Bir şeyler yapmalıyız ve şu anda yaptığımız şey, işe yaramıyor. | Open Subtitles | علينا القيام بأمر ما وما نفعله الآن لا يُفلِح |
Şu anda yaptığımız şeyi yapabiliriz. Maçı seyrederiz. | Open Subtitles | بوسعنّا فقط أن نفعل ما نفعله الآن ونشاهد المباراة |
Sonucu ikimiz de biliyoruz. Şu anda yaptığımız, salak bir seçimden çok daha önemli. | Open Subtitles | كلانا يعرف النتائج، ما نفعله الآن أكثر أهميّة بكثير من إنتخابات غبيّة. |
SM: Bu bir olasılık değil. Bu bizim şu an yaptığımız. | TED | لا وجود للاحتمال. إنه ما نفعله الآن. |
- Woz, şu an yaptığımız şey sanki kapıları açmak. | Open Subtitles | ستيف لقد دمرت ذلك الرجل - ووز، الذي نفعله الآن - يشبه |
Şu an yapacağımız en iyi şey Hershel'ı biraz rahat bırakmak. | Open Subtitles | -كلا، الأمور ليست بسيطة، أفضل ما نفعله الآن ... |
Bu şu an yapacağımız bir şey değil. | Open Subtitles | حسناً هذا الأمر لن نفعله الآن |
Eğer yapacaksak, şimdi yapmalıyız. Çıkar onu. | Open Subtitles | إذا كنا سنفعل هذا يجب أن نفعله الآن, أخرجه |
şimdi yapmamız gereken zihnimizde bu iki resmi biraraya koymak-- işte böyle birşey. | TED | وماعلينا ان نفعله الآن هو ان ندمج هاتين الصورتين في مخيلتنا لتبدو هكذا |
Aynen şu anda yaptığımız gibi. | Open Subtitles | حتى ما نفعله الآن. |
Şu anda yaptığımız şey ne? | Open Subtitles | أليس هذا ما نفعله الآن. |
Ama şu an yaptığımız şey bu. | Open Subtitles | لكن هذا ما نفعله الآن. |
Orada yaptıklarımız şu an yaptığımız şey Judith'e ve Glenn'le Maggie'nin bebeğine bir gelecek yaratmak bu savaşa karşı savaş vermek, yaşamak budur işte. | Open Subtitles | ما فعلناه هناك وما نفعله الآن صُنع مستقبل لـ (جوديث) ولطفل (غلين) و(ماغي) خوض القتال، هذا هو العيش، وإنّك بيَّنت ذلك إليّ. |
Göğüs kanseri kampanyasıyla kadınların göğüs kanserini yenmelerini izlediğimiz gibi, kalp konusunda şimdi yapmamız gereken bu. | TED | لقد شاهدنا نساء يتغلبن على سرطان الثدي خلال حملة سرطان الثدي وهذا ما يجب أن نفعله الآن مع القلب |