New York oyun yazarları herkesle yatar değil mi? - Evet. | Open Subtitles | كاتب نيو يورك المسرحي , ينام في أي مكان ,أليس كذلك؟ |
- New York'ta yarışacaklar. - Sam takıma mı katıldı? | Open Subtitles | و سوف يتنافسون فى نيو يورك هل ألتحق سام بفريق؟ |
New Jersey'in New York'tan daha iyi olduğunu gerçekten düşünüyor olamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تعتقدي فعلا ان نيوجيرزي افضل من نيو يورك |
Çalışma yaptım.Ama Çinli bir NY Times gazetecisi vardı | Open Subtitles | لدي واحد من أجلك. إنه من الصحفيين الصينين في نيو يورك. |
Ayrıldık..yani San Diego'da okuyacakmış ben de Newyork da Ve ayrılalım dedi | Open Subtitles | لقد انفصلنا, هو سيذهب للجامعة في سان دييغو بينما انا سأذهب إلى جامعة نيو يورك |
2007'de, New Yorklu bir simsar, simsarları eğlendirmek için fahişe bulması gerektiğinden şirketi aleyhine bir dava açtı. | Open Subtitles | سمسار من نيو يورك رفع قضية ضد مؤسسته يزعم فيها أنه طلب منه استئجار عاهرات لتسلية العملاء |
Ne Atlanta'da, ne DC'de, ne de New York'ta ona göre iş var. | Open Subtitles | لاتوجد لديهم وظائف من أجلها, في العاصمة, أو نيو يورك , أو أتلانتا, |
- Adam! Hadi partiye New York usulü akalım, kardo! | Open Subtitles | لندع سيارة اجرة نيو يورك تقلنا الى الحفلة يا صديقي |
Sadece beş yıldır sahip olduğu New York'taki dairesini altı rakamlı bir karla satmak için daha yeni anlaşmıştı. | TED | قام للتو بالتوقيع على عقد بيع شقته في نيو يورك بربح يقدر بستة خانات, وكان قد امتلكها لخمسة سنين فقط. |
Bu bulgular karar destek sistemleri ile birleştirilebilir. Örneğin New York'taki bir cerrah Amsterdam'daki bir cerraha yardım edebilir. | TED | ويمكن دمج هذا مع أنظمة لأخذ القرارات. يمكن لجراح في نيو يورك أن يساعد جراحا في أمستردام، مثلا. |
Mesela, New York' ta yahudi nüfusuna ... ... yapılan çalışmalar vardı. | TED | على سبيل المثال,هُناك دراسة تم عملها حول تعداد اليهود الاشكنازي في مدينة نيو يورك. |
İşte bir takım araştırmacı tarafından The New York Times gazetesinde serbest kürsü sayfasında yayınanan araştırma. | TED | هنا دراسة قام بعض الباحثون بنشرها كمقال في صحيفة نيو يورك تايمز |
The New York Times bu binaya mucize demişti. | TED | اعتبرت نيو يورك تايمز هذا المبنى كمعجزة. |
Onun yerine yardım istedi ve New York'ta Jokey Kulübü dizayn etmiş birini buldu. | TED | لكن بدلاً عن ذلك، طَلَبَ المساعدة و وجد الشخص الذي صمم الجوكي كلوب في نيو يورك. |
Ben de, New York'taki ilk gecelerimde adeta ölmek istedim. | TED | وفي الليالي الاولى تمنيت نوعاً ما الموت في مدينة نيو يورك |
Ötekiler zar zor bastırabildikleri bir enerjiye sahiptirler, tıpkı New York ya da Hong Kong gibi. | TED | وبعض المدن تبث طاقة بالكاد يمكنها السيطرة عليها، مثل مدينة نيو يورك أو مدينة هونج كونج. |
Eğer iyi bir gazete okuyacaksam bu New York Times olur. | TED | لو أنني سأقرأ جريدة جيدة، ستكون نيو يورك تايمز. |
New York'taki bir inşaat alanı: kırmızının böylesine duygusal bir gücünün olması neredeyse köpek yavrularının tatlılığıyla eş değerdedir. | TED | أو حقل إنشاءات في نيو يورك إن القوة الإحساسية للون الأحمر هي تقريباً مساوية للطافة الجراء وماشابه ذلك |
Çünkü NY'de olsalarda boktan bişey getiriyor olacaklardı. 865 00:40:04,343 -- 00:40:06,378 - Lisa, Ben-- | Open Subtitles | لإنهم سيواجهون الكثير من الغاضبين إن كانوا متواجدين في مدينة نيو يورك. |
eminim Newyork'ta olmayı isterdin. | Open Subtitles | كان على الخيار بينها وبين عمى. أراهن إنك لديك الرغبه فى الذهاب إلى "نيو يورك" الآن ,أليس كذلك؟ |