ويكيبيديا

    "هاه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • değil mi
        
    • Huh
        
    • demek
        
    • öyle mi
        
    •   
    •   
    • Efendim
        
    • Hah
        
    • yani
        
    • he
        
    • - Ne
        
    • ne dersin
        
    • ha
        
    Aşk listede oldukça düşük sanırım, o zaman, değil mi? Open Subtitles أظن أن الحب منخفض في القائمة بذالك ، هاه ؟
    - yani burası her şeyin olduğu yer değil mi? Open Subtitles اذن هنا المكان الذي كان محور الاحداث كلها هاه ؟
    Sanırım testleri değiştirme planım düşündüğüm gibi gitmedi Huh, Fred? Open Subtitles اعتقد ان تبديل الإختبارات لهم لم يؤدي كثيرا كما خططت اليه ، هاه ، فريد ؟
    Bir hafta önce antrenman fikirlerin tükendi demek. Open Subtitles أنت لا تنفذ أفكار جديدة فى التدريب منذ أسبوع ، هاه ؟
    - Ve sen de harekete geçip onun gibi savaşmak istiyorsun, öyle mi? Open Subtitles وأنت تود أن تعتبر ذلك خسارة وتقاتل كما قاتل ، هاه ؟
    Evet, bu doğru. Şaka yaptığımı düşünüyordun? Open Subtitles نعم هذا صحيحي ماذاـ اتعتقد اني امزح هاه ؟
    14 yaşında biri için pek eğlenceli sayılmaz, değil mi? Open Subtitles ليست بالضبط فكرة فتاة مراهقة عن الأوقات السعيدة هاه ؟
    Sadece benden daha iyi olduğunuzu düşünmüştünüz, değil mi Bay Zengin? Open Subtitles انتم فكرتم انكم افضل مني هاه , ايها الرجل الغني ؟
    Evet, o konuda yardıma hiç ihtiyacı yok, değil mi? Max, lütfen. Open Subtitles نعممم , انها لا تحتاج لأي مساعدة في هذا القسم هاه ؟
    Güneyli çiftçileri benden iyi tanıdığını sanıyorsun, değil mi? Open Subtitles تعتقد انك تعرف هؤلاء المزارعين المتخلفين اكثر مني، هاه ؟
    Sanırım ikimizin de zengin olmaması şans, değil mi? Open Subtitles أعتقد أنه حظ جيد لا أحد منا هو غني ، هاه ؟
    Errol Flynn gibi, değil mi? Open Subtitles كنت قلقا عنك . تماما مثل ايرول فلين ، هاه ؟
    Dün gece, Huh? Çok farklıydı değil mi? Open Subtitles البارحه هاه , هل كان ذلك رائعا أم هل كان ذلك رائعا ؟
    Huh. ben gastrik geriye akış ameliyatı yapıyorum. Open Subtitles هاه. إذن أنا سأقوم بالمريء والفتق المعوي
    Muhtemelen, kızlarla olan randevularını kurtulmakla meşkuldür, Huh! Open Subtitles من الأرجح انه مشغول جدا بالتحدث عن كل البنات الاتي يواعدهن, هاه
    Pek akıllıca değil, kitap kurdu. demek sen gözetmensin? Open Subtitles ليس مشرقا جدا ، يا رجل الكتاب إذا أنت مراقب ، هاه ؟
    Egzersiz salonunda mesai sonrası heyecanı, demek. Open Subtitles وبعدها ساعات من ممارسة الحب في غرفة التدريب .هاه
    Kanpaktı, benden daha güvenilir oldu öyle mi? Open Subtitles لذلك قام بلودباك بنداء المقاتلين الآن, هاه ؟
    Sürat , hap var, ahbap? Open Subtitles هاه وشوو؟ ؟ هاه ايه لا ما عندي لج لج يبن الحلا
    -hı, arka bahçede gömülü cesetler var. Open Subtitles - هاه. هناك هيئات مدفونة في الفناء الخلفي.
    - Beyaz saçlarım seni biraz şaşırttı galiba. - Evet, Efendim. Open Subtitles - خدعك شعري الأبيض نوعا ما هاه ؟
    dedi. "Hah! Bir oran -- bunun kadar kesin olamazdı." TED فقلت: "هاه! نسبة -- لم يكن لذلك أن يحدث بالضبط!"
    İngiliz İstihbaratından, he? Evet. Open Subtitles من الاستخبارات البريطانية هاه ؟
    - Ne demişti, deniz kestanesi mi? Open Subtitles حسنا، الجميع ، ماذا سوف يقول ، هاه ؟ قنافذ البحر و قنافذ الشارع؟
    Bu olaylara bir son vermeye ne dersin? Open Subtitles ماذا تقول ان نكتب نهاية لهولاء الناس ، هاه ؟
    Görünüşe göre burada bazı ders dışı faaliyetler olup bitiyormuş, ha? Open Subtitles يبدوا أنه جرى بعض النشاط الغير روتيني في الخلفية هاه ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد