Bu insanlar bize kol kanat geren kişiler, bu nedenle de ayrıca güzel. | Open Subtitles | هؤلاء الناسِ أيضاً الناسَ الذي يُؤيّدُوننا أيضاً , لذا هو كَانَ لطيفَ جداً. |
Bu insanlar medeniyetten tamamen kopuktu. | Open Subtitles | هؤلاء الناسِ كَانوا بالكامل معَزولين عن الحضارةِ. |
Eğr Bu insanlar sadece daha iyi işlerle ve daha yüksek yaşam standartlarıyla ilgileniyorsa, onları atmak daha iyidir. | Open Subtitles | إذا كان هؤلاء الناسِ يهتمّونَ بالحصول على عمل افضل و مستوى معيشة أعلى، فمن الجيد التخلص منهم. |
bu insanların hepsinin geleceği bu birlikteliğe bağlıydı. Bu durumda... | Open Subtitles | كُلّ أسهم مستقبل هؤلاء الناسِ كَان يعتمد على هذا التحالفِ. |
Ya bu, Bu insanları korumak için yapılan ümitsiz bir girişim ise? | Open Subtitles | ماذا لو أنّ هذا كَانتَ محاولة مستميتة لإبْقاء على هؤلاء الناسِ ؟ |
Lütfen bu insanlara Afsunlu Mağara'da bir masa verelim. | Open Subtitles | رجاءً أجلسْ هؤلاء الناسِ في الكهفِ المَسْحُورِ. |
Bu insanlar sadece sen dişçideyken öldü. | Open Subtitles | هؤلاء الناسِ كان موعد موتهم عند ذَهابك إلى طبيبِ الأسنان. |
Bu insanlar sizden korkmazsa, saygı duymazlar. | Open Subtitles | سيدى ,هؤلاء الناسِ لَنْ يَحترمونُك إذا لم يَخَافونَك. |
Bu ülkede bir reform hareketi var. Bu insanlar devrimci. | Open Subtitles | هذه حركة إصلاح زراعي هؤلاء الناسِ ثوريين |
Bu insanlar mutfakta yemek hariç her şeyi yapıyormuş. | Open Subtitles | هؤلاء الناسِ كَانوا عَمَل كُلّ شيءِ في هذا المطبخِ لكن الطباخَ. |
Eğer bu sistemleri bir güç kaynağına bağlamazsak, Bu insanlar ölecek. | Open Subtitles | إذا لم نصل هذه الأنظمه بمصدر كهربائي، هؤلاء الناسِ سَيَمُوتونَ |
Bu insanlar halkımızı başka bir gezegene nakledebilecek bir aygıta sahipler. | Open Subtitles | هؤلاء الناسِ يَمتلكونَ جهاز قادر على نقل كل قومنا الى عالم اخر |
Kaptan Jack, Bu insanlar sana bazı sorular sormak istiyor. | Open Subtitles | النّقيب جاك، هؤلاء الناسِ أردْ سُؤالك بَعْض الأسئلةِ. |
bu insanların hepsinin geleceği bu birlikteliğe bağlıydı. Bu durumda... | Open Subtitles | كُلّ أسهم مستقبل هؤلاء الناسِ كَان يعتمد على هذا التحالفِ. |
Evlat edinme konusunda ciddiysek, bu insanların bizden hoşlanması lazım. | Open Subtitles | إذا نُصبحُ جدّيينَ حول تَبنّي، نحن سَنَحتاجُ هؤلاء الناسِ لحُبّنا. |
Bu insanları sömürmene izin veremem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ تَرْك أنت تَستمرُّ إِسْتِغْلال هؤلاء الناسِ. |
Ya saldırganınız Bu insanları yapabileceği tek şekilde canlı tutmaya çalışıyorduysa? | Open Subtitles | ماذا لو أنّ المهاجم كَانَ يُحاولُ إبْقاء هؤلاء الناسِ على قيد الحياة بالطريقِ الوحيدِ التى يستطيع فعلها ؟ |
bu insanlara karşı herzaman ayakta durman gerekir. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ تَبْقى على رؤوس هؤلاء الناسِ بشكل ثابت |
Muhtemelen neden bu insanlara yardım ediyorum diye merak ediyorsunuzdur. | Open Subtitles | أنت تَتسائلُ من المحتمل الذي أُساعدُ هؤلاء الناسِ. |
Şu insanlara bakın, son yılların en kalabalık Hac mevsimi. | Open Subtitles | إنظرْ إلى كُلّ هؤلاء الناسِ. إنه موسم الحج الأكثر نجاحا في كل السنوات. |
Bu adamlar seni hiç düşünmeden öldürürler. | Open Subtitles | هؤلاء الناسِ سَيَقْتلونك و بدون تَفْكير. |
O insanların burada olmaya en az senin kadar hakları var. | Open Subtitles | هؤلاء الناسِ تَواً نفس قدر الحقّ الّذي سَيَكُونُ هنا بينما أنت تَعمَلُ. |
O zaman yerimi bu insanlardan birine vermek istiyorum. | Open Subtitles | ثمّ أنا يَتبرّعُ مكانَي إلى أحد هؤلاء الناسِ. |
Yani, biz bu insanlarla çalışıyoruz. | Open Subtitles | أَعْني، نحن نَعْملُ مَع هؤلاء الناسِ. البعض مِنْهم |