Bu durum doğru olamaz. Bu konuda bir şeyler yapmalıyız. | TED | و هذا الوضع لا يمكن أن يكون صحيحا. يجب أن نفعل شيئا من أجل ذلك |
Sahip olduğumuz bu biyokütle ile bir şeyler yapmamız gerekiyor. | TED | لابد أن نفعل شيئا حيال الكتلة الحيوية التي نملكها. |
Böylece bizim düşüncemize göre, her şeye sahip olmaya çalışmak yerine sadece bir şey yapmamız gerekiyordu. | TED | لذا كان إحساسنا هو علينا أن نفعل شيئا واحدا، وشيء واحد فقط، بدلا من السعي لامتلاك كل شيء. |
- Katilin kim olduğunu bile bilmiyoruz. - Bir şeyler yapmak zorundayız. | Open Subtitles | اننا حتى لا نعرف من يكون القاتل يجب علينا ان نفعل شيئا |
-Güzel plan burda bekleyelim de yakalanalım. -Ben bir şey yapmalıyız diyorum. | Open Subtitles | خطة عبقرية لن نَجْلسُ ونَنتظرُ حتى يمسكوننا يجب ان نفعل شيئا |
Sen Allah' ın Resulüsün alay ediyorlar. Hakaret, yağma. Biz hiçbir şey yapmıyoruz. | Open Subtitles | أنت رسول الله بينما هم حتى الأن يسخرون منا , يعتدون علينا , و ينهبوننا , و نحن لا نفعل شيئا |
Summer, bir şey yapmadan önce sana bir şey söylemem gerekiyor. | Open Subtitles | أم الصيفية ، قبل ان نفعل شيئا ، أريد أن أقول لك شيئا. |
Biz yanlış bir şey yapmadık. Sadece onu görmek istedik. | Open Subtitles | نحن لم نفعل شيئا خطأ فقط أردنا أن نراها. |
24 saat içinde bir şey yapmazsak, Zion yok olacak. | Open Subtitles | ان لم نفعل شيئا ً خلال 24 ساعة، سيتم تدمير زايون |
Sinirlerin için bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نفعل شيئا بخصوص اعصابك المتوترة هذه |
Eğer Almanlar onları çok istiyorlarsa belki bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | فلو ان الالمان يريدونه بكل هذا الشغف ربما يجب علينا ان نفعل شيئا ما |
Hep söylüyorum bir şeyler yapmalıyız diye, ama kimse dinlemiyor. | Open Subtitles | أظل أقول لك يجب أن نفعل شيئا حيال ذلك ، ولكن لا أحد يستمع. |
Dolayısıyla gezegeni görmek için tüm bu ışığa ilişkin bir şeyler yapmamız gerek. | TED | ولكي نرى الكوكب، يجب أن نفعل شيئا حيال ذلك الشعاع. |
Bunun için bir şeyler yapmamız gerek, böylece kendi ailemizin de bir gün buraya gelmesini isteyebiliriz." | TED | يجب ان نفعل شيئا من اجل هذا حتى نجعل منه دارا نريد أن نجعل أبائنا يعالجون هنا |
Evet ve bu yüzden de bu konuda bir şey yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | الحق ، وهذا هو السبب علينا أن نفعل شيئا حيال ذلك . |
Kenneth, Tracy ve be ekip için bir şeyler yapmak istiyoruz. | Open Subtitles | كينيث .. أنا وترايسي نريد أن نفعل شيئا للطاقم |
Bu gerçekten ciddi bir durum. Gerçekten bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | إن هذا الأمر خطير حقا ونحن لا بد حقا أن نفعل شيئا |
Orada dur bakalım. İnsanlar açlar ve biz hiçbir şey yapmıyoruz. | Open Subtitles | ، فلنذهب ، ان الناس يموتون جوعا . ونحن هنا لا نفعل شيئا |
Birincisi; hiçbir şey yapmadan burada oturabiliriz. | Open Subtitles | واحد : يمكننا ان نبقى هنا و لا نفعل شيئا |
Yanlış bir şey yapmadık, anne. Sadece öpüştük. | Open Subtitles | لم نكن نفعل شيئا مجنون, أمي , فقط تقبيل. |
24 saat içinde bir şey yapmazsak, Zion yok olacak. | Open Subtitles | ان لم نفعل شيئا ً خلال 24 ساعة، سيتم تدمير زايون |
Ama varsa, bu konuda bir şey yapmak görevimiz değil midir? | Open Subtitles | واذا كان الأمر كذلك,أليس من واجبنا أن نفعل شيئا بخصوص ذلك؟ |
- Bir şeyler yap! | Open Subtitles | -يجب ان نفعل شيئا |
Babam çalıştığına göre Cumartesi bir şeyler yapalım mı, seninle ben? | Open Subtitles | لذا عندما يذهب والدي للعمل هل تريدين أن نفعل شيئا يوم السبت أنت وأنا لوحدنا؟ |
Çünkü durmamız gerekiyor, birşeyler yapmamız gerekiyor birleşmeliyiz -- genç bir insan olarak benim kafamı karıştıran politika ve dinden ayrılmamız gerekiyor. | TED | لأنه يجب علينا أن نتوقف, علينا أن نفعل شيئا يجعلنا نتحد بعيدا عن كل السياسات والأديان والتي تحيرني كشاب |
Dinozorların aksine, bunun hakkında bir şeyler yapabiliriz. | TED | وعلى عكس الديناصورات، يمكننا أن نفعل شيئا حيالها. |