"نوعا ما" - Traduction Arabe en Turc

• Sayılır
• bir çeşit
• gibi
• tür
• Bir nevi
• biraz
• bir şey
• bir şekilde
• Bir bakıma
• sayılırım
• oldukça

Size okulda bunu mu öretiyorlar "öyle Sayılır", "Bir bakıma" ?
اهذا مايعلمونك في مدرستك؟ نوعا ما, نوعا من؟

Fazla uzun sürmedi. Bir bakıma ayrıldık Sayılır.
نعم حسنا انها لم تبق طويلا نحن منفصلان نوعا ما

Sanki bir çeşit bilemiyorum, ateşin birden bacayı sarma durumu gibi birşey.
كان نوعا ما يشبه لا أعلم، ذلك عندما النار حقا قد تأججت

Chris kocamla birlikte bir şirket kurduğumdan bahseder gibi oldu
كريس أشار نوعا ما إلى كوني انشأت شركة مع زوجي.

- Bir tür haydut olurdu. - Herkes sen değil, özürlü.
هذا نوعا ما مثل رجل العصابات من اجل ضيوفك ايها المغفل

Yalnız başımayken ve öylece yatarken her şey sadece, Bir nevi kayboluyor.
عندما أكون وحيداً وإذهب بأقصى سرعة كل شئء ، فقط نوعا ما

Eğer bu konu sizi biraz temkinli olmaya sevkediyorsa sakin olun. İstatistik öğrenmek sizi çılgın bir komplo teorisyeni yapmaz, sadece şüpheci yapar.
ولو كان هذا يجعلك في الحال حذراً بعض الشيء فلا بأس، فإن هذا لن يجعلك نوعا ما صاحب نظرية مؤامرة مهووس، بل متشكك.

Gezegen dışına gitmek, benim için hala yeni bir şey.
الذهاب لخارج العالم مازال يبدوا جديدا نوعا ما بالنسبة إلي

Ama aslında buna ihtiyacı yok çünkü yine bir şekilde kendini kaldırmaya çalışıyor.
لكنه لا يحتاج ذلك حقا، لأنه، مجددا، يستطيع أن يرفع نفسه نوعا ما.

Dünya'ya Yakın Cisimleri bulmak, Bir bakıma kasırgaların izini sürmek gibi.
العثور على هذه الاجسام كان قريبا نوعا ما من تعقب الأعاصير

Üzgünüm. Bu komik değil. Aslında komik Sayılır.
أسفة، هذا ليس مضحكا فى الحقيقة أنه مضحك نوعا ما

Ben de patronun olmama rağmen önce onunla konuşmandan etkilendim Sayılır.
حسناً,أنا نوعا ما منبهر بحقيقة أنني رئيسك, و لكنك تكلمت معها أولاً

- Evet, Sayılır.Gerçek insanların ölü bedenleri
حسنا , نوعا ما اعنى أنهم جثث إنهم ناس حقيقيون

Conrad'ın bilimadamları bu ortakyaşamı bir çeşit süper ilaç yapmak için inceliyorlardı.
علماء كونراد كانوا يدرسون هذا المتكافل ليخلقوا نوعا ما من المخدر الخارق

Sanırım bize bir çeşit sakinleştirici verdiler ama etkisi geçiyor.
أعتقد أنهم أعطونا مهدئاً من نوعا ما ولكن تأثيره يزول

Konuşmanın sonunda, gazeteci kolay gibi görünen bir soru ortaya atıverir.
و في نهاية الإتصال، طرح الصحفي سؤالا بدا لطيفا نوعا ما.

Çok mutluydum. Kendimi bir parça rock yıldızı gibi hissediyordum
كنت فعلا سعيدا. كنت أرى نفسي نوعا ما كنجم الروك.

Şimdi daha iyi anlıyoruz ki düşmanlarımız, gizli bir tür süper kötüler topluluğu.
انه الان واضحا ان اعدائنا شكلوا نوعا ما من مجتمع سري للأوغاد الخارقين

Şimdi bu değil bana söyle Bazı tür bir ziyaret gemi ?
الآن أنت تقول لي هذا ليس نوعا ما من سفينه زائره؟ ؟

Cehennemin 36 lejyonunun büyük düzeninde o Bir nevi, kibirli bir zengin çocuk.
في المخطط الكبير ل36 اساطير الجحيم هو نوعا ما يسمي بالطفل الغني المتكبر

Ben kendim de biraz utanıyorum ama bu iyi hissettiriyor.
و أنا كذلك أشعر بالخجل نوعا ما لكنه شعور جميل

Ama merak etme, seni bilgilendireceğiz. Burayı biz yönetiyoruz gibi bir şey.
لا تقلق سنطلعك على مجريات الأمور فنحن نوعا ما ندير المكان هنا

Başka şeylere olan takıntılarıma da bir şekilde ayak uyduruyordu, mesela sihir.
و قد جارى جدى نوعا ما شغفى بأشياء أخري أيضا ..كالسحر مثلا.

Bundan sonra von Neumann'a geçiyoruz, 1945'te Bir bakıma aynı şeyi yeniden keşfediyor.
ثم نقفز إلى فون نيومن، 1945 حين قام نوعا ما بإعادة اختراع الشيء نفسه بالكامل

Daha yeni sayılırım, ama fena değil sanırım.
انا جديد نوعا ما و لكن أعتقد بأنه امر جيد

Bu durumda, kaynar su konservesi zaten oldukça asitli şeyleri konserveleme içindir.
في هذه الحالة غلي الاغذية المعلبه نقوم بذلك للاشياء الحامضية نوعا ما.