"Evet, tek başına olsan haklısın, ama orada sürüyle karınca var. | Open Subtitles | هذا لو كان هنالك نملة واحدة فقط ولكن هنالك الكثير منها |
Lucas, karınca olmak demek, sadece altı bacağının olması ya da... | Open Subtitles | أن تكون نملة هو أكثر من أن يكون لك ست أرجل |
Mesela şöyle bir ifade, ''Bacağının güneybatısında bir karınca var.'' | TED | قد تقول أمر مماثل، "هناك نملة على ساقك الجنوب غربية." |
Fakat, onları çok yakından inceleyebildiğimizi düşünün, mesela bir karıncanın gözünden bakar gibi. | Open Subtitles | نهاية هذه الكابلات عن قرب, مثلاً من وجهة نظر نملة. الأن بُالعد ثانى |
Ve ayrı ayrı hangi karınca hangisidir bilmek için onları işaretliyebiliriz. | TED | ونحن نستطيع وضع علامة لكل نملة بمفردها لنتمكن من معرفة كل نملة. |
Sonuç olarak her karınca an be an, hareket edip etmeyeceğine... ...karar veriyor gibi görünüyor. | TED | وأخيرا، يبدو بأن كل نملة تمتلك حق القرار لحظة بلحظة سواء كانت نشطة أم لا. |
Ve ikinci olarak bir karıncanın yeteneği bu modeli tayin edebilmesi için çok ham olması gerektiğidir... ...çünkü hiçbir karınca karmaşık hesap yapamaz. | TED | والشيء الثاني هو أن قدرة نملة لتقييم هذا النمط يجب أن تكون بسيطة جدا، لأنه لا يمكن لأي نملة العد المعقد. |
Mesela bu, arkadaşının balını karnında depolayan bir karınca. | TED | هذه نملة تخزن العسل اللذي جمعه زملائها في بطنها |
Bu bir karınca ayağı. Kılları, pençeleri ve bu şeyi görüyorsunuz. | TED | هذا قدم نملة. أترون الشعر والمخالب وهذا الشيء هنا. |
Bir karınca diğeriyle karşılaştığında, hangi karıncayla karşılaştığı önemli değil, aslında birbirlerine karmaşık bir sinyal veya mesaj göndermiyorlar. | TED | عندما تلتقي نملة بأخرى، لا يهم أي نملة كانت، في الواقع لا يتناقلون أية إشارات أو رسائل معقدة. |
Ortada, bir karınca diğer bir türle etkileşimlere cevap olarak yuva girişini kafasıyla kapatıyor. | TED | في المنتصف، هناك نملة تغلق مدخل العش برأسها كحماية من التصادم مع فصيلة أخرى. |
Çalıştığını görmek için habitatta herhangi başka bir yerde bir karınca düşünün. | TED | ولتروا ذلك يعمل، تخيلوا نملة بأي مكان آخر في ممراتها. |
Onu bir karınca gibi ezebilirim. Ama bu çok kolay olur. | Open Subtitles | أستطيع أن أسحقه مثل نملة ولكن ذلك شديد السهولة |
Bu buğdayı güçsüz küçük bir karınca olarak düşünelim. | Open Subtitles | حسنا دعنا نتخيل ان هذه الحبة نملة صغيرة تافهة |
Bu adadaki tüm... yiyecekler bizim oluncaya kadar... hiçbir karınca uyumayacak! | Open Subtitles | لن تنام اي نملة حتي تجمع كل الطعام الموجود علي هذه الارض |
- Boş karınca çiftliğine... * Güneşin altında gülümserken * - ...bakakaldığımı hatırlıyorum... * Sıcaklığını hissetmek istiyorum üzerimde * - ...kalan tek karıncayı fark ettim. | Open Subtitles | أتذكّر التحديق في هذه المزرعة الخالية و ملاحظة نملة واحدة أخيرة, |
Biliyorum tanışmadık ama bir karınca olmak istemiyorum, ha? | Open Subtitles | أنا أعلم بأننا لم نتقابل, و لكنني لا أريد أن أكون نملة. أتعلم؟ |
Bu şekilde, herbiri adına bir karıncası olan tek aile biz olabiliriz. | TED | ونحن قد نكون الأسرة الوحيد التي لها نملة سميت لكل واحد منا. |
Kıskandım doğrusunu söylemek gerekirse. Onu değersiz bi' karıncaya dönüştürdün. | Open Subtitles | أشعر بالغيرة قليلاً في الواقع قلصتيه إلى نملة صغيره |
Yani bu bir hücre, termit veya kuşsa, sadece etkileşim kurallarına (yasalarına) odaklanırsınız. | TED | فلو كان خلية أو نملة بيضاء أو طائر، فأنت تركز فقط على قواعد التفاعل. |
Bu ise, yaprakları hapır hupur mideye indiren acımasız bir yaprak canavarı sıradan bir karıncadan birkaç bin kat iri dev bir çekirge türü. | Open Subtitles | هؤلاء ماضغو أوراق هائلين، كجراد عملاق، أضخم عدة آلاف من أي نملة واحدة. |
Küçücük bir karıncasın ama, kardeşimle beni bir araya getirecek gücü göstermeyi başardın. | Open Subtitles | أنتي نملة صغيرة ، لكنك قوية بما يكفي لتقربي بما بيننا أنا وأخي |
Mantar olgunlaştığında uçlarından ölümcül sporlarını saçacak, ve yakın civardaki tüm karıncalar, ciddi bir ölüm tehlikesiyle karşılaşacak. | Open Subtitles | وعندما تنتهي البويغات القاتلة سَتَنفجرُ من رأسُه ثمّ، أيّ نملة على مقربة سَتكُونُ عرضة لخطرِ الموتِ |