'İnelim ve dillerini karıştıralım ki birbirlerinin dilini anlamasınlar.' | Open Subtitles | هلم ننزل و نبلبل هناك لسانهم حتى لا يسمع بعضهم لسان بعض |
O zaman şu mahzene inelim ve bir cadı keselim. | Open Subtitles | إذن لنسرع و ننزل داخل القبو ونشكل أنفسنا كسحرة |
Pekala, öyleyse inmemiz gerek. Hazırlanın çocuklar. | Open Subtitles | إذا يجب أن ننزل على أقدامنا أحملوا عتادكم يا رجال |
Yani, suya giriyoruz ve bu falezin kenarından geçiyoruz ve sonra inmeye başlıyoruz, iniyoruz, iniyoruz. | TED | عندما ننزل في الماء، ونكون على حافة هذا الجرف، ثم نبدأ بالنزول. |
Sonra da aşağı inip tekmeyi bas. | Open Subtitles | خذى نفساً دعينا ننزل إلى الأسفل و نرفس مؤخرته |
Uçaktan indiğimizde 50 milyon doların olsun ister miydin? Kusura bakma, tam işitemedim. | Open Subtitles | ما رأيكِ بـ 50 مليون دولار تحصلي عليها عندما ننزل من هذه الطائرة؟ |
Tamam, daireye gidiyoruz, yerleşiyoruz uykumuzu alıp yarına dinç başlıyoruz. | Open Subtitles | حسناً إذاً, الخطة هي أن نذهب للشقة, ننزل أمتعتنا, نأخذ قسطاً من النوم, و نخرج غداً تملؤنا الحيوية |
Hemen aşağıya inelim mi? | Open Subtitles | إذا أتعتقد أنه يجب علينا ان ننزل للطابق الأسفل؟ |
Hadi aşağı inelim. Burada ne yapabiliriz ki? | Open Subtitles | دعنا ننزل للطابق السفلي، ماذا يمكننا أن نفعل هنا؟ |
Piste inelim ve yarışmacılarla tanışalım. | Open Subtitles | دعنا ننزل إلى الحلبة و نقابل متسابقينا الآن |
Oraya inmemiz lazım. Benim dünya kadar vaktim var. | Open Subtitles | لا وقت لذلك ، يا صاح يجب ان ننزل الى هناك |
Ana girişten girebileceğimizi sanmıyorum bu yüzden yukarı çıkıp, çatıdan inmemiz gerekecek. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّه يمكننا أن نسلك طريق المدخل الرئيسي لذا أعتقد أنّه علينا أن نرتفع ومن ثمّ ننزل للأسفل من خلال السقف |
Yokuş aşağı, çok hızlı iniyoruz gibi gelmişti... ve korkmuştum. | Open Subtitles | بدا لي و كأننا ننزل التل بسرعة كبيرة و كنت خائفة |
Aşağı inip şu sizin yemeklerden yesek mi? Karnım zil çalıyor. | Open Subtitles | لم لا ننزل و نتناول طعاماً أنا أتضور جوعاً |
Dredd, araçtan indiğimizde koltuğu temizlesen iyi olur. | Open Subtitles | دريد. انت قد تغسل هذا المقعد بعد ان ننزل من الدراجة |
Koridorda yürüyoruz... Oturma odasına gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن الأن ننزل الأن الى غرفة المعيشة |
Biz gemiden inerken, gri elbiseli adam aşağıda ve limandan gemiye biniyordu. | Open Subtitles | كنا ننزل من السفينة في الفجر الرمادي وكان يهم بالصعود بالضبط عندما رست |
En iyisi bodruma gidelim. Zamanımız yok, cephanemiz yok. | Open Subtitles | . من الأفضل أن ننزل إلى ذلك السرداب انظر ، لا وقت لدينا ، لا زخيرة لدينا |
Aşağı ineceğiz, hayranlarla biraz yüzleşeceğiz, sonra gideceğiz. | Open Subtitles | يجب أن ننزل ونقابل المعجبين لفترة ثم نغادر, اتفقنا؟ |
Bodruma iner inmez, tekrar zincire vurulacaksın, anladın mı? | Open Subtitles | عندما ننزل إلى القبو ستعود لإرتداء الأصفاد من جديد ، هل تفهمنى ؟ |
Denizaltına ikişer ikişer bineriz. Yukarı çıkmak için aşağı inmeliyiz. | Open Subtitles | ثم على ظهر الغواصة أثنان في كل مرة ثم ننزل لكى نصعد |
Akıntı bizi gideceğimiz yere götürüyor, belki de yelkeni indirmeliyiz. | Open Subtitles | التيار يجذبنا في الاتجاه الذي نريد أن نذهب فيه يجب أن ننزل الشراع |
Kendimizi okula kapattık ve taleplerimiz yerine getirilene kadar aşağı inmiyoruz. | Open Subtitles | لقد حصّنا أنفسنا داخل المدرسة. ولن ننزل حتى تتم تلبية طلباتنا. |