Evet. Daima yaşayacak çünkü asla unutmayacağız. | Open Subtitles | نعم ، لكنها ستحيى بذاكرتنا، لأننا لن ننساها أبداً |
Bisikletin nasıl kullanılacağını asla unutmayacağın gibi biz de onu asla unutmayacağız gibi bir şey mi? | Open Subtitles | هل يعني اننا ابداً لن ننساها مثلما اننا ابداً لن ننسى كيف نركب الدراجة ؟ |
Ama bence unutmak istediğimiz ne denli fazla şey olduğunu küçümsedi. | Open Subtitles | لكنّي أظنّها قلّلَتْ مِنْ شأن كمّيّة القذارة التي نريد أنْ ننساها |
Bilgileri muazzam miktarda depolama imkânı olan ve de az çok mükemmel bir iletişim çağında yaşadığımız için unutmak eğiliminde olduğumuz şeylerden biri; total -küllî- kaybın her zaman mevcut bir ihtimal olduğudur. | Open Subtitles | إحدى الأشياء التي قد ننساها لأننا نعيش في عصر تخزين المعلومات بقدر كبير والإتصالات المثالية تقريباً |
Ama sadece kendi iyiliğimiz için olsa bile artık onu unutmalıyız. | Open Subtitles | لكن لو كان الأمر لأجل مصلحتنا وجب علينا أن ننساها |
Efsanevi olmayan geceler bitti. Bu andan itibaren hayatımızın her gecesi asla unutamayacağımız bir gece olacak. | Open Subtitles | الليالي الغير إسطورية إنتهت من الأن فصاعداً كل ليلة من حياتنا ستكون ليلة لا ننساها أبداً |
Asla unutmayacağımız şeyler. Burada gevşeyebildik. | Open Subtitles | .أمور لن ننساها قط لقد أصبحنا أحرار |
Asla unutmayacağız Bu... | Open Subtitles | نحن لن ننساها أبداً أبدا ستكون.. |
Onu asla unutmayacağız. | Open Subtitles | التى تجعل العمل حقيقى. لن ننساها أبداً. |
Geçip gidecek bu günler... ~ ...ama biz unutmayacağız. ~ | Open Subtitles | ~ لقد مرّت تلكَ الأيام ~ ولكننا لنْ ننساها |
Geçip gidecek bu günler... ~ ...ama biz unutmayacağız. ~ | Open Subtitles | ~ لقد مرّت تلكَ الأيام ~ ولكننا لنْ ننساها |
Onu asla unutmayacağız. | Open Subtitles | لن ننساها أبداً |
İçinde birbirimiz hakkında bilmediğimiz şeyler olabilir geçmişten gelen unutmak istediğimiz şeyler. | Open Subtitles | هُناك اشياء ربما نحنُ لا نعرفها عن بعضنا و اشياء من الماضي نحن أن نريد ان ننساها |
Hepimizin unutmak istediği şeyler vardır. | Open Subtitles | لدينا جميعا أشياء نود أن ننساها. |
Hepimiz unutmak istediğimiz şeyler yaptık. | Open Subtitles | كلنا فعلنا أشياء نريد أن ننساها |
Ama sadece kendi iyiliğimiz için olsa bile artık onu unutmalıyız. | Open Subtitles | لكن لو كان الأمر لأجل مصلحتنا وجب علينا أن ننساها |
Hatırlasak bile, o an unutmalıyız. | Open Subtitles | وإذا تذكرناها، يجب أن ننساها في الحال |
unutamayacağımız bir göl gezisiydi. | Open Subtitles | ويحيي,هذه كانت رحلة للبحيرة لن ننساها أبداً |
Yargıç Frank bize baktı ve asla unutamayacağımız şeyler söyledi. | Open Subtitles | (نظر إلينا القاضي (فرانك وقال كلمات لم ننساها إطلاقًا |
Bu, Jamaika'da asla unutmayacağımız bir görüntü. | Open Subtitles | هذه صورة لن ننساها أبدأ في "جامايكا". |