Bana güven. Bu kötü bir fikir. Gitmiyoruz' son sözüm bu' | Open Subtitles | ثقي بي، إنها فكرة سيئة نحن لن نذهب، وهذا أمر نهائي |
Bayanlar ve baylar, ayrılmadan önce yapılacak son bir ritüel var. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي , نهائي الاستعمال , قبل أن نغادر هذا المكان. |
Ama bu doğru değildir. Aslında sonsuz sayıda evren bulunmaktadır. | Open Subtitles | لكنّ ذلك غير صحيح، فهناك عدد لا نهائي من العوالم. |
kesin bir teşhis koymak için erken ama sanırım haklısınız. | Open Subtitles | حسنا ، من المبكر بالنسبة لي أن أقوم بتشخيص نهائي |
Pekala, hakim olmak, bazen reklam arası olmadan trajik realite programlarını izlemeye benziyor, sezon finali olmadan. | TED | الآن، كوني قاضية هو أحياناً كمن يمتلك كرسي إحتياطي في عرض واقعي مأساوي لا تعترضه أية فترات دعاية ولا عرض نهائي للموسم. |
Size bir cebir-2 final sınavı yapsam, yüzde 25'ten fazlanızın geçmesini beklemem. | TED | يمكنني أن أعطيكم يا شباب اختبار نهائي لجبر ٢ ولن أتوقع أكثر من نسبة نجاح ٢٥٪ |
Kuzey Kralı eski üçüncü olan son anlaşmasını yeni yaptı. | Open Subtitles | وملك الشمال الثالث في القِدْم وتم التوصل إلى اتفاق نهائي. |
son bir şey: Bu konu hakkında yıllarca çok üzerime gelindi ancak bunun buradaki seyirciler için bilhassa önemli olduğunu düşünüyorum. | TED | شيء واحد نهائي -- لقد كنت مضطربا للغاية حول هذا لسنوات ، لكنني أعتقد أنه من المهم بشكل خاص لهذا الجمهور. |
Çünkü ondan sonra, bu küçük şeyler son derece şaşırtıcı bir gerçekliği anlamaya açılan mütevazi bir arka kapı gibi davranır. | TED | لأنه فيما بعد، ستعمل هذه الأشياء الصغيرة كنوع من مدخل متواضع آخر لفهم الواقع المفاجئ بشكل لا نهائي. |
Kursun sonunda, son sınava giriyorlar, notlandırılıyorlar ve bir sonraki kursa geçiyorlar. | TED | و في نهاية كل دورة يخضعون لامتحان نهائي و يحصلون على درجاتهم و يتابعون إلى الدورة التالية. |
Yolculuk başlarken, gemi ekibine son bir duyurusu vardı: Ters yöne gideceklerdi. | TED | الآن، مع مغادرة الرحلة، كان لديه إعلان نهائي واحد لرفاقه: كانوا ذاهبين في الإتجاه المعاكس. |
son teslim saati öğleden sonra 4 olan günlük bir gazete. | TED | إنها جريدة يومية مع موعد نهائي للتوزيع محدد في السّاعة الرّابعة صباحا |
Ejderha köküymüş. Demek istediğim bir halat sonsuz büyüklükte olabilir. | Open Subtitles | جذر التنين أعني, الحبل يمكن أن يكون بطول لا نهائي |
Bu kapının arkasında sonsuz hiçlikten başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيءٍ خلف هذا الباب عدى العدم اللا نهائي |
Seks ile aktarılan Ebola virüsü için ise kesin bir çözüm yok. | TED | لا يوجد علاج نهائي لانتقال فيروس إيبولا من خلال الجنس. |
Şu an için kesin bir şey söyleyemem ama, "evet"e meyilliyim. | Open Subtitles | و لا يمكنني أن أعطيك أمراً نهائي الآن لكنني أميل إلى القبول |
Kupa finali değil bu. Daha yedi yaşında. | Open Subtitles | انه ليس نهائي الكأس , هون عليه هو صغير جدا |
Düşündüm ki bu sefer daha entelektüel bir derse girersem final sınavı daha acısız olabilir. | Open Subtitles | فكرت ان هذه المرة سأذهب لشيء اكثر ثقافة ذو اختبار نهائي اقل الما |
Haklısın, çok üzgünüm ama işi zamanında teslim etmeliyim, böyle bile zor yetiştireceğim. | Open Subtitles | الأمر فحسب,أنا لدي موعد نهائي و أنا بالكاد سأقدر على الالتزام به أصلا |
Kararım budur ve tahkim anlaşması gereğince kararım bağlayıcı ve kesindir. | Open Subtitles | هذا حُكمي وبإتفاقية التحكيم لديكم فهو مُلزم وأمر نهائي |
Bir tür nihai Vampir Çözüm'ü üretmekten söz edilirdi. | Open Subtitles | عندما كنت منهم كانو يتحدثون عن حل نهائي لهم |
Profesörlük kurulunu yabancılaştırdınız ve Konsey'in iyi niyetine tamamen gölge düşürdünüz. | Open Subtitles | لقد تمّ عزلك من هيئة الأستاذية كحل وسط نهائي لمصلحة المجلس |
Atom silahımızla, inanıyoruz ki . Wraithleri sonsuza dek yenebileceğiz. | Open Subtitles | بسلاحنا الذرّي نعتقد نحن يمكن أن نهزم الريث بشكل نهائي. |
Şunu da unutmayın, intihar geçici sorunların kalıcı çözümüdür. | Open Subtitles | و تذكر أن الانتحار هو حل نهائي لمشكلة مؤقتة |
Futbol maçı finalinde penaltıyı atarken ben de çok heyecanlanmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت مرتبكاً كذلك عندما لعبت قرب المرمى في نهائي كرة القدم الوطني. |
Bir başka soru daha: Eğer bir kağıdı tekrar tekrar, dilediğiniz kez katlayabiliyorsanız, diyelim ki 30 kez, bu durumda kağıdın kalınlığının ne olacağını düşünüyorsunuz? | TED | والسؤال الآخر ان استطعت ان تقوم بطي الورقة بعدد لا نهائي لنقل ربما ثلاثين مرة .. كم ستبلغ سماكة الورقة حينها ؟ |
Dünya'nın en büyük 3. altın madeninden hiç sonu gelmeyecekmiş gibi varlık ve para sürekli akıp durdu. | Open Subtitles | طفت في مجرى لا نهائي ثالث اغنى منجم ذهب في العالم |
Binlerce insanın hayatına zaman sınırı koyma sorumluluğunu almayacağım. | Open Subtitles | لن اكون مسؤولاً عن وضع موعداً نهائي . لحياة الألاف من الناس الأحياء |