Manastır eğitimi aldım çünkü annemin ailesi oldukça yüklü bir bağış yapmıştı oraya ama bir gün Baş Rahibe annemin öldüğünü ve ayrılmamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | بسبب أموال عائله أمى لكن فى يوم من الأيام ، الكاهنه أخبرتنا أن أمنا قد ماتت و أنه يجب علينا أن نُغادر |
Evet, yarın ayrılmamız gerek. | Open Subtitles | ـ أجل، يجب علينا أن نُغادر غداً |
Dokuz ay önce tüm bunlar başladığında ayrılmamız için bana yalvarmıştı. | Open Subtitles | عندما اندلع كل هذا في الشارع قبل 9 أشهر, قد... توسّلت إليَّ أن نُغادر |
Bu işi halletmeden gitmiyoruz merak etme. | Open Subtitles | سأذهب لجلب المزيد من السكر، لا تقلقي، لن نُغادر حتى نكتشف حل لهذا، حسنًا؟ |
Buraya bir iş yapmaya geldik O işi bitirmeden buradan gitmiyoruz. | Open Subtitles | جئنا إلى هُنا للقيام بعمل، ولن نُغادر حتى ننتهي منه. |
Her şey ayarlandı. Yarından sonra yola çıkıyoruz. | Open Subtitles | تمّ إنهاء جميع الترتيبات سوف نُغادر بعد يوم الغد |
Söylemeyi unuttum çocuklar. Yarın sabah gitmemiz lazım. | Open Subtitles | لقد نسيت أن أخبركم , يارفاق . يجب أن نُغادر في الصباح |
Şimdi kendinizi hazırlayın çünkü pilotumuzu almadan bu ülkeyi terk etmiyoruz. | Open Subtitles | الآن، استعدّوا لما هُو آتٍ... لأننا لنْ نُغادر هذه البلاد بدون طيّارنا. |
Bugün ayrılmamız gerekebilir. | Open Subtitles | ربّما ينبغي أن نُغادر اليوم |
Sensiz gitmiyoruz. Evet, gidiyorsun. | Open Subtitles | نحن لن نُغادر بدونكِ- نعم، ستُغادرون- |
- Hayır, Lord Hazretleri yüzünden. Ayrıca gitmiyoruz. | Open Subtitles | -لا، إنهُ بسببِ سيادتهِ، ونحن لن نُغادر |
Sen bize neler olduğunu anlatmadan gitmiyoruz. | Open Subtitles | لن نُغادر حتى تُخبرنا ما حدث. |
Sensiz gitmiyoruz! | Open Subtitles | إننّا لن نُغادر بدونك. |
Artık yola çıkıyoruz. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك ، دعنا نُغادر إلى البحرِ |
Hemen gitmemiz gerektiğini söylesem gelir miydin? | Open Subtitles | لو أنّي أخبرتك أننا علينا أن نُغادر الآن هل ستتبعني ؟ |
Hayır. Burayı terk etmiyoruz. | Open Subtitles | كلا، كلا، لن نُغادر الموقع |