Dünyanın bu tarafındaki en iyi arkadaşım. | Open Subtitles | انه افضل صديق لدى فى هذا الجزء من العالم |
Dünyanın bu tarafındaki biz Hristiyanlar sadece tek bir "izm" için siperlere gitmeye hazırız- | Open Subtitles | نحن مسيحيو هذا الجزء من العالم مستعدين لتخطي الحواجز .لكنلأجل"مذهب"واحد. |
Yani, imdat çağrıları Dünyanın bu kısmında bazen güzel bir fikir değildir. | Open Subtitles | نداءات الاستغاثة في هذا الجزء من العالم أحيانا ليست فكرة جيده حسناً مالذي تخشاه ؟ |
Dünyanın bu kısmında çok fazla vakit geçirdik.. | Open Subtitles | لقد قضينا الكثير من الوقت في هذا الجزء من العالم |
Bilirsiniz, doğum yapmak, dünyanın bu tarafında, harika bir olay. | TED | تعلمون، ولادة طفل في هذا الجزء من العالم هو حدث مذهل. |
Hydra'nın çöküşünden sonra birçok bilim adamı, dünyanın bu tarafında saklanmak için Nazi arkadaşlarını takip etti. | Open Subtitles | بعد إنهيار منظمة "هايدرا"، العديد من العلماء ساروا على نهج أصدقائهم النازيين وقاموا بالإختباء في هذا الجزء من العالم |
Dünyanın bu kısmında olan garip olaylarla ilgilenmekle ailem sorumluydu. | Open Subtitles | لقد كان عبء عائلتنا في مشاهدة الحوادث غريبة في هذا الجزء من العالم |
Ve Dünyanın bu kısmında apartmanlar ile ilgili geleneksel şey bir kuleniz vardır, kenarlara birkaç ağaç sıkıştırabilirsiniz, ve park edilmiş arabaları görüyorusunuz. | TED | والشيء التقليدي مع المباني السكنية في هذا الجزء من العالم لديك البرج الخاص بك، وتحشر عدد محدود من الاشجار حول الحافة، وتشاهد سيارات متوقفة. |
Ve bu Dünyanın bu kısmında bulunmayan bir yılana ait bir zehirmiş. | Open Subtitles | سم الأفعي ليس موجوداً في هذا الجزء من العالم -المامبا السوداء |
Dünyanın bu tarafında bu hiç duyulmamış. | Open Subtitles | هذا غير مسموع في هذا الجزء من العالم. |