaşıyorduk. | TED | كمهاجرين جدد، كنا نعيش في الطابق العلوي لمنزل خاص للعناية بالأشخاص ذوو إعاقات عقلية. |
Her neyse çok uzun zaman önceydi bu ve bizler gerçekten böylesine güzel bir evde yaşadığımız için minnettarız. | Open Subtitles | على أي حال، لقد كان قبل فترة طويلة، ونحن شاكرون للوضع حقاً وحسب أن نعيش في بيت جميل مثله. |
biz ve onlar, birbirimizin varlığından haberdar olmadan paralel hayatlar yaşıyor olabiliriz. | Open Subtitles | نحن وهم نعيش في عوالم متوازية كل منا غير مدرك بوجود الآخر |
İçinde karadelikten başka birey kalmamış olan bir evrende yaşayacağızç | TED | سوف نعيش في كون لا شئ فيه سوى الثقوب السوداء. |
Hatta hepsinden çok, neredeyse farklı dünyalarda yaşıyormuşuz gibi görünüyor. | TED | في الحقيقة، في كثيرٍ من الأحيان، يبدو وكأننا فعليًا نعيش في عالمين مختلفين. |
biz de Long Island City'de oturuyoruz ve o da oldukça yaşlı. | Open Subtitles | و نحن نعيش في مدينة بعيدة و السيدة كبيرة السن |
Küçücük bir çocukken bile, finansal ve duygusal çöküşün gölgesinde yaşadığımızı biliyordum. | TED | وعلى الرغم من صغري عرفت بأننا نعيش في ظل الإنهيار المالي والعاطفي. |
biz gece Hobları Güney'de yaşarız ve bizde de oldu. | Open Subtitles | نعم. نحن امنياتنا الليلية نعيش في الجنوب وهو هناك، أيضا. |
biz çok liberal bir şehirde yaşadık ve babam Demokrat Parti'de bir politikacıydı. | TED | كنا نعيش في مدينة ليبرالية جدًا و كان والدي سياسيًا تابعًا للحزب الديمقراطي. |