Yapmam gereken her şeyi yaptığımı ki doğruca oyun kitabından alıntı yaptım. | Open Subtitles | فعلت ما كان من المفروض عليّ أن أفعله أنني نفّذت حرفياً من الكتاب |
Benden istediğin şeyi yaptım. Bombayı bir kafeye yerleştirdim. | Open Subtitles | نفّذت ما طلبته منّي، لقد فجّرت القنبلة المنصوبة في المقهى. |
İyi bir asker oldum her zaman. Benden istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد كنتُ جنديّة مخلصة ولقد نفّذت كل ما طُلب منّي |
Kurallarına göre oynadım. İstediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد خضتُ اللعبة تبعًا لقوانينك، نفّذت كل ما ابتغيتَه. |
Siz anlaşmamızın size ait kısmını yerine getirdiniz. | Open Subtitles | نفّذت جزءك من اتفاقنا، وأودّ أن أقوم بالمثل أنا أيضاً. |
Bu sırada yıldızlar ve evrimleşmiş gezegenimiz bir şekilde insanlık tarihini mümkün kılan elementlerin düzenlenme işini yavaşça yerine getirdi. | Open Subtitles | بينما نفّذت النجوم وكوكبنا المتكون العمل البطيء في تنظيم المواد بطريقة تمكّن من استهلال التاريخ البشري. |
Dediğinizi yaptım. | Open Subtitles | منّي طلبته ما نفّذت وقد يموتون, ثم |
Benden istediğin her şeyi yaptım. | Open Subtitles | نفّذت كل ما طلبته منّي، ما حواه كل خطاب من أسماء... |
Önce bizim taktiği kullandım, işe yaramayınca da Dicky'den öğrendiğimi yaptım. | Open Subtitles | نفّذت خطتنا ولم تفلح لذا عدت لما علّمني إياه (ديكي). |
Benden istediğiniz her şeyi yaptım. | Open Subtitles | لقد نفّذت كلّ ما طلبته مني |
Bak, bunu daha önce yaptım. Geçen sene Esther'in kara büyü kitabı bendeydi. | Open Subtitles | نفّذت هذا قبلًا بالعام الماضي، كان معي كتاب أسحار (إيستر) |
Ama dün benden istenileni yaptım. | Open Subtitles | ... لكن أمس , نفّذت بالضبط |
Emirleri yerine getirdim. | Open Subtitles | لقد نفّذت أوامرى |
Emirlerimi harfiyen yerine getirdi-- | Open Subtitles | نفّذت أوامري بدقة... |