Eski bir Yolun sonu, bir yenisinin başı. | Open Subtitles | إن نهاية الطريق القديم، هي البداية لطريق جديد. |
Eski bir Yolun sonu ve yıldızlarla döşeli yeni bir tanesinin başı. | Open Subtitles | أوه، نعم. شيء عن نهاية الطريق القديم وابتداء واحد جديد، كله مرصوف بالنجوم. |
Bay Gant, sanırım bu bizim için Yolun sonu. | Open Subtitles | سيد جانت, أعتقد أن هذا نهاية الطريق بالنسبة لنا |
Yolun sonuna kadar koştum ve oraya varınca kasabanın sonuna kadar koşayım diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا ركضت حتى نهاية الطريق وعندما وصلت هناك فكرت أن أجري حتى نهاية البلدة |
Yolun sonuna kadar koştum ve oraya varinca kasabanın sonuna kadar koşayım diye düşündüm. | Open Subtitles | لذا ركضت حتى نهاية الطريق وعندما وصلت هناك فكرت أن أجرى حتى نهاية البلدة |
quidaciolu'nun dükkanı Yolun sonunda, hurdacının yanında. | Open Subtitles | جويداشالوس في نهاية الطريق بجوار مكب النفيات |
yolun sonundaki ışığı görmek Dee için her zaman zor oldu. | Open Subtitles | كان من الصعب عليه دائماً أن يرى النور فى نهاية الطريق. |
Yolun sonu. Hazine gitmiş. Taşınmış. | Open Subtitles | نهاية الطريق , الكنز أختفى , تحرك , خذنا إلى مكان آخر |
Yakaladım. Onun için Yolun sonu geldi. | Open Subtitles | نعم فعلت، إنها نهاية الطريق بالنسبة له الآن |
Yakaladım. Onun için Yolun sonu geldi. | Open Subtitles | نعم فعلت، إنها نهاية الطريق بالنسبة له الآن |
Sanırım Yolun sonu burası..ya da başı bilemiyorum | Open Subtitles | أعتقد أنها نهاية الطريق أو البداية حسب ما أعتقد |
Bu onun için Yolun sonu demek. | Open Subtitles | تبدو أن هذه هي نهاية الطريق بالنسبة أليها |
Toprak Yolun sonu, Salt Marsh'ın orası. | Open Subtitles | إنه في نهاية الطريق الموحل بالمستنقع المالح |
Yani kolay yoldan veya zor yoldan Yolun sonu burası. | Open Subtitles | لذلك خذ هذا ببساطة او بقسوة لكن فقط طريقة واحدة هذه نهاية الطريق |
İki arkadaş bunun Yolun sonu olduğunu, biliyorlarmış gibi birbirlerinin gözlerinin içine baktı, ama ayrıca birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini biliyorlardı, hatta ve hatta birisi yüksek sesle söylemese de, ikisi de şunu düşünüyordu... | Open Subtitles | كأفضل الصديقين حدّقت بعضهم البعض في العيون، عرفوا بأنّ هذا قد يكونون نهاية الطريق الطويل، |
Önemli değil, hoşuma gitmiyor. Ama Yolun sonuna geldik. | Open Subtitles | لقد وصلنا الى نهاية الطريق فى عمليات البحث |
Sanırım Yolun sonuna geldik dostum. | Open Subtitles | يبدو بأنه نهاية الطريق بالنسبة لنا , يا صديقي. |
Yolun sonuna geldik, bayanlar baylar. Herkes insin. | Open Subtitles | هذه هى نهاية الطريق سيداتى سادتى , الكل خارج السيارة |
Yolun sonunda etrafından döneceğiniz variller var. | Open Subtitles | عليكما ان تنطلقا وتستديران من نهاية الطريق وتعودان |
Dümdüz gidin sonra sağa dönün, Yolun sonunda göreceksiniz. | Open Subtitles | في نهاية الطريق على اليمين و ثم في نهاية الزقاق |
Çantada üstünü değiştirebilmen için kıyafetler, yolun sonundaki yat limanında da seni bekleyen bir tekne var. | Open Subtitles | حسنٌ هناك تغيير ملابس في الكيس وقارب ينتظرك على رصيف نهاية الطريق |
yolun aşağısında oturuyorum. Karım beni aradı ve şeyi kontrol etmemi... | Open Subtitles | أعيش في نهاية الطريق إتصلت بي زوجتي وقالت أريد أن تتفقد |
Gördüğüm bir kabus değildi, mirasımdı. Bizi soktuğum yolun sonuydu. | Open Subtitles | لم يكن كابوسًا، كان إرثي نهاية الطريق الذي بدأنا بِه |
Yolun sonundan sola dönecek gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو بانه سوف ينعطف يساراً في نهاية الطريق |
Söylemeye çalıştığım, Rhulen Kampı hemen yukarıda. | Open Subtitles | ما أقصده أنّ.. معسكر (رولين) في نهاية الطريق |