Bu koridordan geçecek ve bu kapıyı kullanarak binadan çıkacak. | Open Subtitles | سيتبع هذا الطريق ويخرج من هذا المبنى بواسطة هذا الباب |
Bu kapı gemi mürettebatından birinin suiistimali sonucu açık kalmıştı. | Open Subtitles | هذا الباب ترك مفتوحا بسبب اهمال.. احد افراد طاقم جلاستيكا |
Hadi büyükbaba. Aç şu kapıyı. Bize zahmet verme. | Open Subtitles | هذا سيوفر الكثير من المتاعب لو فتحت هذا الباب سأفجر المكان كله |
McLeod, o kapıdan önce çıkmak ister misin, bizim önümüzde. | Open Subtitles | ماكلويد هل لك ان تخرج اولا من هذا الباب ؟ |
bu kapıdan içeri girdiğin anda, belalar dünyasına girmiş oluyorsun. | Open Subtitles | إن دخلت من هذا الباب فستدخل إلى عالم ملىء بالمتاعب |
bu kapının diğer ucunda Suriye, İran ve Çin'in liderleri oturuyor. | Open Subtitles | على الجانب الآخر من هذا الباب يجلس قادة سوريا والصين وإيران |
şu kapıdan çık, sola dön, sonuna kadar git, tekrar sola ve oradasın. | Open Subtitles | اخرج من هذا الباب واسلك يساراً، واكمل الممر لأخره واسلك يساراً ثانية، وستجده |
o kapıyı açtın, rüzgar şamdanları söndürdü, deniz yosunu yüzüne dokundu, çığlık attın. | Open Subtitles | لقد فتحت هذا الباب و أطفأت الرياح شمعاتك و لمس عشب البحر وجهك |
Dinle, eğer bu kapıyı açarsan, sana dünyadaki bütün paraları vereceğim. | Open Subtitles | حسناَ اسمعي لو فتحت لي هذا الباب سأعطيك كل مال العالم |
bu kapıyı daha önce fark etmemiştim. Acaba nereye çıkıyor? | Open Subtitles | لم ألحظ هذا الباب من قبل أتسأل إلى أين يؤدي |
bu kapıyı patlatmak için büyü kullanacağım, geri çekilsen iyi olur. | Open Subtitles | انا سأستخدم السحر لادمر هذا الباب , من الافضل لك الرجوع |
Hadi Simon. Bu kapı ümtsiz Quintín. Arka tarafa dolan. | Open Subtitles | سايمون هيا كوينتن هذا الباب ميئوس منه اذهب من الخلف |
Tut. Bence Bu kapı çok sağlam, senin için bile. | Open Subtitles | انتظر اعتقد ان هذا الباب سميك للغاية حتى بالنسبة لك |
Bu kapı 55 yıldır o odadan çıkmamış olan bir kadının yüzüne açıldığında, çılgın bir kadın görmediniz. | TED | وعندما تم فتح هذا الباب في وجه إمرأة لم تخرج من تلك الغرفة منذ 55 سنة فإنك لم تشاهد إمرأة مجنونة |
Açsana şu kapıyı be! Geç kaldım. | Open Subtitles | يا رجل إفتح هذا الباب الملعون إفتح الباب لقد تأخرت |
Size çabucak ulaşabilmemiz halinde şu kapıyı kilitli tutmamanızı istemiyorum. | Open Subtitles | يجب ان تبقى هذا الباب مفتوحاً في حالة أن إحتاجنا أن نصل بسرعة |
- Dediğim şu ki belki de o kapıdan geçmem. | Open Subtitles | ما أقوله هو, ربما فقط لا أعبر من هذا الباب |
o kapıdan çıkmak en son kafaya takacağın şey olmalı. | Open Subtitles | إذا خرجت من هذا الباب سيكون ذلك السهم أقل مخاوفك |
Bana şans dile. bu kapıdan çıkarken şansa ihtiyacım var. | Open Subtitles | تمنّي لي بالحظ ، أريد الحظ لأخرُج من هذا الباب |
Paul ve kardeşim düzelip benimle beraber bu kapıdan çıkana kadar bıçağı kaldırmayacağım. | Open Subtitles | ليس قبل ان يعالج اخى و يخرج من هذا الباب سيرا على الاقدام |
bu kapının arkasında sonsuz hiçlikten başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيءٍ خلف هذا الباب عدى العدم اللا نهائي |
bu kapının ardında onu hayata döndürmek için çalışan bir kadın var. | Open Subtitles | في الجانب الاخر من هذا الباب امرأة تعمل لأعادة التسماني إلى الحياة |
şu kapıdan çık, sola dön, sonuna kadar git, tekrar sola ve oradasın. | Open Subtitles | اخرج من هذا الباب واسلك يساراً، واكمل الممر لأخره واسلك يساراً ثانية، وستجده |
o kapıyı ona uzun zaman önce kapattık. Artık yalnız. | Open Subtitles | لقد أغلقنا هذا الباب أمامه من زمن بعيد إنه وحده |
Ben şu kapının arkasında olacağım. Beğenmezseniz bir ses etmeniz yeterli. | Open Subtitles | سأكون خلف هذا الباب يمكنك أن تخبرني لو لم يعجبك الأمر |
Sadece çember cisimler o dikdörtgen cisimler O kapı aralığından geçebilir. | Open Subtitles | فقط الدوائر يمكنها أن تتسع من هذا الباب ذو الشكل المستطيلي |
Bir yıl önce, bir sorunun olduğunda, benimle paylaşmadan O kapının önünden geçip gider miydin? | Open Subtitles | منذ عام كنتِ تمشين عبر هذا الباب وبدون أن تأتي وتتحدثي معي عن أحوالك |