Otizmi düşündüklerinde insanların aklına gelen ilk şey bu. | TED | هذا أول شيء يفكر به الناس عندما يفكرون بالتوحد. |
Burayı elinizden aldıklarında yapacakları ilk şey bu olacak, kızım. | Open Subtitles | هذا أول شيء سيفعلونه. حالما يأخذون المكان من تحت أيديكم يا فتاة، |
- Akla gelen ilk şey, bu kadar. | Open Subtitles | ترى، هذا أول شيء اتى الى ذهني، هذا كل شيء |
Bana dediğin ilk şey bu mu? Bize bir içki ısmarla mı? | Open Subtitles | هذا أول شيء تقوليه لي اشتر لنا الشراب؟ |
Tuvaletten çıktığımda sana söylediğim ilk şey buydu. | Open Subtitles | هذا أول شيء قلته لك عندما خرجت من الحمام |
Bana söylemeye çalıştıkları ilk şey bu. | Open Subtitles | كان هذا أول شيء حاولوا إخباري به |
Öğrenmemiz gereken ilk şey bu. | Open Subtitles | هذا أول شيء يجب علينا اكتشافه. |
İlk şey bu. İkinci şey ise | TED | و هذا أول شيء. |
Yapacağımız ilk şey bu. O yaralanmış. | Open Subtitles | هذا أول شيء سنفعله لقد جُرحَت |
Cutler'ın söylediği ilk şey bu oldu. | Open Subtitles | هذا أول شيء قاله (كاتلر). |
Aslında senden hoşlandığım ilk şey buydu. Komikmiş. | Open Subtitles | في الحقيقة هذا أول شيء أعجبني فيك |