- o kadar güçlüyse beni bir kilometre öteden fark edebilir. | Open Subtitles | لو لديها هذا الكم من القوى فستشعر بمجيئي من مقربة ميل |
Hiçbir cadı o kadar gücü alıp da sağ çıkamaz. Onu öldürecektir. | Open Subtitles | لا يسع ساحرة التواصل مع هذا الكم من القوى، هذا التواصل سيقتلها |
Tek bir etkinlikte o kadar para toplayabileceğimi tahmin edemezdim. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً بأننا سنجمع كل هذا الكم من النقود |
Buna hakkın yok özellikle de şimdi saklayacak o kadar çok sırrın varken. | Open Subtitles | لا فائدة منك عندما تموتين, خصوصا و أنت تعرفين كل هذا الكم من الأسرار. |
bu kadar çok kadınla bu kadar az adam manastır dışında hiç görmemiştim. | Open Subtitles | ولم أر هذا الكم من النساء مقابل قلة من الرجال خارج دير راهبات |
o kadar zengin birinin sorunlu olmasına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق ان شخص لديه هذا الكم من المال لديه مشاكل |
o kadar pahalıysa aslında parayı markaya harcamış olursun baba. Gitmem gerek. | Open Subtitles | في الحقيقه يا أبي عندما تدفع هذا الكم من المال فأنت حقا تدفعه ثمن إسم المصمم |
Polislerin o kadar gerçekle baş edebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن الشرطة يمكنها التعامل مع هذا الكم من الحقائق |
Üzgünüm. Ayakkabılara o kadar para vermem çılgınlık. | Open Subtitles | أنا آسفه, ولكني اظن بأنه من الجنوني ان تنفقي هذا الكم على الأحذية |
Birikimi o kadar fazla, öyle mi? | Open Subtitles | تبلغ مدخراته تقريباً هذا الكم, اليس كذلك؟ |
Hem o kadar parayı bulabileceğimi nereden çıkardın? | Open Subtitles | ما الذى جعلك تعتقد بأن لدي هذا الكم من المال وأنى أستطيع الوصول اليه؟ |
Bütün bu aktivitelere inanamıyorum. o kadar çok var ki. | Open Subtitles | لا أصدق كلّ هذا الكم من النشاطات، يتطلبون جميعاً الكثير من العمل |
Şey, tanıdığım, tahliye emri verebilirmiş ama bu kadar kısa zamanda o kadar çok insanı oradan hayatta tahliye edemez. | Open Subtitles | نعم، يمكن لوسيطي أن يُطلق دعوة لعملية الإخلاء لكن يصعب إخلاء هذا الكم الهائل من الناس في وقت قصير |
o kadar param olmadığını biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعلم بأني لا أملك هذا الكم من المال. |
o kadar çok lastik eldiven kullandığını bildiğim tek insan benim vajina-loğum. | Open Subtitles | الشخص الوحيد الذي عرفته مع هذا الكم من القفازات المطاطية هو طبيبي النسائي |
Evet, 5 dolarına bahse girerim ki o kadar birayı getiremez. | Open Subtitles | نعم، أراهن بخمسة دولارات أنه سيعجز عن حمل هذا الكم من الجعة |
o kadar intikam almaya hakkın var mı sence? | Open Subtitles | هل تظنين انكي ملقبه الى هذا الكم من الانتقام؟ |
Hayır bir şey geri aldığım yok o kadar vermek istememiştim. | Open Subtitles | لا , أنا لن آخذ أيَّا شيء بعيداً لم أقصد أبداً أن أعطي هذا الكم الكثير |
Daha önce bu kadar çok ezilmiş ya da ölmüş insan görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى من قبل هذا الكم من الناس المهترئون وكثير من الموتى |
Bu kadar küçük bir bedende neden bu kadar çok var ve seslere neden bu kadar duyarlı olmak zorundalar? | TED | لكن لماذا لديهم هذا الكم الهائل في أجسامهم الصغيرة، ولماذا يحتاجون أن تكون حساسيتهم عالية تجاه الأصوات؟ |
İnsanlık tarihinin hiç bir döneminde, bu kadar çok sayıda insan, Çin'de olduğu gibi, aşırı fakirlikten böylesine kurtulamamıştır. | TED | لم يحدث من قبل في تاريخ البشرية أن تم إنتشال هذا الكم من البشر من براثن فقر كبير ، كما حدث في الصين. |