ويكيبيديا

    "نقابله" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • buluşmamız
        
    • tanışmadık
        
    • buluşacağız
        
    • buluşuruz
        
    • tanıştığımız
        
    • tanışalım
        
    • buluşacaktık
        
    • tanışmadığımız
        
    Bu gece şehir merkezinde onunla buluşmamız gerek. Open Subtitles نحن يُفترض أن نقابله وسط المدينة عند منتصف الليل.
    Ama ikincisi de onunla yarın Carlton'da buluşmamız gerekiyor. Open Subtitles ولكن ثانياً , من المُفترض علينا أن نقابله فى فندق كارلتون غداً
    Onunla hiç tanışmadık. Yazılanlar açık ve net, bilgi doğruydu. Open Subtitles لم نقابله قط لكن معلوماته جيده
    Bu gece yarısı onunla buluşacağız ve bu gece gidecek. Open Subtitles "ليم " لا يتصل بنا لحمايتنا سوف نقابله الليلة في منتصف الليل
    Onunla başka yerde buluşuruz. Sadece onu nerede bulucağımızı söyleyin.. Open Subtitles يمكننا أن نقابله في مكان آخر فقط أخبرينا أين نجده
    O lanet gaganı her tanıştığımız insana açarsan yemekler ne kadar dayanır sence? Open Subtitles كم سيتبقى منها باعتقادك إن استمريتي في إخبار كل من نقابله عنها؟
    Lütfen, en azından tanışalım. Open Subtitles ... أرجوكِ ، نحن نحن نريد أن نقابله فقط ...
    Adamla bir kafede buluşacaktık ama gelmedi. Open Subtitles كان من المفترض أن نقابله في مقهى لكنه لم يظهر أبدا
    Eğer babam haklıysa kasabada henüz tanışmadığımız başka bir kurt adam daha var demektir. Open Subtitles أتعلم؟ إن كان أبي محقًا فهذا يعني أن هناك مذئوب في المدينة لم نقابله بعد
    Aklıma gelen tek şey; bu gece kaçtıklarında onunla buluşmamız gereken yer. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يمكنني التفكير به هو المكان الذي من المفترض أن نقابله فيه عندما يحدث الهروب الليلة.
    Aklıma gelen tek şey; bu gece kaçtıklarında onunla buluşmamız gereken yer. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يمكنني التفكير به هو المكان الذي من المفترض أن نقابله فيه عندما يحدث الهروب الليلة.
    Tamam. Görünüşe göre onunla çantayla birlikte buluşmamız gerekiyordu ve biz ortaya çıkmadık. Open Subtitles حسنا كان من المفترض ان نقابله ومعنا الحقيبه...
    Hayır bilmiyoruz. Daha tanışmadık bile. Open Subtitles لا، لا اعلم نحن لم نقابله من قبل
    Peki neden biz hala tanışmadık? Open Subtitles اذا لماذا لم نقابله للآن ؟
    Daha onunla tanışmadık bile. Open Subtitles إننا لم نقابله بعد
    Onunla burada mı buluşacağız yoksa...? Open Subtitles هل من المفترض أن نقابله هنا أو... ؟
    Onunla akşam yemeğinde buluşacağız, John. Open Subtitles (سوف نقابله على العشاء يا (جون وفي خلال هذا الوقت اقترح أن نبقي شهيتنا مفتوح للعشاء
    Onunla acil durum noktasında buluşacağız. Open Subtitles سوف نقابله في مكان الطوارئ
    Onunla elimizde belgelerle buluşuruz, şirket kredisi hakkında soruşturuyormuş gibi. Open Subtitles وسوف نقابله بالاوراق لنستعلم منه على قروض الشركات
    "Onunla bir yerde buluşuruz sanırım" da ne demek? Open Subtitles ماذا تقصد بانك تعتقد؟ سوف نقابله فى مكان ما
    Buna uygun değilsin. - Biliyorsun, ilk tanıştığımız insanlara verdiğimiz bir sınır vardır Open Subtitles أتعلم، هناك مقولة نخبرها لشخص نقابله لأول مرة لأنهم...
    Herkese söyleyeceğiz, tanıştığımız tüm avcılara. Open Subtitles ،سنخبر كل شخص .كل صيادًا نقابله
    - Hadi o şeyle tanışalım. Open Subtitles حسنا، دعنا نقابله.
    Bugün onunla buluşacaktık da. Open Subtitles كان من المفترض ان نقابله اليوم
    Hiç tanışmadığımız terapiste mi? Open Subtitles ذلك الذي لم نقابله مُطلقاً؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد