Size okulda bunu mu öretiyorlar "öyle Sayılır", "Bir bakıma" ? | Open Subtitles | اهذا مايعلمونك في مدرستك؟ نوعا ما, نوعا من؟ |
Fazla uzun sürmedi. Bir bakıma ayrıldık Sayılır. | Open Subtitles | نعم حسنا انها لم تبق طويلا نحن منفصلان نوعا ما |
Sanki bir çeşit bilemiyorum, ateşin birden bacayı sarma durumu gibi birşey. | Open Subtitles | كان نوعا ما يشبه لا أعلم، ذلك عندما النار حقا قد تأججت |
Chris kocamla birlikte bir şirket kurduğumdan bahseder gibi oldu | TED | كريس أشار نوعا ما إلى كوني انشأت شركة مع زوجي. |
- Bir tür haydut olurdu. - Herkes sen değil, özürlü. | Open Subtitles | هذا نوعا ما مثل رجل العصابات من اجل ضيوفك ايها المغفل |
Yalnız başımayken ve öylece yatarken her şey sadece, Bir nevi kayboluyor. | Open Subtitles | عندما أكون وحيداً وإذهب بأقصى سرعة كل شئء ، فقط نوعا ما |
Eğer bu konu sizi biraz temkinli olmaya sevkediyorsa sakin olun. İstatistik öğrenmek sizi çılgın bir komplo teorisyeni yapmaz, sadece şüpheci yapar. | TED | ولو كان هذا يجعلك في الحال حذراً بعض الشيء فلا بأس، فإن هذا لن يجعلك نوعا ما صاحب نظرية مؤامرة مهووس، بل متشكك. |
Gezegen dışına gitmek, benim için hala yeni bir şey. | Open Subtitles | الذهاب لخارج العالم مازال يبدوا جديدا نوعا ما بالنسبة إلي |
Ama aslında buna ihtiyacı yok çünkü yine bir şekilde kendini kaldırmaya çalışıyor. | TED | لكنه لا يحتاج ذلك حقا، لأنه، مجددا، يستطيع أن يرفع نفسه نوعا ما. |
Dünya'ya Yakın Cisimleri bulmak, Bir bakıma kasırgaların izini sürmek gibi. | Open Subtitles | العثور على هذه الاجسام كان قريبا نوعا ما من تعقب الأعاصير |
Üzgünüm. Bu komik değil. Aslında komik Sayılır. | Open Subtitles | أسفة، هذا ليس مضحكا فى الحقيقة أنه مضحك نوعا ما |
Ben de patronun olmama rağmen önce onunla konuşmandan etkilendim Sayılır. | Open Subtitles | حسناً,أنا نوعا ما منبهر بحقيقة أنني رئيسك, و لكنك تكلمت معها أولاً |
- Evet, Sayılır.Gerçek insanların ölü bedenleri | Open Subtitles | حسنا , نوعا ما اعنى أنهم جثث إنهم ناس حقيقيون |
Conrad'ın bilimadamları bu ortakyaşamı bir çeşit süper ilaç yapmak için inceliyorlardı. | Open Subtitles | علماء كونراد كانوا يدرسون هذا المتكافل ليخلقوا نوعا ما من المخدر الخارق |
Sanırım bize bir çeşit sakinleştirici verdiler ama etkisi geçiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنهم أعطونا مهدئاً من نوعا ما ولكن تأثيره يزول |
Konuşmanın sonunda, gazeteci kolay gibi görünen bir soru ortaya atıverir. | TED | و في نهاية الإتصال، طرح الصحفي سؤالا بدا لطيفا نوعا ما. |
Çok mutluydum. Kendimi bir parça rock yıldızı gibi hissediyordum | TED | كنت فعلا سعيدا. كنت أرى نفسي نوعا ما كنجم الروك. |
Şimdi daha iyi anlıyoruz ki düşmanlarımız, gizli bir tür süper kötüler topluluğu. | Open Subtitles | انه الان واضحا ان اعدائنا شكلوا نوعا ما من مجتمع سري للأوغاد الخارقين |
Şimdi bu değil bana söyle Bazı tür bir ziyaret gemi ? | Open Subtitles | الآن أنت تقول لي هذا ليس نوعا ما من سفينه زائره؟ ؟ |
Cehennemin 36 lejyonunun büyük düzeninde o Bir nevi, kibirli bir zengin çocuk. | Open Subtitles | في المخطط الكبير ل36 اساطير الجحيم هو نوعا ما يسمي بالطفل الغني المتكبر |
Ben kendim de biraz utanıyorum ama bu iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | و أنا كذلك أشعر بالخجل نوعا ما لكنه شعور جميل |
Ama merak etme, seni bilgilendireceğiz. Burayı biz yönetiyoruz gibi bir şey. | Open Subtitles | لا تقلق سنطلعك على مجريات الأمور فنحن نوعا ما ندير المكان هنا |
Başka şeylere olan takıntılarıma da bir şekilde ayak uyduruyordu, mesela sihir. | TED | و قد جارى جدى نوعا ما شغفى بأشياء أخري أيضا ..كالسحر مثلا. |
Bundan sonra von Neumann'a geçiyoruz, 1945'te Bir bakıma aynı şeyi yeniden keşfediyor. | TED | ثم نقفز إلى فون نيومن، 1945 حين قام نوعا ما بإعادة اختراع الشيء نفسه بالكامل |
Daha yeni sayılırım, ama fena değil sanırım. | Open Subtitles | انا جديد نوعا ما و لكن أعتقد بأنه امر جيد |
Bu durumda, kaynar su konservesi zaten oldukça asitli şeyleri konserveleme içindir. | TED | في هذه الحالة غلي الاغذية المعلبه نقوم بذلك للاشياء الحامضية نوعا ما. |