ويكيبيديا

    "هاكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • İşte
        
    • Al
        
    • Buyur
        
    • Buyrun
        
    içeri girme... wow anneciğim, ne oyunculuk işte demir hindistan cevizi,senin için. Open Subtitles .. لا تدخل آداء رائع يا أمّي هاكِ جوزة هند حديدية لكِ
    İşte bir erkeği elde etmenin sırrı: Onu görmezden gel. Open Subtitles .. هاكِ سرّ إيقاع شاب في شباككِ عليكِ أن تتجاهليه
    İşte bir rastlantı daha büyük ikramiyeyi sen alıyorsun ve ben hava alıyorum. Open Subtitles .. حسناً، هاكِ مصادفة أخرى ،أنتِ حصلتِ على شيك العلاوة الكبير بعكسي أنا
    10 dakikalığına müdürün ofisini istiyorum. Al 50 papel. Open Subtitles عزيزتي تعالي هنا، أحتاج إلى مكتب المدير خمس أو عشر دقائق هاكِ خمسين دولاراً، كم أنتِ آسفة الآن؟
    Derste "pasta mı ekmek mi daha iyi" diye sorulunca "ikisi de harika" diye cevap vererek "diplomanı Al" diyecekler sanırdım. Open Subtitles خلتُ أنّ الصّف سيكون، ''أيُّهما الأفضل، ''الكعك أم الخبز؟ كِلاهما رائعان، يالحماقتك''، ''هاكِ درجتك
    İyi işte, Al sana cevap. Haberlerde duydu sonra da kafasında canlandırdı. - El kitabındaki gibi. Open Subtitles حسناً، هاكِ جوابك، سمع بها في الأخبار و ألّف قصّته الخياليّة
    Buyur, peçete. Open Subtitles هاكِ منديل ورقي ، اسمعيني ، لا أعرف إن ماكانهذاسيهونعليكِ..
    Ama benim işimi benden daha iyi yapabileceğine inanıyorsan, işte sınavın. Open Subtitles ولكن إن ظننتِ أن بمقدوركِ أداء عملي أفضل مني هاكِ الاختبار
    İşte bugünkü programın. İlk müsterin 1 no'lu odada. Open Subtitles هاكِ الجدول الخاص بكي لهذا اليوم زبونك الأول ينتظركي في الغرفة 1
    İşte en iyi tahminim. Open Subtitles هاكِ تخميني ، في المرّة القادمة عندمايُعيداليومنفسه..
    İşte anlaşma. İnanın ya da inanmayın, hayatımı kurtaran ilk kişi değilsiniz. Open Subtitles هاكِ ما بالأمر ، صدّقي أو لا تُصدّقي أنتِ لم تكوني أوّل شخص يُنقذ حياتي
    Sana bir görüşme ayarladım. İşte olacağın kişi. Open Subtitles قمتُ بتحديد موعد لكِ، هاكِ شخصيّتكِ البديلة
    Neyse, işte paran. Open Subtitles على أيّ حال، هاكِ أموالك، 125 ألف دولار، صحيح؟
    İşte ayının ayağındaki diken burada paraneoplastik sendrom. Open Subtitles هاكِ الشوكة التي ببراثن النمر متلازمة الأباعد الورميّة
    Al. Tereyağlı nugget'ı "seversin" sen. Open Subtitles هاكِ ، تحبين قطع الدجاج المهروسة بالزبدة
    Al, sana yeni pantolonlar almak için durdum. Open Subtitles هاكِ ، لقد توقفت لاشتري لكِ سروالاً جديداً
    İşte, benim çilekli jölemi Al. Meyve beyine iyi gelir. Open Subtitles هاكِ, خذي جيلي الفراوله الفاكهه غذاء للدماغ
    Al. Başın için bezelye, kas ağrıların için aspirin karnın için ballı limonata. Open Subtitles هاكِ, بازلاء لأجلِ رأسكِ، وآسبرن لعضلاتِكِ،
    Tatlım, Al. Sodanı iç ve sus. Open Subtitles عزيزتي، هاكِ إشربي مياهك الغازية و أصمتي
    Al, sana yemekten biraz erik getirdim. Open Subtitles هاكِ , لقد احضرت لكِ بعض الخوخ من العشاء
    Buyur, makyaj malzemeleri. Open Subtitles هاكِ حقيبة التبرُّج
    - Buyrun, yol için. - Teşekkürler, madam. Open Subtitles هاكِ , هذا الطعام للطريق شكراً لكِ يا سيدتى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد