Sizin yaratıcınızı bizim türümüz yaptı. Kendinizi bizim biçimimizde yarattınız. | Open Subtitles | كان نوعنا هو من بني صانعك لقد صنعتوا أنفسكم على صورتنا |
Beni kullanmaya çalıştığı gibi senide kullanmaya çalışırsa eğer sadece bizim türümüz tehlikeye girmez. | Open Subtitles | إذن حاول استخدامك مثلما فعل معي فلن يكون نوعنا فقط الذي في خطر. |
Biz burada türümüzü kurtarmaya çalışıyoruz sizse hepsini tehlikeye atıyorsunuz. | Open Subtitles | إننا نحاول أن ننقذ نوعنا وأنتما تحاولان المخاطرة بكل شيء |
Ve DNA'larındaki çok küçük farklar, türümüzü, dünyayı kolonileştirmeye götüren eski göçler hakkında ipuçları sağlar. | Open Subtitles | والاختلافات الطفيفة في حمضهم النووي أعطى أدلة عن الهجرة القديمة التي أدت لإستعمار نوعنا العالم |
Şehirde beyaz adamın teki elime tutuşturdu ve bizden olanlara göstermemi söyledi. | Open Subtitles | رجل أبيض في المدينة جعلني آخذ هذا وأخبرني لأريها للجميع من نوعنا |
Lisan biraz da bizim türümüze özel zaten. | TED | اللغة نوعًا ما مقتصرةٌ على نوعنا البشري في كل حال. |
Dünyanın en karanlık köşesinde duruyoruz, ...ve kendi türümüzden korkuyoruz. | Open Subtitles | في أحلك ركن من هذه الأرض، ونحن نخاف من نوعنا. |
türümüz tarafından gönderilen ilk yıldızlararası mesajdı ve ürpertici bir çan sesiydi. | Open Subtitles | تلك كانت أول رسالة بين النجوم قد أرسلت من قِبل نوعنا من قبل قرع جرس مخيف |
Eğer ki türümüz hayatta kalacaksa, bu barış içinde olmalı. | Open Subtitles | إن كان يجب أن ينجو نوعنا فيجب أن ينجو في سلام |
Tabii bizim türümüz öldürülebilseydi. Bu bizim en has özelliğimiz. | Open Subtitles | إن كان بمقدور نوعنا أن يقتل إنه أكثر شيء مهذب بنا |
türümüz BKO hakkında kâbus gördüğünde genelde onu görür. | Open Subtitles | عندما بدأت الكوابيس تراود نوعنا عن المنظمة، كانت عادة عنه. |
türümüz BKO hakkında kâbus gördüğünde genelde onu görür. | Open Subtitles | عندما بدأت الكوابيس تراود نوعنا عن المنظمة، كانت عادة عنه. |
Sonunda kendi türümüzü satıyormuş gibi hissetmeden işimizi yapabiliyoruz. | Open Subtitles | نستطيع أخيراً أن نقوم بعملنا براحة دون بيع نوعنا. |
Artık bizim türümüzü avlayamayacaklar, yakamayacaklar, uzaklaştıramayacaklar. | Open Subtitles | لن يكون نوعنا بعد الآن مطارداً مهمشاً , حرقه |
O bizim türümüzü öldürüyor. Oynamasına izin vermeyin. | Open Subtitles | إنه يقتل نوعنا , لا تدعه يشترك |
Yıllarca mücadele ettim türümüzü kalıtsal zaaflardan kurtarmak için. | Open Subtitles | لسنوات قد كافحت فيها لتخليص نوعنا من أيّ عيوب وراثيّة . |
Filonun hayatını, türümüzü riske atalım mı, yoksa onları terk mi edelim? | Open Subtitles | ... ونُخاطر بحياة أفراد أسطولنا حتى نوعنا .. |
Bu cılız iki ayaklıya bizden biri gibi davranıp aşık bir tay gibi etrafında hoplayıp zıplıyordu. | Open Subtitles | لقدعاملت الهزيل ذو القدمين كواحد من نوعنا تتمخطر فرحًا حوله |
Ama bizden birini savunmazsak hayatta kalmanın ne anlamı kalır? | Open Subtitles | ولكن إن لم نقف من أجل نوعنا هذا، فما فائدة النجاة؟ |
Onu korkutmak istemezsin, bizim türümüze alışık değil. | Open Subtitles | . لا تريد أن تخيفه ، إنه ليس معتاد على نوعنا |
Biri insan diğeri bizim türümüzden olan iki çalışanımıza saldırdı. | Open Subtitles | لقد اعتدى على اثنين من الموظفين واحد بشري والآخر من نوعنا. |
Neslimiz tükenmek üzere. | Open Subtitles | الحقيقة ذاتها وحشية نوعنا على وشك الإنقراض |
O kadar önemli bir kavram ki türümüzün yaşamı ve sürmesini ona borçluyuz. | TED | إنها ظاهرة مهمة جداً بحيث أن نجاة و تقدم نوعنا كبشر يعتمد عليها، |